Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Devam eden festival ve konser yasaklarını Hüseyin Turan ve Aylin Aslım anlattı

Koronavirüs salgını döneminde başlayan kısıtlamalar 2022’nin ilk aylarına kadar sürdü, salgın etkisini yitirdikçe, maske takmak dahil olmak üzere kısıtlamalar birer ikişer kaldırıldı. Ancak konserler ve festivallere getirilen “müzik yasağı” sona ermedi. Müzik dünyası 2022 yılını sancılı geçiren sektörlerden biri oldu. Sanatçıların konserleri yasaklandı, festivaller iptal edildi, tutuklanan sanatçılar oldu. O yasaklar 2023 yılına da damga vurdu. AKP’li Denizli Büyükşehir Belediyesi Mabel Matiz ve Melike Şahin’in ödül töreninde yaptıkları konuşmayı gerekçe gösterdi, Bursa Büyükşehir Belediyesi Kemal Kılıçdaroğlu’na destek veren paylaşımlar yaptığı gerekçesiyle Hüseyin Turan’ın konserini iptal etti. Salgınla başlayan yasaklar bir süre sonra adeta kalıcı hale geldi.

Şarkıcı Melek Mosso, PowerTürk Müzik Ödülleri Töreni’nde “En Güçlü Cover Şarkı Ödülü”nü aldıktan sonraki konuşmasında kadın cinayetlerine dikkat çekti, “Ben bu ödülü yüzyıllardır bu toplumda, dünyada ötekileştirilen kıyafetleri ile kahkahasıyla kadın olmanın gerektirdiği her şeyle yargılanan, ittirilen, katledilen bütün kadınların ruhlarına armağan olarak alıyorum” dedi.

Bu sözlerin ardından iktidara yakınlığıyla bilinen sosyal medya hesapları, şarkıcı Melek Mosso’yu hedef gösterdi ve AKP’li belediyeler üzerinde konserlerin iptal edilmesi için baskı kurdu. Baskıya rağmen Tekirdağ Kiraz Festivali’nde Melek Mosso’ya konser verdiren Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel hedef tahtasına konuldu. AKP Genel Merkezi’ne çağrılan Yüksel, savunmasını vermesinin ardından istifa etti.

Bir konser iptali de Bursa’dan geldi. Elle Style Awards Ödülleri‘nde “Yılın Stil Sahibi Müzisyeni” ödülü alan Melike Şahin, törende “Bütün kız kardeşlerim, bütün lubunyalar… İncinmiş her yerimizi şefkatle sarmalayacak güce sahibiz bunu biliyorum. Ödülümü, hak ettiğimiz dik gülüşlere ve ödediğimiz bedellere adıyorum” dedikten sonra sosyal medya hesapları üzerinden hedef gösterildi. AKP’li Bursa Büyükşehir Belediyesi, şarkıcı Melike Şahin’in 22 Temmuz’da 61. Uluslararası Bursa Festivali kapsamında vereceği konseri iptal ettiğini duyurdu.

Aynı törende ödül alan Mabel Matiz ise “Ödülümü varlıklarını korkusuzca haykırmaya devam eden ve bu anlamda cesaretleriyle bana her zaman çok büyük ilham olan, Türkiyeli LGBTİ+’lara armağan ediyorum” diye konuştu.

Denizli Belediyesi, 19 ve 30 Haziran’da Açık Hava Tiyatrosu’nda yapılacak Mabel Matiz ve Melike Şahin konserlerini iptal etti.

Daha önce Melike Şahin’in konserini iptal etmesiyle gündeme gelen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, son olarak seçim sürecinde siyasi görüşlerini ifade ettiği paylaşımları nedeniyle Türk Halk Müziği sanatçısı Hüseyin Turan’ı da festival programından çıkardı.

Medyascope‘a konuşan Turan, “Hiç kimse ses çıkarmazsa bu şekilde devam edecek. Ülkede ve ekonomide düzeltilmesi gereken o kadar çok şey var ki bu yasaklarla hedef şaşırtıyorlar, örtbas ediyorlar. Biz Pir Sultanların izinden gelen bu kültürü taşıyan insanlarız, onlar boyun eğmemişler. Biz eğer miyiz sanıyorlar?” dedi.

Üstünü örtmeye çalışıyorlar”

Türk halk müziği sanatçısı Hüseyin Turan, düzgün yönetilen bir ülkede bu konuların konuşulmaması gerektiğini belirterek, sanatın bir ihtiyaç olduğunu söyledi:

“Bu sektör, ekmek ve su gibi bir ihtiyaçtır. İnsanların sanata en çok ihtiyacı olduğu dönemde, bizim gibi üçüncü dünya ülkeleri bunları konuşuyor. Birilerinin işine gelmediği için üstünü örtmeye çalışıyorlar. Son iptal edilen konserde buna bir örnektir. Sosyal medyada bir hareket başlattılar. Bu organize bir hareketti, ahlaklı olan herkes bunu görüyor.”

15 yıl öncesine kadar birleşebiliyorduk”

30 yıldan fazla ülke içinde ve ülke dışında konserler verdiğini söyleyen Turan, her görüşten insanın kendisini dinlemeye geldiğini vurguladı:

Muhafazakar insanlar, solcular, ülkücüler, Atatürkçüler gelir hep bir ağızdan türküleri söyleyip giderlerdi. Böyle bir özelliğimiz vardı bizim, bu halkı birleştirebiliyorduk. Ta ki 15 yıl öncesine kadar. Burada kimin bizi ayrıştırdığı çok net ve bellidir.”

“Sanatçı muhalif olmalıdır”

Turan, işini şöyle tarif etti:

Halk müziği söylüyorsanız, bu toprakların yüzyıllar önceki bir kültürünün taşıyıcısınız ben onun bilincinde olarak ben bu işimi yapıyorum. Ben buna iş olarak bakmıyorum, hiçbir zaman işim demedim ben buna. Aşkla, tutkuyla yaptığım bir şey benim. Zaten türküleri iyi ki söylüyorum, iyi ki bu dünyaya bunun için gelmişim. Bir aynadır türküler toplum adına. Eskiden böyle bir ayrışma yoktu. Herkes hoşgörüyle birbirine yaklaşıyorlardı.”

Sanatçının muhalif olması gerektiğini belirten Turan, “Benimde siyasi bir görüşüm var ve bu olmak zorunda. Sanatçı muhalif olmalıdır. Eğer olmazsa bir şey mümkün değil, bir şey üretemez. Bu sanatın dinamiğine terstir. Hiç kimse bana ‘Sen türkünü söyle de siyaset yapma’ diyemez, o kadar da değil. Ne iş yaptığımı ben de biliyorum” diye devam etti.

3-5 tane trol için Bursa halkını cezalandırdılar”

Turan, sosyal medyada hedef gösterildikten sonra konserin iptal edileceğini anladığını fakat kendisinin bizzat aranmadığını söyledi:

Konser vereceğim yaklaşık bir ay önce belliydi. Bana afiş gönderdiklerinde ‘Herhalde bir yola girdiler, barışmaya çalışıyorlar. Siz-biz olayını kaldırıyorlar’ diye düşündüm. Bakın safça öyle düşünmüştüm gerçekten. Bu etkinliğin olması için çalışan organizatör arkadaşlar var. Onlar aracılığıyla dahil olduk. Trol saldırısı olunca da iptal olacağını anladım. Bu olan tamamen halkı cezalandırdı. Üç-beş tane trol için dinleyici kitlemi cezalandırdılar. Bursa’da iyi bir halk müziği dinleyicisi vardır. O insanları bundan mahrum ettiler. Belediyenin Bursa halkına bir özür borcu var. İptal haberini de menajer arkadaştan öğrendim, belediye bizi aramadı.

AKP seçmenine ‘namert’ demedim”

Turan, konserinin iptal edilme gerekçesinin attığı tweet’ler üzerinden yaratılan algı olduğunu ekledi:

“Seçim döneminde Twitter’a attığım paylaşımlarımı gerekçe göstererek konseri iptal ettiler. İstediğim bir aday vardı. Bu ismin aday olmasını istedim, olmadı üzüldüm. Çünkü ülke değişecekti. Bir umut vardı. Özellikle birkaç tweet’imi birleştirerek bir algı yaratmaya çalıştılar. Ancak bunlar ayrı ayrı atılan tweet’lerdi. Benim AKP seçmenine ‘namert’ dediğim algısı yarattılar. Benim orada o kullandığım ifade AKP seçmenine değil tabii ki. Biraz aklı olan onu yorumlar ve anlar. O zaman ülke gündemiyle alakalı yazdım.”

Pir Sultanlar boyun eğmemiş, biz eğer miyiz?”

Türkiye’de festivallerin, konserlerin iptal edilmesi ve yasaklanmasının bir başlangıç olduğunu belirten Turan, karşı çıkılmazsa bunların devam edeceğini düşünüyor:

“Hiç kimse ses çıkarmazsa bu şekilde devam edecek. Bir şey işlenmeye çalışılıyor. Ülkede ve ekonomide düzeltilmesi gereken o kadar çok şey var ki bu yasaklarla hedef şaşırtıyorlar, örtbas ediyorlar. Her gün benzine zam geliyor, döviz aldı başını gidiyor. Bunlar gündem olmasın diye yapıyorlar belki de. İnsanların alım gücü azaldı. Hukukun işlemediği alanlar gittikçe büyüyor. Ben olsam en basit akılla ben de örtbas etmek için hedefi başka yerlere çekerim. Biz Pir Sultanların izinden gelen, bu kültürü taşıyan insanlarız, onlar boyun eğmemişler. Biz eğer miyiz sanıyorlar? Eğmeyeceğiz tabii ki.”

“Alt tabaka insanları birbirine düşürüp üstten izliyorlar”

Turan, insanları ayrıştırmanın tehlikeli olduğunu ve ülkeyi yönetenlerin bu yanlıştan dönmeleri gerektiğini söyledi:

“Ben siyasetçi değilim, ülke yönetmiyorum ama ülke yöneten insanlar bu yanlıştan bence dönmeliler. Sağcısıyla solcusuyla, dindarıyla dinsiziyle her biri bu ülkenin vatandaşıdır. Hiç kimse ben daha üstünüm diye düşünmesin. Ayrıca adalet herkese lazım olacak. ‘Siyaset yapma’ diyorlar. Haydi, gel de yapma siyaset, e sen ayrıştırıyorsun beni. İnsanlar alt tabakada birbirine düşüyorlar. Üstten oturup izliyorlar. Hiçbirinden bir tepki yok.

Tweet’lerini bilinçli bir şekilde attığını ve arkasında olduğunu söyleyen Turan, “Onaylamadığım bir şeyi atmam. Trol arkadaşlar orada da manipüle etti. AKP seçmenine ben hiçbir şekilde namert demedim” dedi.

Konserlerin yasaklanmasına ses çıkaran şarkıcı Aylin Aslım da Medyascope‘a konuştu.

Yasaklara artık şaşırmadığını söyleyen Aslım, “Şaşırıyor muyuz gerçekten, bunların geleceği belli değil miydi? İnsanların sosyalleşmesini, kızlı erkekli sosyalleşmesini, içki içmesini, müzik dinlemesini, dans etmesini istemeyen bir yapıyla karşı karşıya olduğumuz zaten son yirmi küsur yıldır belliydi” dedi.

Örgütlü mücadele başlatalım diyen kimse olmadı”

Sanatçıların haklarını savunduğu ve doğruları söylediği için hakkında davalar açıldığını belirten Aslım, “Birkaç kişi dışında bu konuda gerçekten elini taşın altına sokan, bir örgütlü mücadele başlatalım diyen kimse olmadı. Para her şey demek değil. Artık öyle bir noktaya geldiler ki artık paralarını da kazanamayacaklar. Neden bir araya gelmiyorlar? Çünkü önümüzdeki yaz kazanacakları parayı düşünüyorlar. Bu kadar kısa hedefleri olan insanlar demek ki. İstedikleri kadar kızsınlar bana” diye devam etti.

Sanatçıların hayatında çok fazla değişiklik olacağını düşünen Aslım, “AKP’nin ne kadar intikam peşinde koşan bir yapı olduğunu unutmuş gibiler. Özür dileyerek bütün ticari hayatlarını tersine çevirebileceklerini düşünüyorlar” dedi.

Bunlar ilk iptal edilen konserler mi?”

Tanışmadıkları halde hakkını savunduğu çok meslektaşı olduğunu vurgulayan Aslım, kendileriyle alakalı bir sorun olduğunda sanatçıların sessiz kaldıklarını söyledi:

“Çıkıp yıllardır hiç özür dilemeyen ve hep aynı şekilde dik duran insanların yanında durmuşlar mı? Aynur Doğan ve diğer arkadaşlarımızın konserleri iptal olduğunda kaç kişi çıkıp yanında durdu. Bunlar ilk iptal edilen konserler mi? Gün geçtikçe müzikle canlı müzikle, festival ruhuyla konser kültürüyle bağı kopmuş nesiller yetişiyor. Öyle bir noktaya gelecek ki bir noktada zaten ihtiyaç duymayacaklar. Bilmediği bir şeye ihtiyaç duyamaz insan. Olan aslında yine insanlara ve potansiyel müzik dinleyicilerine, potansiyel sanatçılara, potansiyel gençlere oluyor.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.