Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Premier Lig’e fırtına gibi giren Erling Haaland’ın hikâyesi: Robot mu, insan mı?

İngiltere Premier Ligi’nde 9 maçta, 15 gol-3 asist yapan 22 yaşındaki Norveçli santrfor Erling Haaland’ın hikâyesini Hasan Hüseyin Alimoğlu, Medyascope Spor okuyucuları için yazdı.

Erling Haaland’ın hikâyesi: Robot mu, insan mı?

2 Ekim’de oynanan Manchester derbisini, bir derbi olmaktan çıkararak kendi şovuna çeviren Viking’in hikayesini ele alacağız. Dünyanın açık ara en zor liginde yaptıkları, kırdığı rekorlar ve adeta onu izleyen herkesle eğlenmesini anlatacağız. O, Borussia Dortmund’da çalıştığı antrenörü efsane golcü Zickler’in dediği gibi: Doyumsuz bir Viking! 

Eğer Guardiola’nın öğrencisiyseniz ona nasıl oynamak istediğinizden bahsedemezsiniz. O sizi alır ve kendi kolektif sistemi içinde en yararlı rolde kullanır. İsterseniz Cancelo gibi anadan doğma bir sağbek olun, çizgiyi çok efektif kullanın, sizin için dünyanın en iyi sağbeklerinden biri desinler… Fark etmez! Pep sizi o takım için solbeke yazıp bir orta saha gibi içe gelmenizi istiyorsa öyle oynarsınız. İstemiyorsanız sezon boyunca Walker ve Zinchenko’nun arkasında bekleyebilirsiniz, karar sizin. 

Pep, radikal bir kolektif oyun savunucusudur. Kim olursan ol, takım için oyna. Ancak belki de kariyerinde ilk defa bir isim için inandıklarından ödün verdi. Üst üste gelen Şampiyonlar Ligi başarısızlıkları sonrası Pep adeta “Lanet olsun tamam, bana sadece gol atan birini getirin” dedi. Sonrasında olanlar ise herkesin malumu.

Haaland bir Pep Guardiola forveti mi? Hayır. Bunu istatistiklerine bakarak da görebiliriz. Çıktığı dokuz Premier Lig maçında tam 15 gol atmasına rağmen Norveçli golcü maç başına sadece 25 kere topa dokunmuş. Bu sayıyı anlamak adına City gibi dominant bir oyun oynayan Arsenal’in forveti Jesus’un maç başına topa 52 kere dokunduğunu hatırlatalım. Jesus, maç başına Haaland’ın iki katı topla buluşmuş. 

Bu aslında Pep ile Haaland arasında yapılmış gizli bir anlaşma. Pep, kale ağzına kadar topu getirip Haaland’a vermeyi taahhüt etmiş gibi gözüküyor. Haaland ise o topu bir şekilde içeri sokabileceğine söz vermiştir. Bu basit anlaşmayı anlatmak için aşağıda Haaland’ın attığı bazı gollere bakmamız yeterli olacaktır sanırım. 

Haaland Malmö’de forma giyerken tüm bu yeteneklerine karşın güçsüz bir çocuktu. Fizik gücü, olmak istediği forvet için epey gerideydi. O dönem Malmö’nün teknik direktörlük koltuğunda ise daha sonra İsveç ekibinden ayrılıp, efsanesi olduğu Manchester United’ın başına geçecek Ole Gunnar Solskjaer oturuyordu. Malmö’de büyüme sorunları yaşayan Haaland’a canavar olması için ihtiyacı olan iksiri bizzat United efsanesi Solskjaer verdi. Solskjaer, vatandaşı Haaland için bir besin uzmanını işe aldı. Beslenme uzmanının yanında, Haaland’ın gelişimi ile bizzat ilgilenen kas kütlesini artırmak için bir de özel hoca görevlendirdi. Haaland’ın bugün olduğu canavara dönüşmesinde fiziğinin ona ettiği yardımı ilk sıraya yazsak yanılmış olmayız sanırım. İşte Manchester United efsanesi Solskjaer, efsanesi olduğu takımı aşağılayacak bu canavarı kendi elleri ile kulübüne bela etti. 

Onun Manchester’ın öbür yakasını tercih etmesinde babasının da bu kulüpte forma giymiş olması etkili oldu. Erling’in babası Alf-Inge Haaland, Premier Lig’de Leeds United ve Manchester City formalarını terletti. Onu unutulmaz yapan gösterdiği performans değil Roy Keane ile yaşadığı hikayeydi. Manchester United efsanesi Roy Keane, Leeds United maçında kendisini sinirlendiren Alf-Inge Haaland’a faul yapmak için hamle yapmış fakat başarılı olamayarak kendisini yerde bulmuştu. Keane otobiyografisinde, “Beş dakika sonra Haaland’a doğru ilerledim. Ona tekme atmak istemiyordum, sadece çelme takacaktım. Bunun bana karta mal olacağını biliyordum ama umurumda değildi” diyordu. Keane’i yerde gören Haaland ona eğilip, “Kart görmemek için kıvranıyorsun” dedi fakat İrlandalı ciddi şekilde sakatlanmıştı. Aradan dört yıl geçti fakat Roy Keane’in Haaland’a kini sürüyordu. Bu kez Haaland, Manchester City formasını giyiyordu.

Takvim yaprakları 21 Nisan 2001’i gösterdiğinde, Manchester United’ın evi Old Trafford bir drama sahne oldu. Roy Keane maçın bitimine dakikalar kala Haaland’a çok sert, insanlık dışı bir faul yaptı. Gördüğü kırmızı kart umurunda dahi olmadan futbol kariyerini bitirdiği Haaland’a şöyle seslendi: “Şimdi bana acıdan bahsetme!”

Premier Lig de Haaland’dan rahatsız (!)

Haaland’ın yaptıklarından ziyade bunları nerede yaptığını düşünmemiz gerekiyor. Aslında yaptıklarının önemi orada daha da ortaya çıkıyor. Haaland bunları tarihin en iyisi Messi için “Premier Lig’e gitse yapamaz orada” denilen yerde yapıyor. Cristiano Ronaldo’nun bile yer yer zorlandığı, çaresiz anlar yaşadığı bir ligde yapıyor. Futbolun başka bir tempo ile sanki başka kurallar ile oynandığı bir ülkede yapıyor ki o ülkenin City haricindeki takımları bundan epey rahatsız.

The Telegraph’ın haberine göre Premier Lig takımlarının menajerleri birbirlerini arayarak Haaland’ı nasıl durdurucakları üzerine kafa yoruyor. Onun Premier Lig’i aşağıladığını ve ligi Farmers Lig’e (bir takımın, herkesi yendiği lig) çevirdiğini düşünenler dahi var. Öyle ki İngiltere’de Haaland’ın “insan değil, robot” olduğu gerekçesiyle Premier Lig’den ihracı için yaklaşık 2 milyon imza toplandı.

Yaptıklarına bakınca İngilizler’in pek de haksız olmadıklarını söylemek mümkün. İşte Haaland’ın şimdiye kadar kırdığı bazı rekorlar: 

  • En hızlı hat-trick: Premier Lig’de “en hızlı hat-trick” yapan oyuncu rekorunun sahibi Michael Owen, bu dereceye 48 maçta ulaşırken, Haaland sadece sekiz maçta rekorun yeni sahibi oldu. Haaland, Crystal Palace ve Nottingham Forest maçlarının ardından Manchester United’a karşı da hat-trick yaptı. 
  • En hızlı başlangıç: Manchester United maçı öncesinde çıktığı yedi lig karşılaşmasında 11 gol atan Erling Haaland, eski futbolcu Mick Quinn’in rekorunu kırarak en iyi başlangıç yapan oyuncu oldu. İlk beş maçında 9 gole ulaşan Premier Lig’in tek ismi konumundaki Haaland, bu başarısı nedeniyle ağustos ayının en iyi oyuncusu da seçildi. 
  • Gol serisi: Norveçli yıldız, Premier Lig`de peş peşe yedi maçta da gol atarak Sergio Aguero’nun unvanını eline geçirdi.
  • Deplasman serisi:  Erling Haaland, Ada tarihinde üst üste dört deplasman maçında gol atan tek oyuncu rekorunu da elinde bulunduruyor. 
  • Şampiyonlar Ligi: Bu sezon City formasıyla Sevilla’nın iki, eski takımı Borussia Dortmund’un ise bir kez ağlarını sarsan Haaland, Şampiyonlar Ligi’nde üç ayrı takım formasıyla bir maçta birden fazla gol atan tek oyuncu konumunda.
  • Şampiyonlar Ligi’nin en genci: Haaland, Şampiyonlar Ligi’nde 25 gol barajına en genç yaşta ulaşan oyuncu rekorunu da Kylian Mbappe’nin elinden aldı. 
  • 100 gole en erken ulaşma: Kariyerinde 100 gol barajına, çıktığı 146. karşılaşma sonunda ulaşan Norveçli yıldız, bu alanda da açık ara önde bulunuyor. Norveçli oyuncunun 100 gollük performansına Neymar 173, Mbappe 180, Messi 210 maçta ulaşabilmişti.

Dünyanın en iyi liginde bunları yapması onun için aşılmış bir eşik. Ancak tıpkı hocası gibi onun da hedeflediği bir yer var. Pep de onu bu nedenle kadroya kattığını açıkça söylüyor zaten. Haaland’ın hayalinin de bu olduğunu çok iyi biliyoruz. Nereden mi? Telefonunun zil sesinden. Haaland kendisi hakkında çıkan Arsenal iddialarına, Londra kulübünü adeta aşağılayacak bir dil ile telefon zil sesine nazire yaparak yanıt verdi: 

“Benim telefon zil sesim Şampiyonlar Ligi müziği ve onu değiştirmeyeceğim!”

Yazan: Hasan Hüseyin Alimoğlu

Editör: Doğa Üründül

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.