Karamollaoğlu: “Saraylar saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter”

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin 8. Olağan Büyük Kongresi’nde yaptığı konuşmada isim vermeden AKP’yi eleştirdi, 13. cumhurbaşkanını Altılı Masa’nın belirleyeceğini söyleyen Karamollaoğlu, Adnan Yücel’in “Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek” şiirini ve “Saraylar saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” dizelerini okudu.

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi konferans salonunda yapılan kongreye parti yöneticileri ve delegeler dışında birçok vatandaş katıldı. 5 bin koltuk kapasitesine sahip salon dolarken, birçok izleyici kongreyi dışarıya kurulan sinevizyon ekranlarından izledi. Kongrenin ana sloganı “Kararlıyız! Milletin İktidarında Saadet Var” olarak belirlenmişti. Ayrıca salonda büyük puntolarla, “Saatlerinizi İktidara Ayarlayın” pankartı asılmıştı.

Kongreden notlar: Bülent Arınç balkondan izledi

Kongrede divan başkanlığına Altılı Masa görüşmelerini de sürdüren Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya seçildi. Kürsünün bir yanına Atatürk ve Necmettin Erbakan’ın fotoğrafı ve aralarına da bayrak asılmıştı. Diğer tarafta ise ortada Karamollaoğlu’nun resmi, bir yanda parti bayrağı, diğer yanda da “İnsanca Yaşam” yazılı bayrak yer alıyordu.

Milli Görüş Hareketi’nin başından bu yana içinde yer alan Recai Kutan, Lütfü Doğan ön sırada ve Karamollaoğlu’nun hizasında otururken, bu hareketten ayrılarak AKP kurucuları arasında yer alan eski TBMM Başkanı Bülent Arınç kongreyi balkondan izledi. Eski bakanlardan Yaşar Okuyan ve Ehlibeyt Vakfı Başkanı Fermani Altun da davetliler arasındaydı. Kongreye davet edilen siyasi partilerin temsilcileri anons edilirken alkışlandılar. AKP, CHP, HDP, DEVA Partisi, Gelecek Partisi ve HÜDA-PAR temsilcileri salonda kongreyi izledi.

SHORTS: Karamollaoğlu Saadet Partisi Olağan Kongresi’nde alkışlarla karşılandı

Kadınlar ayrı, erkekler ayrı kapıdan

Kongrenin yapıldığı salona kadınlar ayrı, erkekler ayrı kapıdan alındı. Salonun dörtte üçü erkeklere, dörtte biri kadınlara ayrılmıştı. Her koltuğa parti bayrakları konuşmuştu ve izleyiciler kongre boyunca bu bayrakları salladılar.

Akif’le başlayan konuşma Yücel’le devam etti

Karamollaoğlu konuşmasına Mehmet Akif Ersoy’un “Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem, Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem” şiiriyle başladı ve ardından da şair Adnan Yücel’in “Saraylar saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” dizelerinin yer aldığı “Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek” şiirini okudu.

Milli Görüş Hareketi’nin 53 yıl önce Prof. Dr. Necmettin Erbakan tarafından başlatıldığını ve bugün “ulu bir çınara” dönüştüğünü anlatan Karamollaoğlu, hayatını kaybeden hareket önderlerinin isimlerini tek tek sayarak, “Rahmetle ve şükranla yâd ediyorum” dedi. Yine hareketin başından beri içinde yer alan ve salonda bulunan Recai Kutan, Yasin Hatipoğlu ve Lütfi Doğan’ı da selamladı. 

“Devlet yönetiminde gömleğin ilk düğmesi adalettir”

“Devlet yönetiminde ve kamusal hayatta gömleğin ilk düğmesi adalettir, hukuktur, bizler bugün, gömleğin o ilk düğmesinin yanlış iliklenmesinin, hatta son yıllarda koparılıp bir kenara atılmasının sonuçlarını yaşıyoruz” diyen Karamollaoğlu’nun konuşmasının öne çıkan kısımları şöyle:

“İnsanlar konuşmaktan, tweet atmaktan korkar hale gelmiş; Yasaklarla mücadele edeceğini söyleyenler ise yasakçı zihniyetin bizzat baş aktörü olmuş.”

AKP’ye isim vermeden eleştiri

“1969’da giydiği Milli Görüş gömleğini bir daha hiç çıkarmayanlar, 90’lı yıllarda iktidar olmanın şehvetine ve sarhoşluğuna kapılıp da bu gömleği hiçbir zaman kirletmeyenler, o günleri yaşamamış fakat o günlerin özlemini çekenler ve 2000’li yıllardan bugüne, iktidarın nimetlerine aldanmayıp, iktidarın baskılarına boyun eğmeyip, bu gömleğin ütüsünü hiç bozmadan, kırıştırmadan üzerinde taşıyan genç kardeşlerim bugün burada.”

“Devlet borçlu, millet borçlu, kamu borçlu, özel sektör borçlu. Yanlış yatırımlarla var olan paralarımız, kaynaklarımız da betona gömüldü, geleceğimiz dahi ipotek altına alındı.” 

“Ben Anadoluyum”

Yavuz Bülent Bakiler’in “Ben Anadoluyum. Yıllar yılı susuz kaldım, yıllar yılı aç…” şirinin bir kısmını okuyan Karamollaoğlu konuşmasında şu görüşlere yer verdi:

“Büyük Ortadoğu Projesi adım adım uygulanıyor. Yani Büyük İsrail Projesi sinsi bir şekilde yürütülüyor. Birileri ise ‘normalleşmek’ için sıraya girmiş. İslam dünyası sahipsiz, coğrafyamız darmadağın. Yeryüzü üzerinde kan ve gözyaşı oluk oluk akıyor, akıtılıyor. ABD ile Rusya, NATO ile Şangay arasında adeta pinpon topuna dönen bir dış politika anlayışıyla hareket ediliyor. Boyla, posla, sembolik  fotoğraflar ve kürsülerden atılan süslü nutuklarla içeride bir algı oluşturuluyor.“

“Gençler evlenemiyor“

“Evlilik yaşı otuzu aşmış, gençler mali imkansızlık nedeniyle evlenemiyor. Yine en başta maddi problemler nedeniyle boşanma oranları da her geçen gün artıyor. Her gün bir başka kadın cinayeti işleniyor. Şiddet, cinayet ve intiharlar almış başını gitmiş, ne konuşuyorsunuz siz ya… Temel hak ve özgürlükler, ne zamandan beridir ve hangi mantıkla referandum konusu yapılıyor? Milli ve manevi değerlerimizi nasıl bu kadar hoyratça siyasete malzeme yapabiliyorsunuz? Aileyi darmadağın eden sizler, hangi yüzle aile mefhumunu ağzınıza alabiliyorsunuz?”

Özgürce şiir yazılacak

“Yeni dönem, herkesin özgürce şiir yazabildiği bir dönem olacak” diyen Karamollaoğlu, “Hasır üzerinde yatan Peygamber Efendimiz’i anlatmak kolay, yazlık-kışlık saraylardan vazgeçmek zordur” dedi ve şöyle devam etti:

“Hz. Ömer’i anlatmak kolay, Hz. Ömer’in adaletini uygulamak zordur. ‘Erbakan Hoca’nın kemiklerini sızlatıyorsunuz’ diye edebiyat yapmak kolay, Erbakan Hocamız’ın davasından bir milim sapmadan izini takip etmek zordur. Yalana, iftiraya ve hakaretlere maruz kaldık. Parayla, makamla, şöhretle imtihan edilmek istendik. Dünden bugüne bu yolda savrulup gidenler oldu. İşte bu salonda bir araya gelenler tavizsiz ve kararlı duruşlarından asla vazgeçmediler. Bizler, tarlamızı yağmur yağan yere götürenlerden olmadık. Bizim tarlamız olduğu yerde duruyor ve yağacak yağmuru müjdeleyen bulutlar da artık ufkumuzda görünüyor.”

Sözde laikçiler, sözde İslamcılar

“Bizler laiklikten değil, sözde laikçilerden, sözde İslamcılar’dan, muhafazakârlık adı altında değerlerimizi istismar edenlerden çok çektik.”

“85 milyon bu masada”

“Bizler, ülkemizin her bir ferdinin ortak problemlerine çözüm üretmek adına ortak sorumluluklarımızı kuşanarak bir yola çıktık, bir masa etrafında bir araya geldik. Bu masada sadece altı genel başkan yok, 85 milyon insanımız hep birlikte bu masada oturmaktadır. Bu masa, kaybedilecek seçimin ardından yaşanacak bir beş yılın daha ülkemize ve insanımıza neye mâl olacağını gayet iyi bilenlerin kurduğu bir masadır. Kurduğumuz bu masanın ayakları 81 ilimizi kapsayacak kadar geniştir. Ezcümle, bu masanın genişliği 783 bin 562 kilometrekaredir. Ülkemizin ihtiyacı da budur; insanımızın özlem ve hasretle beklediği ses de işte bu masadan yükselmiştir. Bu masa Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanını belirleyecek, parlamento aritmetiğinde de çoğunluğu elde ederek, ülkemizin problemlerine hızlı ve kalıcı çözümler üretecektir. Zaman; kayıpları telafi etme, yaraları hızla sarma ve aydınlık yarınları hep birlikte inşa etme zamanıdır.”

Tek aday

Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’nun tek aday olduğu kongrede bin 200 kayıtlı delege partiyi 2023 seçimlerine taşıyacak olan yeni parti yönetimini belirledi. Kongreye tek aday olarak giren Karamollaoğlu, geçerli oyların tamamını alarak yeniden genel başkanlığa seçildi. Kongrede ayrıca genel başkanın yanı sıra 75 üyeli Genel İdare Kurulu (GİK) ile Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyelikleri için de seçim yapıldı.