Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Tahir Elçi davasında avukatlarla mahkeme heyeti arasında gerginlik | Türkan Elçi: “Adalet ile aramıza duvar örüldüğünü idrak ettik”

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesi ile ilgili açılan davaya bakan Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı, avukatlar ve katılanlarla yaşadığı tartışmadan sonra “Duruşmayı bitiriyorum” dedi, verilen aranın ardından duruşmaya devam etti. Duruşmada söz alan Tahir Elçi’nin eşi Av. Türkan Elçi, “Bizim bugün hakkımız olan adaleti teslim etmeyecekseniz zulmetmiş sayılırsınız. Ördüğünüz bu duvarın zulümden müteşekkil olduğunu da ahir ömür hatırlatacağız” dedi. Dava 5 Temmuz 2023’e ertelendi.

Türkan Elçi: “Adalet ile aramıza duvar örüldüğünü idrak ettik”

Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün yapılan duruşmaya çok sayıda baro başkanı ve avukat ile Tahir Elçi’nin yakınları katıldı. Duruşmada daha önce dosya üzerinden alınan dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun tanık olarak dinlenmekten vazgeçilmesi ve reddi hakim talepleri okundu.

Duruşmada Tahir Elçi’nin eşi Av. Türkan Elçi söz aldı. Dava sürecinin üzerinden yaklaşık iki yıl geçtiğini, bu iki yılı değerlendirmelerinin kendileri açısından zorunluluk haline geldiğini belirten Elçi, şunları söyledi: “İlk duruşmaya geldiğimiz gün yargının ülke genelindeki pratiğini bildiğimiz halde yine de adaleti bulma yönünde umudumuzun olduğunu dile getirmekte beis görmemiştik. Savaşa karşı çıktığı esnada katledilen bir hukuk insanının, bir baro başkanının katledilmesinin alelade bir dava olmadığını, bu davanın kişisel olmak kadar toplumsal ehemmiyetini, haksızlığa uğrayan her vatandaş gibi adaleti arama derdinde olduğumuzu ifade etmeye çalıştık. Fakat anlaşılamadığımızı, en doğal hakkımız olan adaletle aramıza gün geçtikçe bir duvarın örüldüğünü kısa sürede idrak ettik” dedi.

“Davadan medet umarken sanık muamelesi gördük”

Türkan Elçi, konuşmasına şöyle devam etti:

“Yükselen bu duvarın harcında empati yoksunluğu var. Çünkü dört yılı aşkın bir zaman sonra açılması beklenen bir davadan medet uman mağdurlar olarak sanık muamelesi gördük, dışarıya atılmak istendik. Bu duvarın harcında toplumun genelinde ve bu davanın özelinde adalet bekleyenlerin derdini anlamada kayıtsızlık, devletin yargıcı olma kaygısı, devletin polisini yargılayamama, cezasızlık geleneği, kendine yakın hissetmediklerine önyargı var. Bu duvarın harcında zulüm var. Vatandaş anasının ak sütü kadar helal olan adalete erişemiyorsa, ortada zulüm var demektir. Adaletin zıddı zulümdür. Adalet insaflı davranma çerçevesinde tanımlanır, zulüm başkasının hakkını yemek, hakkına engel olmak, hakkını eksik vermek, eziyet etmekle eş anlamlıdır. Aynı zamanda adalet yükümlülük olarak da kabul edilir. Biz defalarca olay anından bugüne kadar hakkımız olan adaleti dile getirdik; bu sözcüğün anlamını yitirdiğinin de farkındayız.”

“Ördüğünüz bu duvarın zulümden müteşekkil olduğunu da ahir ömür hatırlatacağız”

Mahkemenin, hakları olan adaleti teslim etmemesi durumunda kendilerine zulüm etmiş sayılacağını belirten Elçi, “Ördüğünüz bu duvarın zulümden müteşekkil olduğunu da ahir ömür hatırlatacağız. İki yıldır meslektaşlarım bu duvarı aşmak için ellerinden gelen çabayı avukatlık etiğine dikkat ederek, davayı şova dönüştürmeden, sadece hukukun gerektirdiği bir çabayla emek sarf ettiler, bu çabalarından dolayı da ayrıca onlara şükran borcum var. Bu salonda, hakkımız olan adalete ulaşamayacağımız yönünde hukuksuzluklarla çizilmiş huzura uzak olduğumuzu anlatan karanlık bir tablo hasıl oldu. Bugün burada bu tabloyu tarife çalışıyoruz” diye konuştu.

Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren ise dinlenilmeyen tanık Ahmet Davutoğlu’nun “Tahir Elçi siyasi bir cinayete kurban edildi” sözlerinin neden dinlenilmeye değer görülmediğini sordu, mahkemenin yargılamayı adil yürütmekten uzak olduğunu ve ceza yargılama ilkelerini gözetmediğini söyledi. Eren, yargılamanın konusu Kürtler olunca hukukun işlevini yitirdiğini, mahkemenin hukuki dayanaktan yoksun kararlar verdiğini, birilerinin dosya savcısına talimat verdiğinin anlaşıldığını, mahkeme heyetinin davayı aydınlatmayacaksa çekilmesi gerektiğini söyledi.

Av. M. Neşet Girasun da Elçi ailesi adına mahkeme üyesi hâkimler gibi dosya savcılarının da davayı aydınlatmaya yönelik davranmadıklarını, Tahir Elçi’nin öldürülmesinin, Kürt meselesinin çözümünde rol alacak bir aktörün de ortadan kaldırılması anlamına geldiğini belirtti. Girasun, mahkeme heyetinin gelecekte çocuklarına bir hikaye bırakmak istiyorsa yargılamayı adil yürütmesi gerektiğini de söyledi.

Mahkeme başkanı kızıp “Duruşmayı bitiriyorum” dedi

Avukatlar ile aralarında çıkan tartışma nedeniyle kızan mahkeme başkanı, “Duruşmayı bitiriyorum” diyerek salondan çıktı. Duruşma daha sonra yeniden başladı. Elçi ailesi avukatlarından Mahsuni Karaman, soruşturmada delillerin karartıldığını, bunu ifade etmeye devam edeceklerini, Adli Tıp Kurumu’nun da delillerin karartılmasından sorumlu olduğunu belirterek, Davutoğlu’nun karanlık bir döneme dair bilgiye sahip olduğunu ve dinlenmesi gerektiğini tekrarladı.

Duruşma 5 Temmuz 2023’e ertelendi

Baro başkanlarının davaya müdahillik taliplerini reddeden mahkeme, TÜBİTAK raporunun beklenmesine, mülkiye müfettişleri raporunun ses ve görüntü kayıtlarının celbine, olay görüntülerinin kesik olduğu hususu nedeniyle araştırma taleplerinin reddine karar vererek, duruşmayı 5 Temmuz 2023 tarihine erteledi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.