Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Katılım bankalarının sayısı artıyor – Bankacılık sistemi dönüştürülüyor mu?

Barış Yalınkılınç – Özgecan Özgenç

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) son dört ayda üç dijital katılım bankasının kuruluşuna onay verdi. Bunlardan sonuncusu, ortakları zincir market A101’in yöneticilerinden oluşan T.O.M. oldu. Katılım bankalarının sayısının artmasıyla İslami bankacılığın yayılmasını ve Erdoğan’ın nasa referansla Merkez Bankası’nın politika faizine müdahale sayılan faiz yorumlarıyla, AKP’nin iktidarında bankacılığın dönüşümünü inceledik.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Faiz sebep, enflasyon sonuç” önermesi ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz indirimleri ile başlayan döviz kurlarındaki artış sürüyor. Faiz tartışmaları ile ilgili Erdoğan, “Bizim silahımız nastır nas!” demişti. Türk Lirası’nın (TL) değer kaybı ve yüksek enflasyon vatandaşı getirisi yüksek ekonomik enstrümanlara yöneltirken, sayıları hızla artan faizsiz katılım bankaları, AKP’nin 20 yıllık iktidarında faiz ile mücadelenin nas ile başlamadığını gösteriyor. 

Nas ne anlama geliyor?

Nas, Türk Dil Kurumu’nca açık ve kesin yargı olarak açıklanırken, İslam dininde “Allah’ın ve peygamberin kelamı” anlamına geliyor. Faizin enflasyona neden olduğunu, nasın gereğini yapacağını söyleyen Erdoğan, Kasım 2021’de partisinin grup toplantısında “Ben, faizi savunanla beraber olamam, olmam. Bu görevde olduğum sürece faiz ve enflasyonla mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim. Bu konuda nas ortada. Nas ortadayken sana, bana ne oluyor?” demişti.

Katılım bankaları nasıl çalışıyor?

Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin (TKBB) yayımladığı İslamî Finans araştırmasında, İslamî finansman yöntemlerinin tümünün, faizli işlemlerin yasak olması ve İslam dininin iş ahlakının korunması ilkelerine dayandığı belirtiliyor. Reel ekonomiye bağlı ticaret, ortaklık ve risk paylaşımı esasına dayandırılıyor. Katılım bankaları, tüketicilerini  diğer bankaların aksine “müşteri” olarak değil “ortak” olarak nitelendiriyor, faize ise kâr payı diyor. Bu bankacılık sistemi sadece kendi anlayışı ve şube yapısı ile değil, kendi dilini de finans sektörüne yerleştirmeye çalışıyor. 

Katılım bankacılığı sisteminin gelişimi 

Katılım bankası olarak çıkan yapı AKP öncesi dönemde özel finans kuruluşları adı altında açılmıştı. Albaraka Türk Özel Finans Kurumu, Kuveyt Türk Özel Finans Kurumu, İhlas Finans Kurumu ve en son olarak Asya Özel Finans Kurumu kurulmuştu. Bunların içinde  Asya Özel Finans Kurumu ilk şubesini 24 Ekim 1996 tarihinde İstanbul Altunizade’de açmış, resmi törenle yapılan açılışa dönemin Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, Devlet Bakanı Abdullah Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Asya Finans Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Kalkavan ve Fethullah Gülen de katılmıştı. 

Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) 2002’de “Faizsiz Bankacılık” adlı kitapçık yayımladı. TKBB, 2005 yılına kadar Özel Finans Kurumları Birliği olarak faaliyet gösterdi. TKBB’nin kurulmasıyla birlikte bu kurumlar banka unvanı aldı. Şu an Türkiye’de altı katılım bankası faaliyet gösteriyor: Albaraka Türk, Kuveyt Türk, Türkiye Emlak Katılım, Türkiye Finans, Vakıf Katılım ve Ziraat Katılım. 

Kamu katılım bankalarının kuruluşu

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, henüz İBB Başkanı iken açılışına katıldığı bu sistem 21 yıllık Erdoğan hükümetinde resmi olarak bankalaştı. Özel teşebbüslerin yanı sıra, kamu bankası olan Ziraat Bankası’nın bünyesinde, 2015 yılında Ziraat Katılım kuruldu. 

2016’da kurulan, 300 milyon doları sermayeli  Vakıf Katılım’ın hisselerinin yüzde 99’u, Vakıf Bank ve Kuveyt Türk’ün de hissedarı olan Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait. Kalan yüzde 1’lik hisse ise 0,25’lik dilimler halinde, Gezi Parkı’nın devredildiği Beyazid Han-ı Sani (II. Beyazıt) Vakfı, Murad Paşa Bin Abdusselam(Murat Paşa) Vakfı, Mahmud Han-ı Sani Bin Abdülhamid Han-ı Evvel(II. Mahmut) Vakfı ve Mahmud Han-ı Evvel Bin Mustafa Han(I. Mahmut) Vakfı’na ait. 

Kuveyt Türk’ün sermaye yapısının yüzde 62,24’ü Kuveyt Finans Kurumu’na, yüzde 18,7’si Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne, yüzde 9’u İslam Kalkınma Bankası’na, yüzde 9’u Wafra Uluslararası Yatırım Şirketi’ne aitken, yüzde 1’lik kısım diğer gerçek ve tüzel kişilerin.

İslamî bankacılık, tam anlamıyla faizsiz bankacılık mı?

Bazı özel bankalardan kullanılan 12 ay vadeli 100 bin TL ticari kredilerin geri ödenmesinde, ana paranın üzerine ödenen faiz (katılım bankaları için kâr payı) şu şekilde:

Politika faizinin aşağı çekilmesi bankaların kredi faizlerini düşürmedi. Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 13’e düşürmesine karşın bankaların uyguladığı faiz oranları bunun çok üzerinde. 28 Ağustos’ta Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu sosyal medyadaBanka kredilerine ulaşmak zorlaştı. Türkiye’nin her il ve ilçesinden bankalara yönelik şikayetler artıyor. Firmaların kredi talepleri karşılanmıyor veya çok yüksek maliyetler çıkarılıyor. Üretim, istihdam, yatırım için bankaları daha duyarlı ve yapıcı olmaya davet ediyorum” demişti. Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinin ardından bankaların kârlılık oranlarında artış görüldü.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.