14 Mayıs seçimlerinin de 28 Mayıs’ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de kazananı Cumhur İttifakı oldu. Recep Tayyip Erdoğan yeniden cumhurbaşkanı seçildi. Eski bakanların milletvekili sıralarına geçtiği yeni Meclis’te dikkat çeken bir başka gerçek de, muhalefet liderlerinin yokluğu. Asıl fark ise yeni Meclis’e aralarında HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) de olduğu sağ partilerin ağırlığını koyması oldu. Kadınların endişeyle izlediği bu tabloda tepkilerin odağında YRP ve HÜDA PAR var… Kadın hareketinin önde gelen isimleriyle yeni dönemde kadınları neler beklediğini konuştuk.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerini ikinci turda Recep Tayyip Erdoğan kazandı, parlamento çoğunluğunu ise Cumhur İttifakı aldı. HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi’nin Cumhur İttifakı ile birlikteliği ve meclise girmesi, kadınların kazanılmış haklarıyla ilgili tartışmaları da beraberinde getirdi. Seçime giden süreçte Cumhur İttifakı bileşenleri; süresiz nafaka hakkını, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’u, kadınların sosyal hakları ve çalışmasını tartışmaya açtı. Anayasa’da evlilik birliğinin kadın ve erkek arasında kurulabileceğinin eklenmesini savundu, LGBTİ+’lar hedef tahtasına oturtuuldu.
3. Erdoğan döneminde birbiri ardına kadınları neyin beklediği ile ilgili soru işaretleri oluştu.
2 Haziran Cuma günü 28’inci Dönem 1’inci Yasama Yılı’nın açılışı öncesi YRP cephesinde tartışmalara yol açacak gelişmeler yaşandı.
O tartışmaların fitilini ateşleyenlerden biri de Cumhuriyet gazetesinde YRP’den Konya milletvekili seçilen Ali Yüksel’in 3 eşinin olduğu iddiası. Kadın örgütleri Yüksel’e tepki gösterirken, Yüksel Twitter hesabından yaptığı açıklama ile 3 eşi olduğunu yalanlayıp aile hayatını ilgilendiren ayrıntıların özel hayatın mahremiyeti kapsamında olduğunu, ilk eşinin vefat ettiğini, ikinci eşinden de 2018’de boşandığını söyledi.
Ancak Yüksel’in “yalanlamasına” karşın Cumhuriyet gazetesinde 4 Ağustos 2010’da yayımlanan bir haberde, Gazeteci Fehmi Çalmuk’un kaleme aldığı “Merak Edilen Kızlar” isimli kitabı için Ali Yüksel ve üçüncü eşi Dilber Yüksel’le verdiği röportajlar yer alıyor. Ali Yüksel burada çok eşliliğin “iyi ve zor yanlarını” ayrıntılı olarak anlatıp niyetinin “dörde kadar gitmek” olduğunu açıklarken çok eşliliğini “sünnet bir ibadet” olarak tanımlıyor. Ve “Her gün birimizde. Sırayla gidiyor” diyen Dilber Yüksel ise konuyla ilgili şunları söylüyor: “Evlenmesin dersem haksızlık yapmış olurum. Onun hakkıdır. Ama hanım olarak, onu seven biri olarak istemem”
Birden Çok Evlilik, Hileli Evlenme, Dinsel Tören Suçu TCK Madde 230
“(1) Evli olmasına rağmen, başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Kendisi evli olmamakla birlikte, evli olduğunu bildiği bir kimse ile evlilik işlemi yaptıran kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Çok eşli evliliğe EŞİK Platformu gönüllüsü Avukat Selin Nakipoğlu, Türk Ceza Kanunu’nun 230 no’lu maddesini hatırlatarak bu maddede aile düzenin korunmasının amaçlandığını söylüyor. Nakipoğlu, YRP’ye şu eleştiriyi yapıyor:
“‘7/24 ‘kutsal aile’yi koruyoruz’ diyen YRP’nin bu kişiyi (Ali Yüksel) aday göstermesi, bu kişinin seçilmesi YRP’nin aslında tam da aile düzeninin karşısında olduğunu gösteriyor. Yani YRP destek vereceğini söylediği, ailenin korunması, 6284 sayılı yasanın iptali, LGBTİ+ STK’larının kapatılması gibi anayasaya ve yasalara aykırı taleplerle ittifaka girdiklerini söylediler. Oturup kalkıp ‘kutsal aile’ dediler. İyi de siz vekiliniz aracılığıyla aile düzenini korumuyorsunuz”
“Türkiye Cumhuriyeti’nin en gerici Meclis’i ile karşı karşıyayız”
“Türkiye Cumhuriyeti’nin en gerici Meclis’i ile karşı karşıyayız” diyen Nakıpoğlu, Meclis’teki kadın milletvekillerine çok önemli ödevler düştüğünü ve kadın vekillerin hepsinin bunun farkına olduğunu düşünüyor. Bu süreçte kadınların birlikte çalışmak ve mücadele etmek zorunda olduğunun altını çizen Nakıpoğlu, kadınlar olarak karanlıkla aydınlığın savaşını verdiklerini söyleyip bunun ilk kez başlarına gelmediğini ekliyor.
“Muhalefetin yaptığı hataları yapmamalıyız”
Kadınları zorlu günler beklediğini düşünen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, önümüzdeki günlerde kadınların kazanılmış haklarının geri alınması yönünde girişimlerin olabileceğini vurguluyor. Bu girişimlerden birinin 6284 sayılı kanunun kaldırılması tartışmalarının yeniden başlaması olabileceğini söyleyen Kav, bir diğer girişimin beklemede olan Anayasa düzenlemesi kapsamında LGBTİ+’ların daha fazla hedef gösterilmesi olabileceğine dikkat çekiyor.
Yaratılmak istenen umutsuzluğu kıracak tek şeyin ileriye, doğru adım atmak olacağını, zaten kadınların duvara dayandığını, daha fazla geri adım atamayacağını dile getiren Kav yeni Meclis’te kadınları bekleyen zorluklara dikkat çekiyor:
“Meclis’te önümüze ne geleceğini bilmiyoruz ama bütün seçim sürecinde yaşadığımız gibi çok ciddi bir karalama ve kirletme ile gelecektir. İlk görevimiz yalanları geriye itip gerçekleri ortaya çıkarmak olmalı, seçim dönemindeki montaj video gibi önümüze gelebilir karalamalar. Buna hazırlıklı olmalı ve seçim döneminde muhalefetin yaptığı hataları yapmamalıyız.”
Türkiye için bu dönemin sıkıntılı bir dönem olduğunu belirten Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü de kadın hareketinin belki de cumhuriyetin kurulduğu dönemden itibaren en kapsamlı, en örgütlü ve en direngen mücadeleyi vermekle karşı karşıya olduğu görüşünde.
Muhalefetin de şapkasını önüne koyup özeleştiri vermesi gerektiğini belirten Güllü, muhalefete seslendi ve “Muhalefet neden kadınların temsili için yol açacak güzergaha taş döşemiyor? Neden listelerine daha çok kadınları almak yerine aynı yerde, aynı sayıda, aynı kişilikte, aynı kimlikte ve kadınla ilgisi olmayan, kadın eşitlik perspektifinden bakmayan erkeklerle yol yürüyor? Muhalefet eden partiler eşitlik konusunda nasıl hata yaptıklarını görsünler. Biz iktidarın bu konuda kadını ikincilleştirdiğini kabul edip sineye çekip yol yürümeyeceğimizi bir bildirelim. Ama aynı anda muhalefetin de ne kadar suçlu olduğunu yüzüne karşı buradan da haykırmış olalım” dedi.
