Murat Yetkin, YetkinReport’taki yazısında Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksei Erkhov ile sohbeti üzerinden 14 Mayıs seçimlerini ve Türkiye-Rusya ilişkilerini ele aldı.
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksei Erkhov’un 15 Mart akşamı Ankara’da düzenlediği basınla sohbet toplantısında büyükelçiye “Rusya’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidarda kalmasından yana olduğu yolunda -Rus basınında da- yorumlar var. Seçimleri muhalefet kazanırsa Türkiye-Rusya ilişkileri ne şekil alacak?” sorusunu soran Yetkin, yazısında şunları aktardı:
“Açıkçası büyükelçinin ‘Rusya-Türkiye ilişkilerinin 500 yıllık geçmişi var. Önemli olan dostluk, komşuluk işbirliğinin devamıdır’ gibi bir yanıt vermesini bekliyordum. Ama ‘Cevap vermenin imkânsız olduğu sorular vardır’ dedi; Türkiye’deki seçimler konusunda önceden bir şey söylemek kolay değildi. Çünkü Rusya-Türkiye ilişkilerinde ‘bazı askeri-teknik konular’ da önem taşıyordu; S-400 hava savunma füzeleri gibi. Büyükelçinin, Kılıçdaroğlu’nun daha önce ABD’nin Rusya’dan S-400 alımını eleştirmesine gönderme yaptığı anlaşılıyordu. Erdoğan başta kalırsa NATO’da sorun olan S-400 satışı devam edecekti.
Daha açık sordum: ‘Yani Türkiye-Rusya ilişkileri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimi kazanmasına mı bağlıydı?’
Büyükelçinin bu soruya yanıt vermekten kaçınmasını bile aslında Rusya’nın Erdoğan’ın kazanmasını istediği şeklinde yorumlamak mümkündü.
‘Türkiye’nin içişlerine karışmak istemiyorum’ dedi Erkhov: ‘İlginç geleneklerimiz var. Önceki elçilerimizin başına gelenler var’. Daha önce Rusya’nın İstanbul Başkonsolosluğunu yürüten Erkhov yine gülerek hatırlattı: ‘Yedikule’yi, biliyorsunuz’.
Neydi Yedikule’nin önemi?
İmparatorluk Türkiye’sinde gerilemenin başlangıcı sayılan Çarlık Rusya’sıyla 1699 Karlofça Anlaşmasını takiben Rusya İstanbul’da Büyükelçilik açmıştı. Nedense bütün dünyanın ‘Büyük’ bizim ‘Deli’ dediğimiz Çar Birinci Petro, büyükelçi olarak da ünlü yazar Lev Tolstoy’un dedesi Pyotr Tolstoy’u atamıştı. Tolstoy büyük başarılar göstermiş ama bununla yetinmeyip daha üst görevler için merkeze dönmek isteyince görevden alınmış ve 3. Ahmet döneminde iki yıl Yedikule zindanlarında hapis yatmıştı.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
‘Sizi Yedikule’ye atacak halleri yok ya’ diye şakasına karşılık verdim. ‘Bir Rus atasözü vardır’ dedi: ‘Atılacak insan varsa, atılacak yer bulunur.’ Rus Büyükelçisi daha fazla konuşup başımın belaya sokmaya niyeti olmadığını söylemek istiyordu. Yeterince konuşmuştu işte, S-400 ve tahıl anlaşmasının sürdürülmesi koşullarını söylemesi yeterliydi.”
Murat Yetkin’in yazısının tamamını okumak için tıklayınız.