“Hacettepe Üniversitesi Kuir Araştırmaları Topluluğu” 21 Eylül’de “amaçlarına uygun etkinlikler yapmadığı” gerekçesiyle kapatıldı. Kulüp başkanı Melis Yılmaz, kapatma kararını yargıya taşıyacaklarını, resmi statü olsun ya da olmasın Hacettepe Üniversitesi’nde olmaya devam edeceklerini belirtti.
İktidarın LGBTİ+’lara yönelik yürüttüğü baskı ve yok sayma politikaları üniversitelerde karşılık bulmaya devam ediyor. Son olarak 21 Eylül’de “Hacettepe Üniversitesi Kuir Araştırmaları Topluluğu” rektörlük tarafından, “1 yıl boyunca stant ve tanışma toplantısı tüzüklerindeki amaçlara uygun etkinlik yapmadığı” gerekçesiyle altı kulüple birlikte kapatıldı. Böylece devlet üniversitelerinde resmi statüye sahip LGBTİ+ topluluğu kalmadı.
Topluluğun yeni dönemde devam etmesi için gerekli evrakları 20 Eylül’de okula veren kulüp yönetimi, evrakları verdikten yaklaşık 20 dakika sonra okul tarafından belge teslim edileceğine dair telefon aldı. Ertesi gün okula giden öğrenciler, topluluklarının “etkinlik yapmadığı” gerekçesiyle kapatıldığını öğrendi.
Topluluk başkanı Melis Yılmaz, “Bu doğru değil. Çünkü biz, bir yıl boyunca her hafta etkinlik yaptık ki, bu son bir dönem 6 Şubat depremlerine ve depremlerden sonra ilan edilen hibrit eğitim sistemine denk geldi. Biz, ikinci dönem çevrimiçi etkinlikler yaptık” diyor.
“ODTÜ ve Boğaziçi’nde LGBT toplulukları resmi değil, Hacettepe’de neden resmi olsun?”
Okulda yıllardır resmi statüye sahip olduğu halde hiçbir etkinlik yapmayan toplulukların olduğunu söyleyen Yılmaz, Hacettepe Üniversitesi’nde yaklaşık 150 resmi topluluğun olduğunu belirtiyor.
Verilen kararın politik olduğunu vurgulayan Yılmaz, kapatma kararından sonra duyduklarını şöyle anlatıyor:
“Duyduğumuza göre, kapatılma kararının altında ‘ODTÜ ve Boğaziçi’ndeki LGBT tarzı topluluklar resmi değil, Hacettepe’deki neden resmi olsun?’ şeklinde bir mantık yatıyor.”
Alınan kararın gerekçesinin çelişkili olduğunu söyleyen Yılmaz, etkinlik yapabilmek için iki ay öncesinden dilekçe verip yer ayırtmaları gerektiğini, dilekçe verdikleri zaman, ya sansürlendiklerini ya da bir şekilde dilekçelerin gerekli yerlere ulaşmadığını, bir şekilde kaybolduğunu anlatıyor.
Topluluğun kurulduğu 2013’ten bu yana işleyişin bu şekilde ilerlediğini anlatan Yılmaz, “2022 bahar döneminde başka topluluklarla birlikte yapacağımız atölye serileri düşünmüştük, festival tarzında olacaktı. Bunun için dilekçemizi hazırladık ancak yanıt alamadık, zımnen reddedildi. Yani hem etkinlik yapacak yerimiz yok, hem de etkinlik yapmak için verdiğimiz dilekçeler imzalanmıyor” diye ekliyor.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Topluluk, Yılmaz’ın bahsettiği gerekçelerle etkinlikleri genelde kampüs dışında yapmayı tercih ediyor.
“Kapatılma kararı en nazik kelimeyle asap bozucu”
Bir topluluk olarak kendilerini üniversiteye kabul ettirmenin ve bu şekilde, gerek kampüste, gerekse kampüs dışında etkinlikler yapabilmenin, üniversitede var olabilmenin çok büyük bir kazanım olduğunu dile getiren Yılmaz, kararın kendilerini kızdırdığını, ortada 10 yıllık bir emeğin olduğunu, yapılanın emeğe saygısızlık olduğunun altını çiziyor.
“Kapatılma kararı en nazik kelimeyle asap bozucu” diyen Yılmaz, şunları ekliyor:
“Resmi olalım ya da olmayalım, hiçbir şey fark etmez. Biz, her zaman bu üniversitedeydik, her zaman bu üniversitede olacağız. Ama o resmiyetle elde ettiğimiz kazanımları almak, Hacettepe Üniversitesi’nin bizleri kabul etmesi, bizleri tanımasını sağlamak için mücadelemize devam edeceğiz. Bir dava sürecimiz olacak ve üniversiteye tekrardan bu topluluğu korumak için gerekli dilekçelerimizi, evraklarımızı vereceğiz.”
Boğaziçi Üniversitesi’nde de LGBTİ+ topluluğu kapatılmıştı
“Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ Çalışmaları Aday Kulübü”, 2 Şubat 2021’de rektörlük kararıyla kapatılmış ve kararı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, X hesabından paylaşmıştı.
