TÜİK’in yarın (3 Ocak) aralık ayı enflasyonunu açıklamasıyla birlikte kamu çalışanları ve emeklilerin maaşları belli olacak. Ücrete ilişkin taleplerini açıklamak için yarın eylem yapacak olan Eğitim-İş Sendikası’nın genel başkanı Kadem Özbay, “Zenginin vergi borcu silinirken daha çok vergi gelirinin kamu çalışanları üzerinden elde edildiğini görüyoruz. Bir evde iki öğretmen çalışıyorsa toplam maaş ancak yoksulluk sınırına ulaşıyor” diye konuştu.
Kamu çalışanları ve emekliler, 2023 yılı ücret zammı için yarın (3 Ocak) açıklanacak olan Aralık ayı enflasyonunu bekliyor. TÜİK’in Aralık ayı enflasyonunu açıklamasının ardından kamu çalışanları ve emeklilerin maaşları belli olacak. Eğitim-İş Sendikası, kamu çalışanlarının ücretlerinin yoksulluk sınırı üzerinde belirlenmesi, gelir vergisinin yüzde 15’te sabitlenmesi, sözleşmeli çalışanların kadroya geçirilmesi, zorunlu temel gıda ve tüketim maddeleri üzerindeki vergi yükünün kaldırılması ve servet vergilerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılması talebiyle Türkiye’nin dört bir yanında eylem yapacak.
Kamu çalışanları, yarın (3 Ocak) Ankara’da Ulus Meydanı’nda saat 12:30’da bir araya gelecek. Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, 14 Aralık’ta talepleri için başlattıkları imza kampanyasını yaklaşık dört bin 600’ün üzerinde eğitimcinin imzaladığını belirterek, taleplerini tüm Türkiye’de sıralayacaklarını açıkladı.
“Bir evde iki öğretmen çalışıyorsa toplam maaş ancak yoksulluk sınırına ulaşıyor”
Medyascope‘a konuşan Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, öğretmenlerin aldıkları ücretin kiralarını ödemeleri için bile yetersiz kaldığını belirterek, kamu çalışanlarının en düşük maaşının yoksulluk sınırı üzerinde belirlenmesi gerektiğini ve tüm kamu çalışanları için ücretin gelir vergi istisnasından kalan tutarı için gelir vergisinin yüzde 15’te sabitlenmesi gerektiğine dikkat çekerek şöyle konuştu
“Bugün eğitim çalışanları açlık sınırına yaklaşan bir ücrete mahkum edildi. Öğretmen maaşı yoksulluk sınırının yarısı bile yapmıyor. İki öğretmen çalışıyor bile olsa evine girecek ücret ancak yoksulluk sınırına ulaşıyor. Öğretmenler, birçok şehirde ev kirasını bile ödemekte zorlanıyor. En az yüzde 100 zam talebiyle yoksulluk sınırının altında bir ücretin kabul edilemeyeceği talebiyle alanda olacağız.”
“Sanki zenginlermiş gibi vergi dilimlerinde artış yapılmasını kabul etmiyoruz”
Özbay, kamu çalışanlarının Haziran, Temmuz aylarında yüzde 20 ile yüzde 27 arasındaki vergi dilimine girdiğini ve daha fazla vergi ödemek zorunda bırakıldıklarını anlattı ve vergi diliminin yüzde 15’e sabitlenmesi gerektiğini söyledi. Özbay, vergi dilimine ilişkin taleplerinin nedenlerini şöyle sıraladı:
“Eğitim çalışanlarının Ocak’ta aldığı maaşla Kasım’da aldığı maaş fark ediyor. Toplam vergi üzerindeki vergi dilimindeki artış sebebiyle Ocak’ta aldığından daha düşük bir maaş almaya başlıyor. Bu nedenle vergi diliminin en alt taban olan yüzde 15’te sabitlenmesini istiyoruz. Vergide artış olmaması gerektiğini ifade ediyoruz. Vergi bir yurttaşlık vazifesidir ancak bir çok zenginin, müteahhitin vergi borcu silinirken daha çok vergi gelirinin kamu çalışanları üzerinden elde edildiğini görüyoruz bunun da vergide bir adaletsizlik yarattığını düşünüyoruz. Yoksulluk sınırının altında ücrete mahkum edilen insanlardan sanki zenginlermiş gibi vergi dilimlerinde artış yapılmasını kabul etmiyoruz.”
Kamu çalışanlarının maaşları nasıl belirleniyor?
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Kamu çalışanları ve emeklilerin maaş zammı, her yıl iki kez altı aylık enflasyon farkı ve toplu sözleşme zammı oranında belirleniyor. Kasım ayı enflasyon rakamlarıyla birlikte beş aylık veriler netleşti. Buna göre, kamu çalışanlarının enflasyon farkı dahil beş aylık zammı yüzde 15,04 oldu. TÜİK’in yarın enflasyon oranlarını açıklamasının ardından kamu çalışanlarının maaşları belli olacak.
