Haber: Ali Deniz Çakır & Samet Tunç
Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri artan hayat pahalılığı nedeniyle faaliyetlerini sürdürememe riski ile karşı karşıya. Öğrencilerin servis ve yemek ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan kurumlar adına yapılan açıklamada “Ücret artışı olmazsa 2 ay içerisinde kurumların birçoğu faaliyetine devam edemez” denildi. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı’ndan destek istediklerini söyleyen Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri Derneği (ÖZREM-DER) Genel Başkanı Fahri Şeker yaşadıkları sıkıntıyı Medyascope’a anlattı.
“Ocak ayındaki ücretin şu anda yetmesi mümkün değil”
Artan enflasyon ve ekonomik koşullar özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerini de vurdu. Devlet desteği ile ayakta kalmayı başaran ve engelli öğrencilere eğitim verilen özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine ayrılan ödenek her yıl Ocak ve Temmuz aylarında ekonomik veriler baz alınarak güncelleniyor ancak temmuzda herhangi bir artış yapılmadı. Mevcut bütçe ile giderlerini karşılayamamaktan yakınan özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin gözü kulağı Maliye Bakanlığı’nda. Bakanlık yetkililerine ulaşamamaktan yakınan dernek ÖZREM-DER Genel Başkanı Fahri Şeker içinde bulundukları sıkıntıyı şu sözlerle anlatıyor:
“Bu ekonomik şartlarda bu işin yapılamayacağını, zam olmazsa birçok kurumun kapanacağını beyan ediyoruz. Gerçekten kapanacak. Çünkü biz taşıma sistemiyle eğitim yapıyoruz ve mazota gelen zam da ortada. Ancak devlet bize bunun ücretini ödemiyor. Sadece eğitim giderinin parasını ödüyor. Bizim öğrencilerimiz engelli çocuklar. Okula kendi olanaklarıyla gelip gitme şansları yok. Bizim servis hizmetlerimiz bakanlıktan aldığımız paraya dahil değil. Çocuklarımızı okullara daha rahat ulaşmaları için bizzat araçlarla alıyoruz ancak herhangi bir zam gelmemesi durumunda bu hizmetimizi kaldırmak zorunda kalacağız.”
“Hazine ve Maliye Bakanlığı’na hiçbir şekilde ulaşma şansımız olmuyor” diyen Şeker, bakanlıktan yüzde 50 oranında bir zam talep ettiklerini söylüyor:
“Bizim taleplerimizi genelde Milli Eğitim Bakanlığı dinliyor ama ücret konusundaki son kararı Hazine ve Maliye Bakanlığı veriyor. Biz haziranda kendilerinden yüzde 50 zam talep ettik ama hâlâ bir dönüş olmadı. Bu ekonomik şartlarda bu işin yapılamayacağını, zam olmazsa birçok kurumun kapanacağını beyan ediyoruz.”
“Servis ve yemek hizmetlerimizi kaldırmak zorunda kalacağız”
Ücretlere zam gelmemesi halinde servis ve yemek hizmetlerini kaldırmak zorunda kalacaklarını söyleyen Şeker, “Alt sınıf diye bir uygulama var Milli Eğitim Bakanlığı’nın ama çocuk çocuklarla hiçbirisi oraya doğru dürüst devam etmiyor. Orada kişi başı çocuğun maliyeti 25 bin lira. Bize ödedikleri para da 2 bin 600 lira. Aradaki farkı düşünün” diyor.
Özel eğitim kurumlarındaki öğrenci sayısının yaklaşık 600 bin kişi olduğunu söyleyen Şeker, 3 binin üzerinde kurumun yapılacak zammı beklediğini söylüyor. Bakanlıktan bir cevap gelmemesi halinde bütün haklarını kullanacaklarını söyleyen Şeker’in açıklaması şöyle:
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
”Dayanabildiğimiz kadar dayanmaya çalışacağız. Biz, bu sektöre 25 senemizi verdik. Ekonomik kriz olduğu için ilk kesinti yapılan alanlardan biri olmamız can sıkıcı. Tercihimiz, her sene olduğu gibi zam oranının bize duyurulması. Biz işimizi yapma peşindeyiz ama olmazsa gerçekten yüzde 60-70’i iki ay dayanabilir. İki ay sonra hangi çözümü üretirseniz üretin, yine de yaşama şansı yok”
“Tek istediğimiz bizi bakanla görüştürmeleri”
Şeker, kamuoyuna seslendi:
“Sizden tek isteğim, bu ihtiyacımızı yaymanız. Bu haberi okuyanlar arasında bakan beyi tanıyanlar varsa çağrımızı ona ulaştırabilirler. Yeter ki, bakan bey bizimle görüşsün ve bize zam verip, vermeyeceğine yönelik bir şey söylesin.”
ÖZREM-DER konuyla ilgili 29 Temmuz’da Twitter’dan bir açıklama da paylaştı.
Açıklamada “Ücret artışının sağlanmaması durumunda en geç 2 ay içerisinde kurumların birçoğu faaliyetlerine devam edemez hale gelecek. Bu sadece çalışanlarımızın işsiz kalması, kurucularımızın iflası anlamına gelmez, merkezlerimizden özel eğitim hizmeti alan 10 binlerce çocuğumuzun eğitim hizmetlerinden mahrum kalması anlamına da gelir” denildi.
