Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Et tüketerek gezegenimizi yok mu ediyoruz?

Oxford Üniversitesi’nin araştırmasına göre bitki ağırlıklı beslenen insanlar, et tüketimi fazla olanlara göre daha az sera gazı emisyonuna neden oluyor. Peki et tüketimimizi azaltırsak, dünyanın ömrünü uzatabilir miyiz?

Araştırmaya göre vejetaryen/vegan beslenen insanlar, günde 100 gramdan fazla et tüketenlere kıyasla yüzde 75 daha az sera gazı emisyonuna neden oluyor. Oxford araştırması, Birleşik Krallık’taki vegan, vejetaryen, pesketaryen ve etçil 55 bin 500 kişinin beslenme şekillerini inceledi 119 ülkedeki yaklaşık 38 bin çiftlikten elde edilen verileri kullandı. Çalışma, Oxford’da Nüfus Sağlığı Profesörü olan Peter Scarborough tarafından yönetildi.

Dr. Scarborough, Birleşik Krallık’ta günde 100 gramdan fazla et tüketenlerin; bu miktarı günde 48 gramın altına çekmesi durumunda, çevreye büyük bir katkısı olacağı görüşünde. Sadece bu kadarlık bir değişim bile, trafikten 8 milyon arabanın çekilmesine eş değer.

Çalışmaya göre vegan beslenme için yüzde 75 daha az arazi, yüzde 54 daha az su kullanımı ve yüzde 66 daha az biyoçeşitlilik kaybına neden oluyor. Vegan beslenmeye et, yumurta, balık ve süt ürünleri de dahil olmak üzere tüm hayvansal ürünlerden kaçınmak gerekiyor. Vejetaryen beslenenler süt, peynir ve yumurta gibi ürünleri tüketebilirken, pesketaryen beslenenler ise deniz ürünlerini tüketebiliyor.

Karbon emisyonu, dünyanın ısınmasına neden oluyor: Kaydedilen en sıcak ay: Temmuz 2023 | “Küresel ısınma bitti, küresel kaynama başlıyor”

İneklerin ürettiği metan gazı, atmosfere büyük zararlar veriyor.

Araştırmaya göre beslenme tarzlarına göre günde üretilen karbon emisyonu miktarları şöyle:

Günde 100 gramdan fazla et tüketenler – Günde 10.2 kilogram karbon emisyonu
Günde 48 gramdan az et tüketenler – Günde 5.3 kilogram karbon emisyonu
Balık tüketenler – Günde 4.7 kilogram karbon emisyonu
Vejetaryen beslenenler – Günde 4 kilogram karbon emisyonu
Vegan beslenenler – Günde 2.4 kilogram karbon emisyonu

Dr. Scarborough, bitki bazlı diyetlere yönelik eleştirilerin genellikle badem sütü üretmek için gereken su hacmi gibi belirli vegan gıdaların çevresel etkilerini vurguladığını, ancak yeni araştırmalara göre gıdanın nasıl üretildiğine bakılmaksızın, bitki temelli diyetlerin hayvan temelli olanlardan çok daha az çevresel zararı olduğunu gösterdiğini söyledi: “Çalışmamızın söylediği şey, en kötü senaryolarda bile sadece vegan diyetlerin değil, düşük etli diyetlerin çevresel ayak izinin yüksek et tüketen diyetlerden çok çok daha iyi olduğudur. Bu, tükettiğimiz et miktarının karbon ayak izimizle güçlü bir şekilde ilişkili olduğu mesajını güçlendiriyor. Çok et yiyen birinden az et yiyen birine doğru yapılan küçük değişiklikler çevresel etkide büyük bir fark yaratabilir.”

Küresel gıda sistemi, gezegeni sıcaklaştıran karbon emisyonlarının yaklaşık yüzde 33’ünden, tatlı su kullanımının yüzde 70’inden ve tatlı su kirliliğinin yüzde 78’inden sorumludur. İklimde yaşanan negatif değişimleri azaltmak için Birleşmiş Milletler, et tüketiminde ciddi bir azalma çağrısında bulundu.

Kaynak: New York Times

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.