Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Tahir Elçi öldürülmesinin sekizinci yıldönümünde anıldı

Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, 28 Kasım 2015’te öldürüldüğü Dört Ayaklı Minare önünde düzenlenen törenle anıldı. Anma töreninde Tahir Elçi’nin eşi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan ve Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren konuştu.

Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, 28 Kasım 2015’te öldürüldüğü Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde bulunan Dört Ayaklı Minare önünde anıldı. Elçi’nin vurulduğu yere kırmızı karanfiller bırakıldı.

Anmaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Oruç, HEDEP milletvekilleri, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu, eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş, eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP milletvekilleri, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, Tahir Elçi’nin eşi CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, avukatlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Diyarbakır Adliyesi önünde toplanan kalabalık, Dört Ayaklı Minare’ye yürüdü, burada her yıl olduğu gibi Tahir Elçi’nin öldürülmeden önceki konuşması dinletildi.

“Bu birliktelik, yaşamı savunma cesareti gösterenlerin eseridir”

İlk konuşmayı Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren yaptı. Eren, konuşmasına başlarken Tahir Elçi’ye seslenerek, sekiz yıldır her 28 Kasım’da burada bir araya gelen topluluğun Elçi’nin savunduğu, mücadelesini verdiği ve yaşamına mal olan değerlerin ne denli kıymetli olduğunu gösterdiğini belirterek, “Bu birliktelik; her türlü saldırıya, tehdide ve yargı tacizine rağmen yaşamı savunma cesareti gösterenlerin kararlılığı ve eseridir” dedi.

Eren, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“İnsan hakları rejiminin tesis edildiği, toplumsal kutuplaşma ve nefretin son bulduğu, Kürt meselesinin demokratik değerler ölçüsünde çözüldüğü bir ülke özlemini hâlâ gerçekleştiremedik. Bölgemizde ve dünyanın birçok yerinde savaş ve çatışmalar bütün yıkıcılığıyla devam ediyor. İnsanlık katlediliyor, binlerce yıldır oluşturdukları kültür ve tarihi dokularıyla şehirler yok ediliyor. Bu yıkım ve vahşete karşı uluslararası toplumun sessizliği ise insanlık ve gelecek adına bizleri fazlasıyla kaygılandırmaktadır.”

“Devletin aydınlatamadığı cinayet yoktur, aydınlatmadığı cinayet vardır”

Eren, aradan geçen sekiz yıla rağmen faillerin cezalandırılmadığını ve adaletin yerini bulmadığını söyledi. Tetiği tutan elin karanlıkta bırakıldığını söyleyen Eren, “‘Dicle’nin kenarında kurdun kaptığı bir koyunun mesuliyetinin kendisine ait olduğunu’ söyleyenlerin, bu sorumlulukla hareket etmediklerine hep birlikte bir kez daha tanık olduk. Tahir Elçi cinayeti, 2015’te başlayan o karanlık sürecin yolunu döşemek isteyenlerin siyasi bir operasyonuydu. O sebeple, Tahir Elçi suikastının tüm yönleriyle aydınlatılması etkin bir kamu ve siyasi iradenin ortaya konması ile mümkün olacaktır. Bu sebeple ‘Devletin aydınlatamadığı cinayet yoktur, aydınlatmadığı cinayet vardır’ diyoruz” dedi.

Eren, cinayetin işlendiği ilk andan itibaren kentte gerçekleştirilen güvenlik toplantıları, yargı makamlarının soruşturma aşamasındaki isteksiz tutum ve skandal uygulamaları; bu cinayetin aydınlatılmasını istemeyen bir iradenin varlığına hep işaret ettiğini de söyledi.

Dava dosyasında önemli bir mesafe katedilmediğini söyleyen Eren, “Dosyaya katkı sunacağına inandığımız cinayet öncesi ve sonrasındaki gelişmelere yönelik tüm taleplerimiz ısrarla reddedilmektedir. Soruşturma aşamasında açığa çıkmış hukuksuzluklara ise mahkeme heyetinin ve yargı makamlarının kayıtsız kalışı, hukuk adına bizleri kaygılandırmakta” diye konuştu.

https://twitter.com/medyascope/status/1729412145710793082

Tahir Elçi’nin eşi CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi de anma töreninde konuştu. Türkan Elçi, “Bu ülkede vatandaş olmaktan, insan olmaktan kaynaklı hakkımızı, adaleti sormaya geldik” dedi.

Türkan Elçi, “Biliniz ki biz adalet arayanların, zulme uğrayanların, acı çekenlerin damla damla umutlarından mütevellit, gece gündüz demeden içinde yüzdüğümüz uçsuz bucaksız bir denizimiz var. Bu denizde özgür, huzurlu, kardeşçe, insan onuruna yaraşır, şiddetsiz bir dünya hayalimiz var” diye konuştu.

“Bu utanç aslında bana ait olmamalıdır”

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, cinayetin işlendiği sokağa adımını attığı an utanç duyduğunu söyledi, “Bu utanç aslında bana ait olmamalı. Bu utanç bir cinayeti bilerek, isteyerek aydınlatmayanların utancıdır. Sekiz senedir vicdan azabı çekiyorum, ‘Acaba yeterince mücadele ettim mi?’ diye. Bir baro başkanımız kameraların önünde katledildi. Bu vicdan azabı bana ait olmamalı” dedi.

TBB Başkanı Sağkan, gerçeklerin ortaya çıkarılması gerektiğini dile getirdi, “Kişiler en ağır cezayla cezalandırılmalı. Kamu vicdanı tatmin olmalı. Ne yaparlarsa yapsınlar, yargılama görünümü altında süreci uzatmaya da çalışsalar vazgeçemeyeceğiz” diye konuştu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.