2022-2023 eğitim öğretim yılının ilk dönemi bugün (20 Ocak) sona erdi. İlk ve ortaöğretim kurumlarında eğitim gören yaklaşık 19 milyon öğrenci, yarıyıl tatilini yapmak üzere karnelerini aldı. Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der), karne gününde İstanbul-Kartal Meydanı’nda verilen eğitimi değerlendirdi ve Milli Eğitim Bakanlığı için hazırladıkları karneyi açıkladı.
“Öğrenciler derslerde bayılma gibi sağlık sorunları yaşamaktadırlar”
Açıklamayı, Veli-Der adına Aysun Eren yaptı. Eren, eğitimde yaşanan sıkıntıları sıraladı. Yoksullaşmayla birlikte eğitimde eşitsizliğin, Cumhuriyet tarihi boyunca görülmemiş bir boyuta ulaşıldığını söyleyen Eren, “Ücretsiz okul yemeği talebi ‘maliyet hesabı’ gerekçesiyle yok sayılmaktadır. Aylardır sürdürdüğümüz mücadele sonucunda, ücretsiz okul yemeğinin yalnızca okul öncesi eğitim ve taşımalı eğitimden yararlanan öğrencilerin devam ettiği pansiyonlu okullarda dağıtılacağı sınırı ile bir açıklama yapıldı. Belirlenen taban fiyatlar üzerinden öğle yemeği ücreti 45-50 Türk Lirası’ndan (TL) başlıyor. Okul kantinlerinden ulaşılabilecek en ucuz besin tostun ücreti ise 15-20 TL. Yetersiz beslenme nedeniyle kız öğrencilerin yüzde 85’inde, erkek öğrencilerin yüzde 68’inde kansızlık, öğrenme güçlüğü, fiziksel gelişimlerinde yavaşlama ve durma, derslerde bayılma gibi sağlık sorunları yaşamaktadırlar” dedi.
Eren, öğrencilerin kantinden su almasının bile zorlaştığını, bu sebeple öğrencilerin su ihtiyaçlarını tuvalet çeşmelerinden karşıladıklarını da vurguladı.
“Milyonu aşkın kız çocuğunun örgün eğitim dışına çıktığı bir gerçekliği yaşıyoruz”
Eren şöyle devam etti:
“Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2021-2022 eğitim öğretim yılı okullaşma istatistiklerine göre ilkokulda 195 bin, ortaokulda 298 bin, lisede 373 bin kız çocuğu eğitimin dışında. Açık öğretimde okuyan kız çocuğu sayısı ise 636 bin 270. 1,5 milyonu aşkın kız çocuğu okullarda değil. 6 yaşında çocuklara gelinlik giydiren bir karanlığı yaşadığımız günlerde milyonu aşkın kız çocuğunun örgün eğitim dışına çıktığı bir gerçekliği yaşıyoruz.”
“Okullar depreme dayanıklı değil”
Okulların depreme dayanıklı olmadığını belirten Eren, “MEB verilerine göre deprem yönetmeliğinden önce inşa edilmiş okul sayısı 31 bin 307. Son 10 yılda yalnızca 5 bine yakın okula depreme dayanıklılık testi uygulanmış. Bin 500’e yakın okul, depreme dayanıklı olmadığı için yıkılmış, 2 bine yakın okul ise güçlendirilmiştir. Deprem gerçeğimiz son derece açıkken son yıllarda ülkemizin birçok yerinde art arda depremler yaşanıyorken bu gerçek yokmuş gibi davranılmasını kabul etmiyoruz. Söz konusu olan milyonlarca yaşamdır. Okullar biz velilerin vergileri ile ayakta. Vergilerimiz bize ait olan kamu kaynaklarının güvenli eğitim hakkı, yaşam hakkı için kullanılmasını istiyoruz” dedi.
“Çocuklarımız tercihleri dışında ders seçmeye mecbur bırakılmasın”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Laik, kamusal okul öncesi eğitimin tüm çocukların hakkı olduğunu söyleyen Eren, “Zorunlu imam hatipleştirme, müfredat değişimi, okullaşma politikası, sınav sistemi değişiklikleri, tarikatlarla eğitimde yapılan protokol, iş birlikleri ile laik eğitim tamamen ortadan kaldırılmıştır” dedi.
Seçmeli derslerde çocukların din dersine yönlendirildiğini vurgulayan Eren Şunları şöyle konuştu:
“İl, ilçe milli eğitim müdürlükleri sadece din derslerinin olduğu paylaşımları resmi sayfalarından açıklıyor, okullara yalnızca din derslerinin seçtirilmesi için yazılar, mesajlar gönderiliyor. Diyanet İşleri Başkanlığı camilerde velilerin çocuklarını din derslerine yönlendirilmesi için açıklamalar yayınlıyor, müftülükler, dini yapılar, vakıflar eliyle faaliyetler yürütülüyor. Tüm velilere çağrımızdır. Her çocuğumuzun özgürce ders seçme hakkı vardır. Çocuklarımızın tercihleri dışında ders seçmeye mecbur bırakıldığı durumda tüm velileri Öğrenci Veli Derneği’mize, şubelerimize ulaşmaya çağırıyoruz.“
“En az 100 bin öğretmen ataması yapılmalı”
Veli-Der öğretmenlerin yaşadığı sorunları da hatırlattı:
“Öğretmenlik Meslek Kanunu, kariyer basamakları uygulaması iptal edilmelidir. Tüm öğretmenler için yoksulluk sınırının üstünde eşit işe eşit ücret, eşit haklar, kadrolu, güvenceli istihdam sağlanmalıdır.
2022 verilerine göre norm açığının 120 bine ve ücretli öğretmen sayısının 86 bine yaklaşması,20 bine yakın köy okulunun kapatılması ile öğretmen ihtiyacı her dönemden daha fazla artmasına rağmen yeterli öğretmen ataması yapılmadı. 2021/2022 yılı atama sayısı son 10 yılın ortalaması olan 40 bin 375’in altında kaldı.
Çocuklarımızın öğretmen ihtiyacına rağmen bütçede yüzde 1-1,5 oranında bir artış dahi en az 170 bin öğretmen ataması için yeterli olabilecekken tercih bir kez daha çocuklarımızın kamusal eğitim hakkından yana kullanılmadı. Bir an önce en az 100 bin öğretmen ataması yapılmalıdır.”
“Özel okullar kamulaştırılmalı“
Özel okul sahiplerine “teşvik” adı altında aktarılan ücretlerin devlet okullarına aktarılması gerektiğini söyleyen Eren, “Özel okullar kamulaştırılmalı, tüm çocuklarımıza eşit, kamusal eğitim hakkı sağlanmalı, tüm öğretmenlere eşit haklara, eşit ücrete sahip koşullarda kadrolu, güvenceli çalışma koşulları sağlanmalıdır” dedi.
