Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

CHP’nin 100 yıllık “değişim” tartışması – 1 | 55 kongrede 7 genel başkan, 24 tüzük değişti, CHP değişmedi

Yüzüncü yaşını kutlayacak olan CHP, yerel seçimlere “değişim” tartışmalarının gölgesinde gidiyor. CHP’nin 100 yıllık arşivinde yer alan bilgilere göre CHP’de değişmeyen tek şey “değişim” tartışması. Tüzük değişti, genel başkanlar değişti fakat CHP değişmedi. CHP’nin tüzük değişiklikleri ve yapıldıkları dönemlerde ortaya atılan tartışmaları derlediğimiz haberimiz üç bölümden oluşuyor. Dizinin ilk bölümü olan bu haberde Sivas Kongresi’nden, 1950’ye kurultaylar ve tüzükleri inceledik.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 2023’te yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerine Millet İttifakı’nın ortak cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilen genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile yarışa girdi. 14 Mayıs 2023’te yapılan seçimin birinci turunda Kılıçdaroğlu 44,8, Recep Tayyip Erdoğan ise yüzde 49,52 oranında oy aldı. Seçimin ikinci turunda ise Kılıçdaroğlu yüzde 47,82, Erdoğan ise yüzde 52,18 oranında oy aldı ve Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçilemedi. 

CHP, Temmuz 2022 yılında düzenlenmesi gereken kurultayını “olası erken seçim ve artan salgın şartlarını” gerekçe göstererek ertelemişti. Böylelikle CHP’de hesaplaşma seçim sonrasına kaldı. Seçimlerin kaybedilmesinin ardından partide değişim tartışmaları başladı. Tartışmaları başlatan ilk isim İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu oldu. İmamoğlu 29 Mayıs’ta yayınladığı videoda “Kimse endişe etmesin her şey yeniden başlıyor. Unutmayın değişmeyen tek şey değişimdir. Her sahada, her ortamda değişim. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuç beklemeyeceğiz artık” dedi. 

Parti kulislerinde kurultayın yerel seçimler sonrasına ertelenmesi tartışılmaya başlandı. Değişim isteyen isimlerin Parti Meclisi’ni olağanüstü toplamak için yaptığı çevrimiçi toplantıların sızmasının ardından kurultayın bir kez daha ertelenmesi rafa kaldırılmış görünüyor. Partinin tüm kademeleri Genel Merkez’e davet edilerek farklı farklı toplantılarla seçimin değerlendirmesi yapıldı. 

CHP, Ekim ayının sonu Kasım ayının başı olacak şekilde kurultayını yapmayı planlıyor. Kurultay öncesinde çalışmalarına başlayan Tüzük Komisyonu, “demokratik” tüzük için 9 Eylül’e kadar partinin farklı kademelerinden gelecek görüşleri topluyor. Yeni parti programı için ise CHP Genel Başkan Yardımcısı Yunus Emre başkanlığında bir çalışma grubu oluşturuldu. 9 Eylül 2023’te 100. yaşını kutlayacak olan parti, üyelerin istediği değişiklikleri kurultayda hayata geçirmeyi amaçlıyor. 

7 genel başkan 55 kurultay

CHP’de bugüne kadar 7 kez genel başkan değişti. İlk genel başkan Mustafa Kemal Atatürk oldu ve 15 yıl 62 gün görevde bulundu. Ardından sırasıyla İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Deniz Baykal, Hikmet Çetin, Altan Öymen ve Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan seçildi.

Celal Bayar ise Atatürk’ün ölümünden sonra 46 gün genel başkan vekili olarak görev yaptı. Bayar’dan sonra genel başkan olan İnönü 33 yıl 14 gün görevde kalarak en uzun süre genel başkanlık koltuğunda oturan isim oldu. 

CHP-SHP birleşmesi aşamasında Hikmet Çetin, CHP’nin 1999’da baraj altında kalmasının ardından Baykal’ın istifa etmesi üzerine de Altan Öymen kısa dönemlerde genel başkanlık koltuğuna oturdu. Çetin yalnızca 205 gün görev yaptı. 

CHP, Sivas Kongresi’nden günümüze 38’i olağan, 17’si olağanüstü olmak üzere 55 kurultay yaptı. CHP’nin tüzüğünde 24 kez kapsamlı değişiklik yapıldı.

CHP’nin parti içi tartışmaları ise yeni değil. 100 yıllık partinin kurultaylarındaki tartışmaları ve tüzükte yapılan değişiklikleri derledik. 

CHP 1. Kurultayı – Sivas Kongresi 

Sivas Kongresi, CHP’nin 1. Kurultayı olarak kayıtlara geçiyor. Kongreye katılan delegelerin bütün ülkeyi temsil ettiklerini söylemek güç, çünkü Rumeli ve Batı Anadolu illerinin birçoğundan kimse gelmemişti. 

Kongreden ortaya çıkan belgeler, “Beyanname” ve “Nizamname” olarak tanımlandı.

CHP’nin “cumhuriyetçilik”, “milliyetçilik” , “devrimcilik” ve “halkçılık” ilkelerinin ilk işaretleri bu kurultayda ortaya çıkmıştı. Böylelikle “altı ok”u oluşturan ilkeler şekillenmeye başlamıştı. 

CHP’yi “devlet kuran parti” kişiliğine bu kongre kavuşturdu.

Mustafa Kemal 6 Aralık 1922’de Hakimiyeti Milliye (Ulus), Yenigün ve Öğüt gazetelerine verdiği demeçle, ilk kez parti kurma fikrini açıkladı. Hemen ardından da ilk muhalifler ortaya çıktı. 

Meclis içindeki muhalif gruplara karşı Mustafa Kemal Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu’nun kurulmasına karar verdi. Bir fırka haline dönüştürülmesi kesinlik kazanan grup, 9 Umdelik (9 İlke) bir programla seçimlere girmeye karar verdi. 

1923 seçimlerinin ardından seçim çevrelerinden gelen Müdafaa-i Hukuk milletvekilleri, tüzük hazırlamak için çeşitli toplantılar yaptı. 9 Umde esas alınarak yapılan tüzük, 9 Eylül 1923 günü kabul edildi. Bu tarih CHP’nin kuruluş günüdür. Bu ilk resmi tüzük ve program olmuştur. Partinin izleyeceği program, tüzük hükümleriyle birlikte belirlenmiştir. Bunun ardından 11 Eylül 1923’te Halk Fırkası’nın kuruluşunu bildiren dilekçe İçişleri Bakanlığı’na sunuldu.

CHP 2. Olağan Kurultayı 

Olağan kurultay 15 Ekim 1927’de Büyük Millet Meclisi salonlarında toplandı. Bu kurultayda üç belge ortaya çıktı: “Büyük Nutuk” “CHP Nizamnamesi” ve “Genel Başkanlık Bildirisi.” 

Mustafa Kemal “Büyük Nutuk”u okudu. Mustafa Kemal Nutuk’u okumaya 15 Ekim 1927’de saat 19.30’da başladı ve 20 Ekim saat 10.15’te tamamladı ve ardından kurultay Nutuk’u onayladı.

Atatürk Nutku okurken

Bu kurultayda kabul edilen tüzük, 9 Eylül 1923’teki tüzüğün (nizamname) bir örneği oldu ancak daha geliştirilmiş ve sistemleştirilmiş bir şekle sokuldu. 

Tüzük birinci maddeye göre, CHF, “Cumhuriyetçi, halkçı, milliyetçi bir siyasi kuruluştur.” Parti ilkelerine daha sonra katılacak olan “Devrimcilik” ve “Devletçilik” ilkeleri bu tüzükte yoktu. 1923 Tüzüğünde genel esasların değiştirilebileceği belirtilmişti ama 1927 Kurultayı’nda bu esasların hiçbir şekilde değiştirilemeyeceği hükmü getirilmişti. Partinin ilkeleri ve Mustafa Kemal’in başkanlığı ve yetkileri değişmez olarak kabul edilmişti. 

Tüzüğün 21,22 ve 23. Maddeleri, genel başkana, başkanvekili ve genel sekreteri seçme yetkisi vermekteydi. Bu üç kişi parti divanını oluşturuyordu. Parti divanının kararlarına tüm parti üyeleri kayıtsız şartsız uymak zorundaydı. Divan, parti adaylarını belirleme yetkisine sahipti.

Bu tüzükte, laiklik ilkesine de yer verildi. Tüzük, devlet işleri ile din işlerinin birbiriyle ayrılmasını esas almıştı. Kurultayda yayımlanan Genel Başkanlık Bildirisi (Umumi Riyaset Beyannamesi) CHF’nin laik bir fırka olduğunu vurgulamaktaydı. Bu kurulda Genel İdare Kuruluna dokuz üye seçildi.

Bu kurultayın sonunda CHP’nin değişmez dört ilkesi ve değişmez bir genel başkanı vardı.

Partinin altı oku tamamlandı

CHP 3. Olağan Kurultayı 10 Mayıs 1931 günü yapıldı. Parti tüzük ve programı değiştirmek istendi. 3. Kurultay, ilk kez tüzükten ayrı olarak hazırlanan programı onayladı. 

Parti genel sekreterliğine Saffet Arıkan’ın yerine Recep Peker getirildi. Mart 1931’de göreve gelen Peker, Haziran 1936’ya kadar bu görevde kaldı. 

Cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, laiklik ilkelerinden sonra devletçilik, devrimcilik ilkeleri de tüzük ve programa girerken, Recep Peker’in “Altı ok” ile sembolleştirdiği altı ilke benimsendi.

Yapılan tartışmalarda, partinin bir ideolojiye sahip olması ve netleşmesi isteği ön plana çıktı. Partinin doktrin arayışını yansıtan bir kurultay olduğu belirtildi. 

Kurultayda, bir ay önce feshedilerek partiye katılma kararı alan Türk Ocakları’nın kararı onandı. Yönetim Kurulu, genel sekreter ve 13 üyeden oluşacak şekilde seçildi. 

Devletçilik bu dönem öne çıkan ideoloji oldu. Kurultaydan bir ay önce Türk Tarihi Tetkik Heyeti ve Dil Kurumu, bir yıl sonra Halkevleri, bu ideoloji ve örgütlenme girişimlerinin yan kuruluşları olarak oluşturuldu. 

Kurultayda, Zonguldak Maden Mühendisleri Kurumu, Türkiye Tiftik Cemiyeti, Ordu Maluller Birliği gibi kuruluşlar “Partiye bağlılığı onaylanan tüzel kişilikler” olarak kabul edildi. Parti kurultayına delege olarak katılmaları ise tüzükte yer aldı. 

CHP 4. Olağan Kurultayı, Fırka’dan Parti’ye geçiş

4. Kurultay, 9 Mayıs 1935’de açıldı. Kurultay, 384 milletvekili, 160 il delegesi ile toplandı. Mustafa Kemal’in katıldığı son parti kurultayı yedi gün sürdü ve bu kongrede Cumhuriyet Halk Fırkası ismi Cumhuriyet Halk Partisi olarak değiştirildi. 

1935 Tüzüğünde yer alan genel başkanın yetkileri korundu. Genel başkan, genel başkanvekili ve genel sekreterden oluşan genel başkanlık divanı, partiyi ilgilendiren işlerde karar alma, seçimleri yönetme ve milletvekili adaylarını belirleme yetkisine sahipti. Genel Başkanlık Divanı tarafından verilen kararlara bütün üyeler kayıtsız şartsız uymak zorundaydı. 

Kurultay çalışmaları bittikten sonra Genel Başkan Vekili İnönü, delegelerden genel başkanlık divanınca belirlenen adayların Genel İdare Kuruluna seçilmelerini “rica” etti. 

Genel Yönetim Kurulu’na genel sekreter Recep Peker ile birlikte 16 üye seçildi. 

Atatürk’ün vefatı ve CHP 1. Olağanüstü Kurultayı 

Atatürk’ün 10 Kasım 1938’de ölümünün ardından CHP ilk Olağanüstü Kurultay’ını 26 Aralık 1938’de 375 milletvekili 216 delege ile yaptı. 

Tüzükte, “Partinin banisi ve ebedi başkanı Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’tür” hükmü yer aldı. İsmet İnönü “değişmez genel başkan” ve “Milli Şef” unvanlarını aldı.

Tüzükte, değişmez genel başkanlığın ancak vefat, vazife yapamayacak hastalık ve istifa ile sona erebileceği hükmü yer aldı. 

Genel Başkan Vekili olarak görevlendirilen Celal Bayar kurultayda yaptığı konuşmada, “Genel Başkanımız, Milli Şefimiz, Cumhurreisimiz İsmet İnönü, müstesna bir lütuf olmak üzere bendenizi genel başkan vekilliğine tayin buyurmuşlardır. Muvacehenizde ki büyük milletimizin huzuru demektir, kendilerine arzı şükran ederim” dedi. 

Genel Yönetim Kurulu üyeleri ise 16 üyeden oluştu. Genel Sekreterlik görevine İçişleri Bakanı Refik Saydam getirildi. 

İnönü cumhurbaşkanı seçildikten sonra parti genel başkanı vekilliği ve başbakanlığı yine Celal Bayar’a verdi ancak bu geçici bir görevlendirmeydi. 

CHP 5. Olağan Kurultayı’nda, Parti-devlet uygulamasından vazgeçildi 

29 Mayıs 1939’da yapılan kurultayda, “Demokrasiye geçiş” ve “demokrasiyi kemale erdirmek” sloganları kullanılırken, uluslararası düzeyde devletin yerini belirlemek için tüzük değişiklikleri de ilk kez bu kurultayda yapıldı. 

Tüzük değişikliğiyle, genel sekreterin bakanlar kurulu üyeliği sağlandı ve Genel başkanvekili hükümet dışında bırakıldı. Partiye üyelik yaşının 18’den 22’ye çıkarılması, devlet memurlarının üyeliği ve parti içinde ‘denetim’ amacıyla müstakil bir grup oluşturulmasına ilişkin tartışmalar kurultayın en önemli başlıkları oldu. 

Parti-devlet uygulamasından vazgeçildi. İl başkanları ile valilerin, İçişleri Bakanı ile genel sekreterin aynı kişiler olması ilkesi tüzükte terk edildi. Parti genel başkan vekilliği ile başbakanlığın aynı kişide bulunması zorunluluğu ortadan kaldırıldı. 

CHP 6. Kurultayı 8 Haziran 1943’de, 2. Dünya Savaşı’nın hüküm sürdüğü bir ortamda toplandı. Bu kurultayda genel sekreterin parti hükümetine üye olarak girmesini öngören madde kaldırıldı.

Kurultayın son gün yapılan seçimlerde, İnönü yeniden değişmez genel başkanlığa seçildi. İnönü, Memduh Şevket Esendal’ı yeniden genel sekreterliğe getirdi. Genel Yönetim Kurulu, genel sekreter ile birlikte 16 üyeden oluşmaya devam etti. Ali Rana Tarhan ise genel başkan vekilliğine getirildi. 

2. Olağanüstü Kurultay İnönü “Değişmez genel başkan” olmaktan çıktı 

10 Mayıs 1946’da 336 delege 450 milletvekili “Acele” bir şekilde toplantıya çağrıldı.

Bu kurultayda İnönü’nün değişmez genel başkan olması konusu tartışmaya açıldı. İnönü eleştirilere, “Arkadaşlarımın bana muhabbetlerini bilirim. Ancak bir büyük partinin çalışmasında birinci derece etkili olan adamın yine parti tarafından değiştirilmek imkanının esas kaide olarak kabul edilmesinde gelecek için güvence görürüm” yanıtını verdi.  

Kurultayda İnönü, parti programında, sınıf esasına dayalı cemiyet kurmayı yasaklayan hükmün parti programında kalacağını ancak kanun yoluyla bu girişimlere engel olunmayacağını duyurdu. 

Değişmez genel başkanlığa son

Bu kurultayda, 25 kişilik tüzük komisyonu kuruldu. Tüzük Komisyonu’nun değişiklik tasarıları kurultayda kabul edildi. Değişikliklere göre, tüzükteki “değişmez genel başkan” ifadesi “genel başkan” olarak değiştirildi. Genel başkanın dört yıl süreyle parti milletvekilleri arasından seçilmesi ilkesi getirildi. 

CHP 7. Olağan Kurultayı, İnönü ilk kez oybirliğiyle seçilmedi

“Demokratikleşme kurultayı” olarak bilinir. 17 Kasım 1947 günü çalışmalarına başlayan kurultay 19 gün sürdü. 

İnönü Milli Şef ve değişmez genel başkanlıktan sonra genel başkanlığını kaldıracak öneriyi kendisi yaptı ama bu öneri tümüyle kabul edilmedi, kurultay kararıyla partiye ayrıca bir genel başkanvekili seçilmesi yoluna gidildi. 

İstanbul İl Kongresi’nde başlayan muhalefet kurultayda hızlanır. 1946 seçimlerinden sonra ilk kez İnönü “oy birliği olmaksızın” genel başkan seçilir. 645 delegeden 595’i İnönü’yü desteklerken, 50 oy ise diğer adaylara verildi ve bazı oylar da boş kullanıldı. 

Bu kurultayda yapılan tüzük değişikliğiyle genel başkanın cumhurbaşkanı ya da başbakan olması halinde, partinin fiili yönetimi genel başkan vekiline bırakılırken, Parti Divanı Kurultay’dan sonra partinin en yüksek yönetim organı haline geldi. Genel Başkanlık Divanı kaldırıldı, yerine Genel Kurul tarafından seçilen 40 üyeli Parti Divanı oluşturuldu. 12 kişilik Genel Yönetim Kurulu’nun ise Parti Divanı üyeleri arasından seçilmesi yeni tüzükte yer aldı. 

Kurultayın sonunda parti divanı seçimleri için gizli oylama yapıldı ve 18 listenin mücadele ettiği seçimler sonunda CHP’nin 40 kişilik ilk parti divanı seçildi. Parti Divanı da genel sekreterliğe Tevfik Fikret Sılay’ı seçti. 

Yeni tüzükte, partinin milletvekili adaylarının il, ilçe yönetim kurulu üyeleriyle partili belediye başkanları ve genel meclis üyelerince ve gizli oyla seçilmeleri hükmü getirildi. Bu değişiklik milletvekili adaylarının öz seçimle belirlenmesinin ilk adımı oldu.

Partiye girme yaşı da 22’den 18’e düşürüldü.

Yarın: CHP’nin 100 yıllık “değişim” tartışması – 2 | Çok partili sisteme geçişten 12 Eylül darbesine kurultaylar ve tüzükler

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.