Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

YKS sonuçları açıklandı, başarı yüzdesi düştü: “Mevcut eğitim politikalarının başka türlü sonuç vermesi mümkün değil”

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), 17-18 Haziran’da yapılan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarını açıkladı. Bu yıl sınava 3,5 milyondan fazla aday başvurdu ancak 531 binden fazlası sınava katılmadı. Sınava başvurup katılmayanların sayısı, geçen yıla göre yaklaşık iki kat arttı. 

17-18 Haziran’da yapılan YKS sonuçları ÖSYM internet sitesinden açıklandı. ÖSYM Başkanı Bayram Ali Ersoy, YKS tercih işlemlerinin 27 Temmuz-8 Ağustos tarihlerinde yapılacağını duyurdu.

2023-TYT sınavına giren adayların doğru cevap ortalamaları; 40 soruluk Türkçe testinde 19,168, 20 soruluk sosyal bilimler testinde 8,488, 40 soruluk temel matematik testinde 7,366  ve 20 soruluk fen bilimleri testinde 2,909 oldu.

AYT sınavına giren adayların 40 soruluk matematik testi ortalaması 7,204, fen bilimleri testinin ortalamaları, fizik alanında 2,176, kimya alanında 1,483 ve biyoloji alanında 1,887 oldu.

Doğru cevap ortalamalarının oldukça düşük olduğu sınavı ve eğitim sistemini Eğitim Reformu Girişimi Politika Analisti Özgenur Korlu ve Eğitim Sen 5 No’lu Şube Başkanı Özer Tuncer ile konuştuk. 

Öncelikle bakılması gereken şeyin ortalama olmaması gerektiğini söyleyen Özgenur Korlu, “Çocukların arasındaki farklılıkları yansıtan bir gösterge değil ortalama. Mesela TYT’de Türkçe’de çok daha bir normal dağılım var, standart sapmanın daha düşük olduğunu görüyoruz. Sosyal bilimlerde, matematikte aslında çok daha küçük bir grubun yüksek netler yaptığını görüyoruz. Ama mesela ortalamaya baktığımız zaman sanki hepsi ortadaymış gibi bir algı çıkıyor. Öyle değil, dolayısıyla burada ortalamanın netler üzerinden bir değerlendirmesini yapmamak gerekiyor” dedi. 

“Sınavlar zaten bazı elemelerden geçmiş bir grubunun hikayesini yansıtıyor”

 “12 senelik eğitimde çocuklara ne veriyoruz da günün sonunda ne bekliyoruz sorusunun sorulması gerektiğini düşünüyorum” diyen Korlu, şöyle devam etti: 

“Bu çocukların 10. sınıfta ya da 10 yaşındaki başarıları neydi? Daha önce de sınavlara girdiler oralarda başarıları nasıldı? 2022 verilerine göre 17 yaşında okula ulaşma oranı yüzde 86,9. Bunların ne kadarının eğitimlerini tamamlayıp YKS’ye girebildiklerini bilmiyoruz. Bu seneki veriler henüz çıkmadı. Bir de sınava girme ücreti var. Yani eğitim sistemi ve sınavlar aslında zaten bir şekilde bazı elemelerden geçmiş ve bazı imkanlara sahip bir grubunun hikayesini yansıtıyor.”

Sadece sınava odaklanıyor olmanın, eğitim sisteminde, bu süreçte kaybedilen pek çok çocuğun hikayesinin görünmez olduğu anlamına geldiğini söyleyen Korlu, her geçen yıl üniversitedeki öğrenci oranlarının arttığını, bunun da daha fazla sosyoekonomik olarak dezavantajlı çocuğa erişilebildiğinin göstergesi olduğunu belirtiyor.

“O bir seçme sınavı, bir ölçme sınavı değil”

Bu noktada nitelikle ilgili sorunlar yaşandığının altını çizen Korlu, “Mesela YKS’deki netler, çocuklar konuları öğrendiler mi, öğrenemediler mi, göstermiyor. Çünkü o bir seçme sınavı, bir ölçme sınavı değil. Yani, bunun sonuçlarına bakarak ‘Bu çocuk liseden mezun olamaz ya da olabilir’ diyemiyoruz” diye ekliyor. 

“Her gelen yeni bakan, yeni bir yaklaşım getiriyor”

Sınav sonuçlarının tesadüfi olmadığını belirten Özer Tuncer, “Ülkenin eğitim politikalarının sonucu olarak ortaya çıktı bu sonuçlar. Zaten 21 yıldır sürdürülen AKP iktidarı eğitim alanında başarılı olamadı. Sonuçlar aslında nitelikli eğitim ortamının oluşturulmaması sonucunda ortaya çıktı. Nedir nitelikli eğitim ortamı? Öğrencilerin ihtiyaçları, sınıf sayıları, mevcut sayıları yine öğretmenlerin ihtiyaçları, eğitimin bir paydaşı olan öğretmenlerin ihtiyaçlarının karşılanmaması da bu sonuçlarda etkili oluşturmuştur bence. Bu verilerle, bu eğitim politikalarının başka türlü sonuç vermesi mümkün değil” dedi. 

Siyasi iktidarın eğitim politikalarını, ideolojik ve dini gerekçelerle yapboz tahtası haline getirdiğini anlatan Tuncer, 4+4+4 sisteminden beri eğitimin kalitesinin her geçen gün daha çok düştüğünü ekliyor. Tuncer, eğitimin kalitesinin ve çocukların başarısının her geçen gün daha da azaldığını belirtti.

Sonuçların düşük olmasının bir diğer sebebini okullar olarak gösteren Tuncer, şunları ekledi: 

“Her gelen yeni bakan, yeni bir yöntem, yeni bir yaklaşım getiriyor. Eğitim ortamı, eğitim müfredatı, bir yapboz tahtası haline getirildiği için bu sonuçlar ortaya çıkıyor. Bir ülkenin gerçekten eğitim politikalarını uzun süreli planlar, programlar üzerinden yürütmesi gerekir. Mesela 10 yıllık bir program, hangi iktidar gelirse gelsin, ülkenin ulusal ihtiyacı olan eğitim politikaları siyaset üstü bir şekilde programlanıp yürürlüğe konulması gerekir.” 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.