Türkiye’nin kader seçimine sadece üç gün kaldı. Bu seçimler sadece Türkiye için değil, dünya için de oldukça önemli. Bu yüzden yabancı basında çok sık Türkiye’deki seçimlere dair analizler ve değerlendirmeler görüyoruz. Seçimleri kapağına taşıyan son dergi Politico oldu. Politico’nun Avrupa baskısında, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan demir tellerle resmedildi ve şu soru soruldu: “Avrupa Birliği (AB), Erdoğan’ı neden seviyor?”
Politico Avrupa, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın demir tellerle resmedildiği kapak fotoğrafını Twitter hesabından paylaştı ve şöyle yazdı:
“Türkiye’de otokratik lider iktidardayken, AB’nin ülkenin kendi saflarına katılma olasılığıyla boğuşması gerekmiyor.
İktidar değişikliği bu dinamiği değiştirebilir.”
Analizde neler denildi?
Suzanne Lynch imzalı analizde, Batılı liderlerin AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı sevmemesi için pek çok neden olduğu belirtildi ve şöyle denildi: “Cumhurbaşkanı Erdoğan 20 yıllık iktidarında gazetecileri ve muhalefet liderlerini hapse attı, protestocuları şiddetle bastırdı ve ekonomiyi sancılı bir şekilde yönetti. Dış politikada ise Rusya ile yakınlaştı, Suriye’ye harekâtlar düzenledi ve NATO için kritik bir dönemde İsveç’in ittifaka katılımını engellemek için vetosunu kullandı.”
“Tüm bu gelişmelere rağmen Avrupa Birliği (AB) liderlerinin Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na kaybetmesi durumunda özleyeceği bir sebep var” denilen analizde, AB’nin Erdoğan iktidarında Türkiye’nin birliğe katılmasını sürüncemede bıraktığı kaydedildi: “Pek çok Avrupalı siyasetçi için Erdoğan, AB’nin Ankara ile üyelik konusunda herhangi bir ciddi tartışmayı meşru bir şekilde dışlamasına izin veren yararlı bir siyasi engel oldu.”
Yeni bir sayfa mı?
Türkiye’de olası bir iktidar değişimiyle Ankara’nın Brüksel ile ilişkilerinin değişebileceği belirtilen analizde, “Hükümet değişikliği Türkiye ile Batı arasındaki ortaklığa muhtemelen yeni bir soluk getirecektir” öngörüsü yer aldı.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Politico’ya konuşan emekli Büyükelçi ve Medyascope yorumcusu Selim Kuneralp, “Son yıllarda gördüğümüz şey Türkiye ve AB’nin zıt yönlerde hareket etmesi” dedi. Erdoğan iktidarındaki Türkiye’nin Avrupa değerlerinden uzaklaştığını söyleyen Kuneralp, “Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olma fikri artık inandırıcı bir hedef olmaktan çıktı” diye konuştu.
Türkiye-AB ilişkilerinde cevaplanması gereken asıl soru, ikili ilişkilerdeki tüm krizlerin 14 Mayıs seçimlerinden sonra değişip değişmeyeceği. Türkiye’deki bir iktidar değişikliğinin muhtemelen Batı ile ilişkilerde yeni bir sayfa açacağı belirtilen analizde, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun AB ile üyelik sürecini yeniden başlatmak istediğini ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına uyacağı hatırlatıldı.
Analizde Türkiye’deki yeni iktidarın Brüksel ile Ankara arasındaki sürtüşmenin altında yatan pek çok nedeni ortadan kaldırmayacağı belirtildi. Düşünce kuruluşu National Security Studies’ten üst düzey araştırma görevlisi Gallia Lindenstrauss, “İktidarda kim olursa olsun yerel zorluklar aynı kalacak. Ülkede derin bir ekonomik kriz var ve mevcut hükümet her türlü popülist önlemi sunuyor” dedi.
Türkiye, AB’ye üye olabilir mi?
Kılıçdaroğlu’nun iktidara gelmesi durumunda Türkiye-AB ilişkilerinde “daha iyi bir atmosfer” olacağını kaydeden Lindenstrauss, Kıbrıs sorunu gibi sorunlar nedeniyle Avrupa’da Türkiye’ye kapıları açmaya istekli ülke sayısının az olabileceğini söyledi. Konuya ilişkin konuşan Brüksel’deki üst düzey bir AB diplomatı, “AB üye devletlerinin Türkiye’nin AB üyeliğini düşünmeye yakın olması hiçbir şekilde mümkün değil” dedi.
Lindenstrauss’a göre yeni bir sayfa açılabilir fakat Ankara-Brüksel arasındaki ilişkiler vize serbestisi ve gümrük birliğinin güncellenmesi gibi konularda ilerleme kaydedilmesinden öteye geçemez.
Kaynak: Politico
