Anayasal ve Yasal Reform Komisyonu’nda yer alan, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Serap Yazıcı, cumhurbaşkanının yetkilerinden yargıya, seçim sisteminden kurumlara kadar pek çok konuda düzenleme öngören anayasa değişikliği önerisini ve çalışmaların nasıl ilerleyeceğini Medyascope’a değerlendirdi. Yazıcı, cumhurbaşkanını parlamentonun seçmesi gerektiğini düşündüğünü ancak Komisyon’un cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi konusunda mutabık kaldığını söyledi.
Altılı Masa Anayasal ve Yasal Reform Komisyonu, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği Önerisi’ni 28 Kasım’da açıkladı. Komisyon üyesi Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Serap Yazıcı, Altılı Masa’nın anayasa değişikliği önerisini ve çalışmaların nasıl ilerleyeceğini anlattı. Parlamenter sistemin hükümet istikrarsızlığı gibi bir riskle karşılaşabileceğini belirten Yazıcı, rasyonelleştirilmiş parlamenter sistemin, riskleri bertaraf edeceğini söyledi.
“Cumhurbaşkanını halkın seçmesi kutuplaşmayı teşvik eder”
Anayasa değişikliği önerisinde cumhurbaşkanının halk tarafından seçileceği ve yedi yıl görevde kalacağı öngörülüyor. Klasik parlamenter sistemin doğru tercih olduğunu ve cumhurbaşkanını halkın seçmesinin doğru olmadığını savunduğunu söyleyen Yazıcı, şöyle konuştu:
“Cumhurbaşkanı halk tarafından seçildiğinde, seçim süreci kutuplaşmayı teşvik edecektir. Bu seçim yarışında partilerden çok adaylar arası rekabet öne çıkacaktır ve seçim kampanyaları, ister istemez birbirini karalamaya yönelik bir üsluba sahip olacaktır. Hem akademik çalışmalarımda hem verdiğim demeçlerde bunu doğru bulmadığımı açıkladım. Gelecek Partisi olarak da 9 Kasım 2020’de açıkladığımız ‘Tam Demokrasi İçin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ önerimizde, cumhurbaşkanının yetkilerinin sembolik olması ve seçiminin TBMM’de olması gerektiğini savunduk.”
Anayasa değişikliği önerisinin, Altılı Masa’daki siyasi partilerin mutabakatıyla oluştuğunu vurgulayan Yazıcı, “Diğer siyasi partiler halkın seçimi usulünün devam etmesinden yana olduğu için, mutabakat bu yönde oluştu ve bu şekilde formüle ettik” dedi.
“Sembolik bir cumhurbaşkanı adayı, seçim yarışına katılmayacak”
Yazıcı, yetkileri parlamentarizme uygun olarak sembolik konularla sınırlandırılacak bir cumhurbaşkanı adayının, güçlü bir seçim kampanyası yürütemeyeceği yönündeki eleştirilere ise “Seçim yarışına sembolik yetkileri olacak bir cumhurbaşkanı adayı katılmayacak. Bugünkü anayasa düzeninin sunduğu yetkileri kullanacak bir cumhurbaşkanı adayı katılacak” sözleriyle cevap verdi.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Türkiye’nin asırlık sorunlarının tümünü çözmek iddiasıyla hareket etmedik”
Kendisi de hukukçu olan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, 29 Kasım’daki grup toplantısında, anayasa değişikliği önerisi için “tamirat programı” demişti. Sancar, Altılı Masa’nın önerisinde, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yürürlüğe girdikten sonra yaşanan tahribatların bir kısmının onarılmasının hedeflendiğini ve sürekli kriz üreten sistemi dönüştürmeye yönelik bir irade olmadığını söyledi. Sancar ile Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğrencilik yıllarında sınıf arkadaşı olduklarını söyleyen Yazıcı, eleştirilere şöyle yanıt verdi:
“Biz Türkiye’nin yıllardan beri biriktirdiği bütün hukuki, siyasi, sosyal, kültürel sorunlarına çözüm iddiasıyla yola çıkmadık. Böyle bir iddiayla yola çıkan varsa, o iddianın gerçekçi olacağı kanısında değilim. Türkiye’nin çözmesi gereken temel iki sorun hukuk devleti olmak ve ekonomiyi düzeltmek. Türkiye, beka sloganlarının arkasında geleceğini heba etmiş durumda. Biz, en acil olan sorunu çözmek için, ‘Türkiye güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmeli, hukuk devletini inşa etmeli’ dedik. Sancar’ın eleştirdiği gibi, Türkiye’nin bir asırlık sorunlarının tümünü çözmek iddiasıyla hareket etmedik.”
“İlk görevimiz anayasa değişikliği önerisiydi, çalışmaları sürdüreceğiz”
Anayasal ve Yasal Reform Komisyonu, 28 Kasım’da anayasa değişikliği önerisini açıklamasının ardından toplantılarına devam ediyor. Komisyonun ilk görevinin anayasa değişikliği önerisini hazırlamak olduğunu söyleyen Yazıcı, “TBMM İçtüzüğü’nden başlayarak, Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu’nda yapılması gereken reformları diğer mevzuat hükümlerine yansıtmak suretiyle çalışmaları sürdüreceğiz” dedi.
