Sancar’dan Altılı Masa’nın anayasa önerisine yorum: “Geçmişi, belli düzenlemelerle geleceğin vaadi olarak sunmak çıkış değildir, başarmak için birlikte yürümemiz gerekiyor”

Partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Altılı Masa’nın dün kamuoyuna açıkladığı anayasa değişikliği önerisini “Geçmişi, belli düzenlemelerle geleceğin vaadi olarak sunmak bir çıkış değildir. Seçime kadar ne yapmak gerekir sorusunun cevabı burada yok. Başarmak için birlikte yürümemiz gerekiyor. Gerçek alternatifler üretmek zorundayız” sözleriyle değerlendirdi. Milliyetçiliğin tırmandırıldığına işaret eden Sancar, “İktidar, bizim dışımızdaki muhalefeti içine çekmeye devam ederse hedeflerine ulaşmakta zorlanmayacaktır” dedi. Sancar, siyasi iktidarın, milliyetçi, devletçi, İslamcı bir rejimi yerleşik kılmayı hedeflediğini söyledi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) grup toplantısında konuşan Eş Genel Başkan Mithat Sancar, Taksim’deki saldırının Suriye’deki çetelerle bağlantılı olduğuna dair işaretlerin iktidar tarafından gizlendiğini dile getirdi. Sancar, olası Suriye operasyonu için iktidarı işaret ederek “Müttefikleri kim? ÖSO çeteleri” dedi. Suriye’ye kara operasyonu yapılacağı tartışmasının seçim öncesi milliyetçilik hamasetiyle toplumu kontrol altına alma çabası olduğunu söyleyen Sancar, hedefin Kürtler’i statüsüz bırakmak olduğuna dikkat çekti. Bu adımları, siyasi iktidarın kurmakta olduğu rejimi yerleştirme çabası olarak değerlendiren Sancar, “Seçimler yaklaştıkça neler yaşayabileceğimiz sorusunu kendimize sormalıyız. İktidar, bizim dışımızdaki muhalefeti içine çekmeye devam ederse hedeflerine ulaşmakta zorlanmayacaktır. Korkmuyoruz, endişe ediyoruz” diye konuştu. 

Milliyetçi devletçi İslamcı bir rejim

Önümüzdeki seçimlerin aynı zamanda iktidarın kurmakta olduğu rejimi yerleştirme dönemeci olduğuna dikkat çeken Sancar, iktidarın seçimleri rejimini yerleştirmek için tarihi bir fırsat olarak gördüğünü vurguladı. Sancar bu rejimi “merkezinde tek adamın olduğu totaliter unsurlarla bezenmiş, milliyetçi, devletçi, İslamcı bir rejim” olarak tanımladı ve iktidarın bir tür “Franco yönetimi” tesis etmek istediğini söyledi.

“Stratejik hedef, Kürtler’i statüsüz bırakmak”

AKP-MHP ittifakının özellikle 2015’ten bu yana yoğunlaştırılan savaş ve şiddet siyaseti, bu yaklaşım, her seçim arifesinde daha fazla tırmandırmaktadır” diyen Sancar, Suriye operasyonunun iki temel hedefi olduğunu söyleyerek şöyle devam etti:

Stratejik hedef, Kürtler’i statüsüz bırakmak, Kürtler’in kazanımlarını yok etmek üzerine kuruludur. Bu iktidar da kendisinden önce gelen iktidarların yaptığı gibi devlet zihniyetini, Kürtler’e karşı klasik devlet aklını sürdürüyor. Kürtler nerede bir kazanım elde ederlerse bunu kendilerine karşı bir beka sorunu olarak topluma yansıtmaya ve kabul ettirmeye çalışılıyor. O nedenle bu operasyonların temelinde yatan anlayış Kürt karşıtlığıdır, Kürt düşmanlığıdır.

“Suriye’deki müttefikleri ÖSO çeteleri”

Bu politikaların aynı zamanda seçime giderken siyaseti dizayn etme hamleleri olduğunu belirten Sancar, “Eğer bir kara operasyonu başlatırlarsa kiminle yapacaklar” diye sordu ve ekledi: 

Müttefikleri kim? ÖSO çeteleri. Kim bunlar? Ne için bu kirli oyunlar? Bütün bu kirli oyunlar mevcut iktidarı sürdürmek, mevcut iktidarın kurmakta olduğu rejimi yerleştirmek içindir. O nedenle Taksim saldırısını da çeşitli karartmalarla bir bahaneye dönüştürdüler.

Taksim’deki patlamanın IŞİD’le bağlantılı olduğuna dair veriler karartıldı”

Suriye operasyonu ve iktidarın kara operasyonu söylemini Taksim’deki patlamayla birlikte değerlendiren Sancar, patlamaya ilişkin verilerin karartıldığına dikkat çekerek şunları söyledi:  

Amaç bir yandan Kürtler’e ve kazanımlarına saldırmak; diğer yandan ülke içinde siyaseti ve seçim sürecini kendi lehlerine dizayn etmektir. Taksim saldırısını da çeşitli karartmalarla bir bahaneye dönüştürdüler. Taksim’deki saldırıyla ilgili pek çok bilgi ve veri ortaya saçıldı. Bunların çok büyük bir kısmı Suriye’deki çeteler hatta IŞİD’le bağlantıya işaret ederken üstü karartıldı. MHP’nin bir ilçe başkanıyla fail olarak gösterilen şahıs arasında telefon konuşmaları tespit edildi. Bunlar gündemden düşürüldü. Ortada karanlık bir senaryo var. Bu karanlık senaryo bugünü esir alma, geleceği zapt etme amaçlı bir operasyondur.”

“Altılı Masa’nın anayasa değişikliği önerisi bir tür tamirat programı”

Altılı Masa’nın dün (28 Kasım) anayasa değişikliği önerisi sunmasını da değerlendiren Sancar, şöyle konuştu: 

Cumhurbaşkanlığı sistemini lağvetme, parlamenter sistemi tekrar yürürlüğe koymaya odaklanmış bir öneri bu. İçinde elbette olumlu pek çok madde var. Doğrudur, biz de orada öngörülen yargı bağımsızlığını da meclisin güçlendirilmesini de zaten savunuyoruz ancak toplamına baktığınızda bu önerinin gerçek bir demokrasi için eksik ve zayıf kaldığını görebilirsiniz. Bir tür tamirat programı ortaya koyuyor bu öneri. Neyin tamiratı? Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yürürlüğe girdikten sonra yaşanan tahribatların bir kısmının onarılması, hedef bu. Peki sürekli kriz ve çatışma üreten sistemin kendisine dönük bir dönüştürme bir değişiklik iradesi var mı? Ne yazık ki o iradeyi göremiyoruz.

Geçmişi, belli düzenlemelerle geleceğin vaadi olarak sunmanın bir çıkış olamayacağını vurgulayan Sancar, “Bu, ancak seçimlerden sonra gerekli bir Meclis çoğunluğu oluşursa resmileşebilecek bir öneri ama seçime kadar ne yapmak gerekir sorusunun cevabı burada yok” dedi.

Altılı Masa’ya, toplumsal muhalefete çağrı

Başarmak için birlikte yürümek gerektiğinin altını çizen Sancar, gerçek alternatifler üretmek zorunda olduklarını belirterek şu çağrıda bulundu:

Gerçek alternatifler üretmek zorundayız. Göz boyayan ya da sadece tamiratla sınırlı kalan programların bizi kısırdöngü içinde tuttuğunu gözden kaçırmamalıyız. Altılı Masa’ya, toplumsal muhalefete ve demokrasi güçlerine çağrımızdır; önerileri elbette tartışırız, olumluya olumlu deriz. Ama eksiği, yanlışı söylemekten de sakınmayız. Hakiki ortaklık, sahici dönüşüm iradesi ve gerçek bir müzakere ancak bu zeminde yürütülür.”

“İktidar, muhalefeti içine çekmeye devam ederse hedeflerine ulaşmakta zorlanmayacaktır”

Sancar, iktidarın toplumu milliyetçilik hamasetiyle kontrol altına almaya çalıştığını belirterek, “Bunun farkında olmazsak, seçimler yaklaştıkça neler yaşayabileceğimiz sorusunu kendimize sormalıyız. İktidar, muhalefeti içine çekmeye devam ederse hedeflerine ulaşmakta zorlanmayacaktır. Korkmuyoruz, endişe ediyoruz” diye konuştu. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.