Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

OHAL Komisyonu’nun görevi sona erdi, günde ortalama 69 dosya değerlendirildi | KHK’li Aysun Gezen: “Kopyala-yapıştır kararlarla seneler çalındı”

Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme (OHAL) Komisyonu, görev süresinin bitmesine 10 gün kala faaliyet raporu yayımladı. Komisyon’un beş yılda 127 bin 292 dosya hakkında karar verdiği ve bunlardan yalnızca 17 bin 960’ının başvurucu lehine olduğu belirtilen rapora göre, günde ortalama 69 başvurunun incelenmiş olması gerekiyor. Raporu Medyascope için değerlendiren KHK’li akademisyen Aysun Gezen, Komisyon’un süreci uzatmak için kurulduğuna dikkat çekerek, “Kes- kopyala-yapıştır kararlar, birbirinin aynı ifadeler ve son derece adaletsiz kararlarla birçok insanın yaşamından neredeyse yedi sene çalındı” dedi. 

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Allah’ın lütfu” dediği 15 Temmuz 2016’daki askeri darbe girişiminin ardından, 20 Temmuz 2016’da Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edilmiş ve yedi kez uzatılarak, 18 Temmuz 2018’e kadar sürmüştü. OHAL boyunca çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname’ler (KHK) ile 125 bin 678 kişi kamu görevinden ihraç edilmiş, 2 bin 761 kurum kapatılmıştı. 

23 Ocak 2017’de karar verilerek, 22 Mayıs’ta kurulan “Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu”nun görev süresi 22 Ocak 2023’te dolacaktı. Komisyon, süresi dolmadan raporunu açıkladı.

Başvurulara 17 bin 960 kabul, 109 bin 332 ret kararı

Komisyon, görev süresinin dolmasına 10 gün kala bütün başvurulara ilişkin incelemelerin tamamlandığını açıklayarak faaliyet raporunu yayımladı. Raporda şu ifadelere yer verildi:

Olağanüstü hal kapsamında yayımlanan KHK’ler ile 125 bin 678’i kamu görevinden çıkarma olmak üzere, toplam 131 bin 922 tedbir işlemi gerçekleştirilmiştir. 31 Aralık 2022 tarihi itibariyle Komisyon’a yapılan başvuru sayısı 127 bin 292’dir. 22 Aralık 2017 tarihinden itibaren karar verme sürecine başlamış olan Komisyon tarafından, 31 Aralık 2022 tarihi itibariyle beş yıllık süre içerisinde başvuruların tamamı hakkında (17 bin 960 kabul ve 109 bin 332 ret olmak üzere) toplam 127 bin 292 karar verilmiştir.

Karar verilmiş başvuru sayısına göre, Komisyon’un ilk kararını açıkladığı 22 Aralık 2017’den bu yana geçen 1845 günlük sürede 127 bin 292 karar verildi. Buna göre komisyonun hafta sonları da çalışması halinde günde ortalama 69 başvuruyu incelemiş ve karara bağlamış olması gerekiyor. 

“Komisyon, önünde dosyalar yığılan AİHM’in önerisiyle kuruldu”

Barış imzacısı olarak, 1 Eylül 2016’da 672 sayılı KHK ile Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden ihraç edilen ve yargılandığı davada beraat eden akademisyen Aysun Gezen, Medyascope‘a raporu şöyle değerlendirdi:

Kendi ideolojilerine uymayan, AKP iktidarına sadakat duymayan insanları kamudan çıkardılar. Komisyon da süreci uzatmak için, AİHM’in gösterdiği yoldan kuruldu. ‘Dosyaları hızlı değerlendirdik’ gibi bir söylemin gerçek olmadığını kendi deneyimimizden biliyoruz. Burada mahkemeler görevsizlik kararı verdikleri için ‘iç hukuk yolu tükenmiş’ diye kabul edilerek, AİHM’e çok sayıda dosya gitti. AYM de benzer kararlar vermişti. Önünde dosyalar yığılmaya başlayan AİHM hükümete böyle bir formülasyon önerdi ve OHAL Komisyonu kuruldu.” 

“Kes-kopyala-yapıştır kararlarla birçok insanın hayatından seneler çalındı”

Komisyon son derece özensiz bir şekilde, sadece dosya üzerinden giden MİT raporlarıyla ya da AKP’ye kul köle olmuş idarecilerin verdiği görüşlerle bir karara vardı. O kopyala-yapıştır dosyalarda isimlerin unutulduğu, başka dosyada olması gereken isimlerin olduğu birçok örneği deneyimledik. Sırf kanaatle ve bu raporlarla, son derece özensiz, herkese kopyala-yapıştır aşağı yukarı aynı kararları gönderen bir mekanizmaydı bu. Ölen insanların işe iade edildiği bile oldu. Bir sürü insan yaşadığı haksızlığa dayanamadı, hastalıklara yakalandı, kimi intihar etti. Sürecin ne kadar adaletsiz işlediğini gösteren onlarca örnek var. Mesela KESK’ten bir arkadaşımız, eşi ve çocuğu olmadığı halde, dosyasında çocuğunu FETÖ okullarına göndermekten atıldığı yazıyordu. Kes-kopyala-yapıştır kararlar, birbirinin aynısı ifadeler, son derece adaletsiz kararlar birçok insanın yaşamından neredeyse yedi sene çalındı. Bir son vermezsek daha da çalacaklar gibi görünüyor.

“AİHM Türkiye’den savunma istediğinde ret kararları hızlanmaya başladı”

Kurulduğu andan itibaren, Komisyon dışında hiçbir yere başvuramadık. Komisyon’dan ret kararı geldikten sonra ancak idare mahkemesine başvurabildik. Bu süreçte, iç hukuk yollarının işletilmediğine de dair, kanıtlarla birlikte AİHM’e çok başvuru olmuştu. Tam da Türkiye’den savunma istendiğinde, bizim için verilen ret kararları hızlanmaya başladı. İktidar da, AİHM de, ‘Bakın biz yargıyı işletiyoruz, iç hukuk yolları açıldı, herhangi bir mağduriyet yok’ gibi bir savunma yapabilecek şekilde süreci hızlandırdılar.

“Suç isnadı ve delil yoksa da ‘kamuda çalışmaya uygun değil’ dediler”

İdare mahkemelerine başvurduk, kimisinden karar çıkmaya başladı. Bundan sonra İstinaf, Danıştay, AYM silsilesini takip edecek. Bunlardan sonuç alamadığımız zaman AİHM’e başvuru hakkımız olacak. Dosyalarımızda, suç işlemediğimiz çok açık ve ‘Her ne kadar beraat ettiyse, hakkında somut bir suç isnadı veya delil yoksa da, kanaatimize göre bu kişiler bizimle kamuda çalışmaya uygun değildir’ diyorlar. KHK’ler, AKP iktidarına sadakat duyacak bir memur kitlesi yaratmanın aracı oldu. Bank Asya’ya apartman aidatı yatıran kişilerin bile irtibatlı-iltisaklı sayılıp atıldığını biliyoruz ama bu bankayı kurduranlara, sermayedarlarına hiçbir şey olmadı. Siyasi ayağına hâlâ dokunulmadı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.