Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

İşsizlik TÜİK’e göre de arttı | Prof. Aziz Çelik: “Haftalık çalışma saatinin azaltılması, işsizliği düşürmek için kilit meselelerden biri”

TÜİK, mayıs ayında azaldığını söylediği işsizliğin haziran ayında arttığını açıkladı. Medyascope‘a konuşan Prof. Dr. Aziz Çelik, istihdamdaki gerilemede EYT etkisinin kısıtlı olduğunu ve kayıtdışılığa dair veri olmadığını dile getirerek piyasadaki istihdam kaybına işaret etti. Çelik, istihdamın artması, işsizliğin önlenebilmesi için yasal çalışma süresinin üstündeki çalıştırmaların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) haziran ayı işgücü istatistiklerini açıkladı. TÜİK’e mayıs ayında yüzde 9,5’e gerileyen işsizlik oranı, haziran ayında yüzde 9,6’ya çıktı. 3 milyon 337 bin kişinin ise işsiz olduğu açıklandı. Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan ve geniş tanımlı işsizlik olarak değerlendirilen atıl işgücü oranı ise yüzde 22,5’ten 24,2’ye yükseldi. Çalışma ekonomisi profesörü Aziz Çelik, işsizlik oranlarını Medyascope için değerlendirdi. 

Gerçek işsizlikte tırmanış

Dar tanımlı işsizliğin yüzde 9-10 bandında seyrettiğini ve çok sınırlı bir düzeyde tutulduğunu belirten Çelik, geniş tanımlı işsizlikte ciddi bir tırmanma olduğunu söyledi. Çelik, “Açık işsizlikte bir durgunluk var ama iş aramayıp çalışmaya hazır olanlarda ciddi bir artış var, son bir yılda 7,6 milyon kişiden 9,2 milyon kişiye çıkmış durumda” diyerek gerçek işsizliğe dikkat çekti. 

“İstihdamdaki gerilemede EYT’lilerin etkisi kısıtlı”

Haziran ayında 31 milyon 291 bin kişinin istihdam edildiği açıklanırken, bir önceki aya göre istihdam edilenler 363 bin kişi azaldı. Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı yüzde 48,4’ten yüzde 47,8’e düştü. Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) için yapılan düzenleme ile emekliye ayrılanların, istihdamdaki gerilemeye etkisi konusunda Çelik, şunları söyledi: 

Aralık ve Şubat ayındaki mevsim etkilerinden arındırılmış verilere baktığımızda istihdamın çok az azaldığını görüyoruz. EYT’nin kapsamını düşündüğümüzde, EYT’lilerin çoğunun tekrar Sosyal Güvenlik Destek Primi vererek sisteme girdiğini Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) verilerinden görüyoruz. Emekli olanların bir kısmı, işgücüne katılım oranında bir miktar düşüşe yol açtı ama beklendiği kadar büyük bir etkisi olmadı. 1 milyon 700 bin civarında EYT’li olduğu söyleniyor. SGK’nın, mayıs ayı verilerinde EYT’li sayısına yakın sayıda, Sosyal Güvenlik Destek Primi ödeyerek çalışmaya devam eden olduğunu görüyoruz. O yüzden istihdamdaki 360 bin kişilik azalmada EYT’nin büyük bir etkisi olduğu kanaatinde değilim. Bu, daha çok piyasada istihdam yaratılamaması ya da istihdam kaybından kaynaklıdır, çok sınırlı bir kısmı da EYT’den kaynaklı olabilir.

“Kayıtdışı çalışmanın arttığına dair veri yok”

SGK’da kayıtlı sigortalı sayısında, mayısla aralık ayında 700 bin civarında bir azalma var ama bunun büyük ölçüde kayıt dışına geçmeyle değil, EYT’lilerle ilgili olduğunu düşünüyorum. EYT’li olanlar sistemden çıkıyorlar, tekrar Sosyal Güvenlik Destek Primi olarak sisteme giriyorlar ve zorunlu sigortalılar içerisinde sayılmıyorlar. Bundan dolayı bir azalma var. Kayıt dışına çıkışı artırdığına dair bir veri için şu anda erken olduğunu düşünüyorum, böyle bir eğilimi gösteren bir veri yok.

“Haftalık çalışma saatinin azaltılması, işsizliği düşürmek için kilit meselelerden biri”

TÜİK’e göre haziran ayında haftalık çalışma süresi, önceki aya göre 0,7 saat artarak 44,6 saate yükseldi. Aylık artışın kayda değer olmadığını belirten Çelik, şöyle konuştu: 

Aylık olarak çok az bir artış var ama esas dikkat edilmesi ve vurgulanması gereken, çalışma saatlerinin düşürülmesi yoluyla istihdamın artırılması meselesi. Türkiye hem yasal çalışma saati, hem fiili çalışma saati konusunda OECD’nin en yüksek ülkelerinden birisi. Dolayısıyla istihdamın artırılması ve işsizliğin düşürülmesinde kilit meselelerden birisi bence bu. Türkiye’de resmi çalışma süreleri 1980’li yıllardan bu yana 45 saat. Bu 45 yıldır hiç indirilmedi, dolayısıyla bunun indirilmesinin zamanı geldi diye düşünüyorum. İkinci olarak da, istihdamın artması, işsizliğin önlenebilmesi için yasal çalışma süresinin üstündeki çalıştırmaların sona erdirilmesi gerekiyor. Memurlar için var ama Türkiye artık işçiler için 40 saatlik haftalık çalışma süresine geçmeli.

“Faiz artışlarının negatif etkisini firmalara dönük kayırmalarla gidermeye çalışıyorlar”

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faizi artırması, klasik iktisada göre işsizliğin artmasına neden olabilir. Çelik, faiz artışlarının işsizliği nasıl etkileyeceğini şöyle anlattı: 

Hükümetin uzun yıllardır en dikkat ettiği şeylerden birisi, istihdamı bir biçimde koruyacak düzenlemeler yapmak. Bunu pandemi döneminde de bütün olumsuzluklara rağmen yapmaya çalıştı. Bundan öncesinde de çeşitli teşvik ve destek programlarıyla yapmaya çalıştı ve istihdam aslında, Türkiye’nin yaşamış olduğu ekonomik sorunlara rağmen belli bir seviyede tutuldu. Ben bunu tutmaya devam edecekleri kanaatindeyim. Faiz artışının elbette firmalar üzerinde negatif bir etkisi olabilir ama firmalara dönük çeşitli teşvikler, destekler, kayırmalar yoluyla bunu gidermeye çalışıyorlar. 

“Hükümet yerel seçim öncesinde işsizliğin artmasını göze alamaz”

Seçim öncesinde hükümet istihdamda ciddi bir düşüşü, iş kaybını göze almaz. Bunu önlemek için çeşitli yollara başvurur. Bunların arasında İşsizlik Sigortası Fonu gibi çeşitli teşvikler yer alıyor. Mesela İşsizlik Sigortası Fonu’nun son bilançosuna bakıldığında, işverenlere verilen teşvik ve desteklerin ciddi biçimde arttığını görüyoruz. Kontrollü bir faiz artışı yapıyorlar ama bunun istihdamda çok büyük bir etkiye yol açmasını engelleyecekler diye düşünüyorum. Türkiye’de iktisaden faal nüfusun yüzde 48’i istihdam edilebiliyor. Bu da, uluslararası oranlara baktığımız zaman çok düşük. Bunu daha da düşürmenin yol açacağı sorunları, hükümetin göze almayacağını düşünüyorum.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.