Ressam ve akademisyen Adnan Çoker, 95 yaşında hayatını kaybetti.
Çağdaş Türk resminin yaşayan en büyük ustalarından Adnan Çoker, 95 yaşında hayatını kaybetti.
Çoker, çarşamba (25 Ağustos) günü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde düzenlenecek törenin ardından son yolculuğuna uğurlanacak.
Çoker’in ardından çok sayıda taziye mesajı yayımlandı.
Adnan Çoker kimdir?
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Adnan Çoker, 1927’de yılında İstanbul’da doğdu. 1944 – 1951 yılları arasında Güzel Sanatlar Akademisi’ne giren Çoker, Zeki Kocamemi Atölyesi’nde çalıştı. 1955 yılında devlet bursu ile Paris’e gitti. Paris’te Andre Lhote, Hayter Vedova gibi ünlü isimlerle çalışan Çoker, 1960 yılında öğrenimini tamamlayarak yurda geri dönüş yaptı. Asistan olarak akademiye kabul edilen Çoker, 1963’te Sarkis, Tülay Tura, Devrim Erbil ve Altan Gürman ile birlikte ”Mavi Grup” adlı resim grubunu kurdu.
1964-1965 yılları arasında Fransız bursu ile Paris’te Hayter Atölyesi‘nde gravür, Goetz Atölyesi‘nde ise resim çalıştı. 1976’da Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde profersör oldu ve 1977’de İstanbul Resim ve Heykel Müzesi Müdürlüğü’ne atandı. 1985’te MSÜ, Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü Başkanlığı’ndan ayrılan Çoker, resim hayatına devam etti.
Selçuklu, Bizans ve Osmanlı mimari formlarını koyu zemin üzerine resme dönüştüren Çoker, bilindiğinin aksine minimalist bir ressam değildir ve hiçbir zaman olmamıştır. Soyut-mininal çalışmalarında yüzey-mekan gibi temel kavramları sorgulayan Çoker, daha çok mimari unsurları irdeler. Anadolu mimarisini yansıtan eserlerinde az renk kullanarak geometrik formlar oluşturmasından dolayı minimalizmle anılan Çoker, Rus resim sanatının önemli isimlerinden Kazimir Malevich‘e (1879-1935) benzerliği ile eleştirilmiştir.
Çoker‘in eserleri yakından incelendiğinde Rönesans’a olan tutkusu ortaya çıkar.
Kendini koyu Kemalist bir aydın olarak tanımlayarak Cumhuriyet değerlerinin çağdaş sanat aracılığı ile topluma aktarılacağına düşünen bir kuşağın temsilcilerinden ve hatta en başta gelenlerinden biri olan Çoker, Cumhuriyetin akılcı idealizmini kendisine çizgi edinmiştir. Bu nedenle soyut dışavurumculuğunu hiçbir zaman yansıtmamış, duygularını dışa vurmamıştır. Bugün Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde düzenlenecek törenin ardından son yolcuğuna uğurlanacak ressamla beraber Türk çağdaş sanatında bir dönemin kapanacağını söylemek mümkün.
Derleyen: Cihan Ataş