Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde can kaybı resmi açıklamalara göre 48 bin 448’e yükseldi. Yüzlerce kişi ise hâlâ kayıp. Depreme Hatay-Antakya’daki evinde yakalanan Meral Bozkır Laleci de kayıplar arasında. Baba Mehmet Hayrettin Bozkır’ın ulaştığı bilgilere göre evin enkazından kızı Meral’ın cenazesi çıkarıldı ve ambulansa alındı. Ancak bundan sonrası bilinmiyor. Mehmet Bozkır ile kızının evinin enkazının önünde buluştup yaşadıklarını ve kızı için verdiği mücadeleyi konuştuk.
Kurgu: Edanur Tanış
Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin büyük yıkıma neden olduğu illerden biri de Hatay. Kentte yüzlerce bina enkaza döndü ve binlerce kişi yaşamını yitirdi. Yüzlerce kişi ise depremin üzerinden bir buçuk ay geçmiş olmasına rağmen hâlâ kayıp. 30 yaşındaki Meral Bozkır Laleci de akıbeti belli olmayan kişiler arasında. Depreme Antakya Odabaşı Mahallesi’ndeki evinde eşiyle birlikte yakalanan Meral’e ne olduğu bilinmiyor. Depremde yıkılan evinden sağ kurtulan Mehmet Hayrettin Bozkır, ilk günden beri kızını arıyor. Mehmet Bey, kızını bulmak için DNA örneği vermiş, kayıp başvurusunda bulunmuş ve yetkililere kızının son pasaport başvurusunda verdiği parmak izi hakkında bilgilendirmiş. Mehmet Bey bir yandan da sosyal medyada kızının fotoğraflarını ve bilgilerini paylaşarak kampanya yürütüyor.
Mehmet Bey ve eşinin yaşadığı ev depremde tamamen yıkılmış. Şu anda akrabalarıyla birlikte Mersin’de kurulan bir çadırkentte kalıyorlar. Bazen üç günde bir, bazen de her gün Antakya’ya gidip kızını aramaya devam ediyor. Bir yandan da kızına ait eşyaları bulmak ümidiyle evin enkazına gidiyor.
Hasan Turunç Apartmanı’nın yaklaşık üç yıl önce yapılan yeni bir bina olduğunu söyleyen Mehmet Bey, kızının yedi ay kadar önce evlenip sekiz katlı apartmanın altıncı kartında kiracı olarak yaşamaya başladığını belirtti.
Meral’in hayat dolu ve kendilerini bir kere bile kırmamış bir evlat olduğunu dile getiren Mehmet Bey, kızının Gaziantep Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden 2018 yılında mezun olduğunu, bir süre İstanbul’da yaşadığını ve kendilerini özlediği için Antakya’ya taşındığını anlattı.
“Kızımın evine yürüyerek üç saatte ulaştım”
6 Şubat’taki depremin ardından sabaha karşı üstlerinde pijama ve atletle kendilerini dışarı attıktan sonra, kızlarının evine yürüyerek üç saatten fazla bir sürede ulaştıklarını anlatan Mehmet Bey, şöyle dedi: “Kızımın yaşadığı bina tamamen enkazdı. Damadımı, babası çıkarmaya çalışıyordu. Kızımı sordum, damadım bana kolonun altında kaldığını söyledi. ‘Yaşıyor mu?’ dedim. Damadım başını öne eğince anladım ki kızım vefat etmiş.”
“Devletimize güvendik, bu suç mudur?”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Apartmanda kendi akrabalarını arayan kişilerin, 8 Şubat’ta kızı Meral’in cenazesini bulduklarını ve çıkarıp yol kenarına bıraktıklarını, ismini bilmedikleri için ertesi sabah bir ambulansın Meral’i oradan aldığını anlatan Mehmet Bey, “Ama biz bunların hiçbirini görmedik. İnsanların anlattıkları bu. Ben bu bilgilere bile depremden bir ay sonra ulaşabildim. Aradım bu insanları buldum. Benim çocuğum o günden bu yana kayıp, nerededir bilemiyorum. Ambulans devletin ambulansı, yetkilerler devletin yetkilisi. Devletimize güvendik, bu suç mudur? Ben hâlâ çocuğumu bulamıyorum” diye konuştu.
“Benim çocuğum nerede?“
Ne yapacağını bilmediğini dile getiren Mehmet Bey, sözlerini şöyle sürdürdü: “Devletim bana, her çıkarılan insanın parmak izi ve DNA’sı alınıyor, otoğrafları çekiliyor diyor. Ben de şimdi devletime soruyorum: ‘Benim çocuğum nerede?’. Ben çocuğumu istiyorum. 6 Mart doğum günüydü, onsuz kutladık. Allah ondan razı olsun, biz ondan razıyız. Meral benim tek evladımdı. Karşımızda bir muhatap bulamıyoruz. Maalesef bırakın devletin en üstündeki insanları, en alttaki kişiler bile bizi arayıp, ‘Ne oldu, ne yapabiliriz’ gibi bir şey söylemedi. Kendi yağımızda kavruluyoruz.”
“Evladımın bir mezarı olsun istiyorum”
Kızının öldüğünü kabullendiğini belirten Mehmet Bey, “Ancak insan, evladının mezarı olsun isitiyor. Çok bir şey mi istiyorum? Gidip başında bir Fatiha okuyacağımız, bayramda, bir özel günde ziyaret edebileceğim bir mezar. Çok mu? Ben çocuğumun nerede olduğunu bilmek istiyorum.“
Kayıp yakınlarını fotoğraflardan arıyorlar
Mehmet Bey ile daha sonra depremden sonra yapılan Narlıca Kimsesizler Mezarlığı’na gittik. Burada toprağa verilen yurttaşların fotoğrafları var ve sürekli güncelleniyor. Meral’in fotoğrafının da yüklenmiş olabileceğini düşündük. Ancak mezarlığın girişinde askerler aracımızı durudup Mehmet Bey’e fotoğraftan kimlik tespitinin artık mezarlıkta değil hastanede yapıldığını söyledi. Bunun ardından biz de mezarlığa girmeden Odabaşı Mahallesi’ne geri döndük.
