Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Uzmanlar Medyascope’a anlattı | Akran zorbalığı (2): “Akran zorbalığı da çocuk istismarıdır”

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD), PISA 2018 programı kapsamında hazırladığı rapora göre Türkiye’de öğrencilerin yüzde 24’ü her ay birkaç kez akran zorbalığına maruz bırakılıyor. Medyascope‘a konuşan Çocuk İstismarı ve İhmali Derneği Sözcüsü Volkan Çolakoğlu, çocuk istismarı denilince Türkiye’de akla gelen ilk şeyin çocuğun cinsel istismarı olduğunu belirterek, akran zorbalığının da çocuk istismarı olduğunu vurguladı. İMDAT Derneği Akranlar Arası Şiddet Araştırma Komisyonu Başkanı Mahi Aslan ise zorbalığın kişilerarası etkileşimi ve toplumu etkileyen sosyal problemlerden biri olduğuna dikkat çekti.

Çocuk İstismarı ve İhmali Derneği Sözcüsü Volkan Çolakoğlu, çocuk istismarı denildiğinde Türkiye’de ilk akla gelenin çocuğun cinsel istismarı olduğunu belirterek, akran zorbalığının çocuk istismarı olup olmadığını söyleyebilmek için, öncelikle çocuk istismarının doğru tanımının yapılması gerektiğini vurguladı. Çolakoğlu, çocuğun bedensel, gelişimsel ve ruhsal sağlığını olumsuz yönde etkileyen her türlü tutum, davranış, eylem ya da eylemsizliğin çocuk istismarı olduğunun altını çizdi.

“Çocuk, evinde şiddete maruz bırakılıyorsa bunu akranlarına da uygular”

Çolakoğlu, yetişkinlerin konuşarak anlaşılamayan her konuda şiddete başvurduklarını vurgulayarak, “Ülkemizde dayak bir cezalandırma ya da disiplin etme yöntemi olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle şiddet öğrenildiği için çocuk da şiddeti öğrenir. Bu şiddeti ilk olarak hane içerisinde öğrenir. Çocuk evinde şiddete maruz bırakılıyorsa sorunlarını şiddetle çözebileceğini öğrenir ve bunu akranlarına da uygular ” diye konuştu. 

Türkiye toplumunda şiddetin bir kültür haline getirildiğini ve fiziki olarak birine zarar vermenin basit yaralama suçuna girdiğini vurgulayan Çolakoğlu, “Bu eylemi gerçekleştiren çocuk da kanuni tanımıyla suça sürüklenen çocuktur. Dolayısıyla bu çocuk, bu suça sürükleniyor ve bunun temelinde tabii ki ülkemizdeki şiddete yatkınlık ve şiddeti bir çözüm aracı olarak kullanmak var” dedi.

“Akran zorbalığı yapan biri ileriki yaşlarda sokak hayvanlarını, kadınları öldüren insanlar olarak karşımıza çıkıyor”

Çocuk yaşta şiddet uygulayan birinin yaşı ilerledikçe şiddetin dozunu artırdığına da dikkat çeken Çolakoğlu, şunları söyledi:

Bu yıllar içerisinde sokak hayvanlarını, kadınları öldüren ya da sürekli trafikte cinayet işleyen insanlar olarak karşımıza çıkıyor. Diğer yandan akran zorbalığına, şiddete maruz kalmış olan çocuklarımız, ergenlik çağları ve devamında sürekli olarak arkadaş seçiminde bir endişe ve tereddüt yaşıyor. Sosyal ilişkilerinde özellikle grup halinde arkadaşlık ettiklerinde bu arkadaş grupları içerisinde bu endişelere maruz kalıyor.” 

Mahi Aslan: “Zorbalık öğreniliyor”

Şiddeti Önleme ve Rehabilitasyon Derneği (İMDAT) tarafından yürütülen “Akranlar Arası Şiddet Araştırma Komisyonu” çalışmalarına göre, çocuğun/gencin zorba eylemleri akranlarından/çevresinden öğrendiği değerlendirmesinde bulunuldu. İMDAT Akranlar Arası Şiddet Araştırma Komisyonu Başkanı ve Psikolog Mahi Aslan, çocuğun suç işleme eğiliminin sebeplerini “ailede bakım verenler tarafından ihmal ve istismar mağduru olmak, çocukların akranlarıyla olan etkileşimlerinin niteliği, çocuğun dünyaya geldiği toplumsal yapı” olarak üç başlıkta incelenebileceğini belirtti. 

Aslan, toplumsal şiddet örneklerinin çocukların saldırganlığı ve zorbalığı öğrenmelerinde, benimsemelerinde önemli bir etken olduğuna dikkat çekti. Baş etme becerilerinin henüz geliştiği dönemde çocuklar şiddet içerikli haberlere, televizyon programlarına, filmlere vb. maruz kaldığında gördükleri şeyin, birbirlerine zorbalık yapan yetişkinler olduğunu belirten Aslan, “Çocuklar, tüm bunların kendilerinin de başına gelebileceği kaygısına ve kendilerinin de uygulayabileceği düşüncesine eğilebilirler” diye konuştu.

OKUYUN: Uzmanlar Medyascope’a anlattı | Akran zorbalığı (1): Türkiye’de öğrencilerin yüzde 24’ü her ay birkaç kez zorbalığa maruz bırakılıyor | “Olumsuz ebeveyn-çocuk ilişkileri akran zorbalığına zemin hazırlıyor”

“Çocukların yaşıtlarına şiddet eğilimi göstermesinin sebebi savunma mekanizması”

Aslan, saldırgan davranışın bir alt tipi olan zorbalığın, yaşanan öfkeyi, düş kırıklığını ve kızgınlığı bastırmak için başvurulan bir savunma mekanizması olduğunun altını çizdi:  

“Saldırgan davranışın görülmesi ve devam etmesinin altında yatan nedenlerin başında, çocuğun problemlerle başa çıkmada saldırganlık tutumlarından başka yöntem bilmemesi yatar. Zorbaca davranışları sergilemek yerine kendilerini farklı şekilde ifade etme imkânı sağlandığında, saldırganlık düzeyi düşer. Çocuklarda ve ergenlerde görülen saldırganlığın temelinde, çevresiyle olan ilişkilerinde olumsuz hisleriyle baş edemeyip zorbalığı tutum olarak sergilemeleri yatıyor.”

“Çocuklar zorbaca davranmayı iletişim biçimi olarak benimsiyor”

Zorbalığın kişilerarası etkileşimi ve toplumu etkileyen sosyal problemlerden biri olduğunu vurgulayan Aslan, “Çocukların gelişiminde önemli bir risk faktörü olan akran zorbalığı, çocukların maruz kaldığı en sık görülen istismar tipidir. Öyle ki ebeveynler/bakım verenler ve diğer yetişkinler tarafından yapılan istismardan daha yüksek orandadır” diye ekledi.

Zorbalık yapma ve zorbalığa maruz bırakılmanın okul öncesi dönemde görülmeye başladığını belirten Aslan, “Okul öncesi gelişim dönemiyle birlikte çocukların zorbaca davranmayı alışkanlık haline getirdikleri, kendilerini ifade edebilecekleri iletişim biçimi olarak benimsedikleri ve bu eylemlerin çocukluk ve ergenlik yıllarına özgü olmadığı görülmektedir” dedi. 

“Zorbalığın üst kuşaklardan aktarılan bir saldırganlık tipi olduğu söylenebilir”

Kişinin ergenlik ve yetişkinlik döneminde de benzer davranışlar sergilemeye devam ettiğine dikkat çeken Aslan, işyerinde iş arkadaşlarına mobbing yapma, aile içinde eşine ve çocuklara şiddet uygulama, sosyal yaşamda taciz edici eylemlerde bulunma, anti sosyal davranışlar sergileme, gergin ve sürtüşmeli ilişkiler, ciddi suçlara karışma, hırsızlık, çeteleşme, vandalizm, veya uyuşturucu kullanımı şeklinde örneklendirilebileceğini söyledi. Bu kişilerin çocuklarının da zorbaca davranışlar sergilediğini belirten Aslan, “Bu duruma bakıldığında bir döngünün olduğu, zorbalığın üst kuşaklardan aktarılan bir saldırganlık tipi olduğu söylenebilir” diye konuştu.

“Gençlik döneminde zorbalığa maruz bırakılanların yüzde 13’ü intihar teşebbüsünde bulundu”

Akran zorbalığının ciddi boyutlarından birinin de intihar olduğuna dikkat çeken Aslan, şöyle devam etti:

“Yetişkinlerin gençlik dönemi akran zorbalığı deneyimleri üzerine yürüttüğümüz araştırmada, yetişkinlerin yüzde 13’ünün çocukluk/gençlik dönemindeki zorbalık mağduriyetinden kaynaklı intihar teşebbüsünde bulunduğu saptanmıştır. Bu durum gelişme döneminde maruz kalınan şiddetin etkilerinin ciddiyetini ortaya koymaktadır. Ayrıca bu yetişkin katılımcılar çocukluk/gençlik dönemi deneyimlerinin yetişkinlikteki psikolojik durumlarını da olumsuz etkilediğini belirtmişlerdir.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.