CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeni yasama yılının ilk grup toplantısında AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili sözlerine yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı’na “Aileni siyasete karıştırma” diye seslendi. Bilal Erdoğan’a ise, “İBB Başkan adayı olmak istiyorum diyorsan hodri meydan” dedi.
TBMM’de 28. Dönem 2. Yasama Yılı’nın ilk grup toplantıları yapıldı. CHP grup toplantısına katılan emekliler, üzerinde yüzlerce imzanın olduğu dilekçeyi açarak “Dam üstüne çul serer” türküsünü söyledi. Kılıçdaroğlu, grup toplantısı salonunda “Halkın umudu Kılıçdaroğlu, Bu daha başlangıç mücadeleye devam, Birleşe birleşe kazanacağız” sloganları ile karşılandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısında AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın sözlerine yanıt verdi. Bilal Erdoğan, geçtiğimiz günlerde yaptığı konuşmada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirerek, “Böyle İstanbul yönetilmez. İstanbul’a sevdası olan, İstanbul’u seven adamın böyle gözü dışarılarda olmaz” dedi ve İstanbul’un yeniden “Tayyip Erdoğan gibi seven bir başkana emanet edilmesi” gerektiğini belirtti.
“İBB Başkan adayı olmak istiyorum diyorsan hodri meydan”
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın sözlerinin ardından AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “Aileni siyasete bulaştırma” diyerek seslendi.
Kılıçdaroğlu, Bilal Erdoğan’a şu sözlerle tepki gösterdi:
“Kimsin sen ya kimsin? Gücünü babandan alıyorsan sen zaten adam değilsin. Eğer sen eleştirip de ben İBB Başkanı adayı olmak istiyorum diyorsan hodri meydan çıkmazsan namertsin. Ayrıca şu soruyu da sormak zorundayım: Devlete ne kadar vergi veriyorsun ve gelirlerin nereden? Bir dönem MEB’i yönetiyordu. MEB’in içinde bulunduğu durum ortada. Milli olmaktan çıktı. Siyasetçiler, ailelerini siyasetin dışında bırakmak zorundalar. Hanımefendi sosyal işlerle ilgileniyor. Başımızın üstüne, herhangi bir sorunumuz yok. Çoluk çocuğu ile ok atacak, bakanlara talimat verecek, o önde giderken bakanlar arkasında dizilecek, bu adil değil. Sen milletin oyu ile mi geldin oraya, babanın gücünü mü kullanıyorsun? Baban televizyonda benim karşıma çıkmaya cesaret dahi edemedi ya, sen bunu bilmiyorsun.
“Ben onun sevdasının ne olduğunu biliyorum”
“İstanbul sevdasından da söz etmiş. Ben onun sevdasının ne olduğunu biliyorum. ‘Babacığım paraları sıfırlayalım mı?’ Senin o paraları nasıl sıfırladığını gayet iyi biliyorum. Şehrizar konaklarında ne yaptığını da gayet iyi biliyorum. Otur oturduğun yerde.”
Basın özgürlüğünden bahsetti ancak Ayşenur Arslan’ı anmadı
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Anayasa’nın düşünce ve kanaat hürriyeti ve basın özgürlüğüne ilişkin maddelerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, devletin görevinin basın özgürlüğünü sağlayacak tedbirleri almak olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, tutuklu bulunan gazeteci Merdan Yanardağ’ı andı ancak Halk TV’de programı yayından kaldırılan ve hakkında soruşturma açılan Ayşenur Arslan’a ilişkin cümle kurmadı:
“Gazeteci ağzını açıyor doğru içeride. Vatandaş ağzını açıyor doğru içeride. Gözaltına alınıyor. Anayasa madde 25,26,27: ‘Düşünceni ifade edebilirsin, bu insanlık hakkıdır’ diyor. İnsanlık hakkını kullanan birisi hapisteyse bu Anayasa askıda demektir. Merdan Yanardağ neden içeride? Avukatlar neden içeride? 80-85 yaşındaki emekli paşalar neden içeride? Gazeteciler, aydınlar niye içeride? Düşüncelerini açıkladılar diye. Demek ki Erdoğan gerçek anlamda demokratik, sivil anayasa istemiyor. Onun kafasında başka şeyler var. Buradan yola çıkarak ‘acaba biz muhalefeti nasıl kandırırız’ arayışı içinde. Ama unutma biz diğer siyasi parti gibi senin önünde biat eden, koşulsuz davranan kişiler değiliz. Aklımızı kullanan, yeteneklerimizi kullanan, ülkemizi düşünen, insanımızı düşünen bir siyasi gelenekten geliyoruz. Biz Milliyetçi Hareket Partisi değiliz.”
Anayasa değişikliği tartışmasına Can Atalay hatırlatması
Kılıçdaroğlu, Anayasa tartışmalarına TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın tutuklu olduğunu hatırlatarak ile yanıt verdi:
“Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen milletvekili Meclis’in kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Anayasa bu kadar açık. Ama Can Atalay şu an hapiste. Atalay, seçimden önce YSK’ya başvurdu iyi hal kağıdı aldı, başvurusunu yaptı. Yargıtay ve Danıştay’dan gelen hakimler ‘Sorun yok’ dediler. Seçime girdi, milletvekili oldu, hapisten çıkarmıyorlar. Yargıtay kalktı ceza verdi. Değerli arkadaşlar bu hukuku katletmektir. Bunu yapanlar Anayasa değişikliği için bizim kapımıza gelmesinler.”
“Erdoğan’ın laik cumhuriyet ilkesine bağlı kaldığına inanıyor musunuz”
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 28. Dönemde TBMM’de and içerek yeni görev dönemine başladı. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı eleştirerek, “Erdoğan’ın anayasaya sadakatine inanıyor musunuz? Hukukun üstünlüğüne inandığına inanıyor musunuz? Demokrasiye inandığına inanıyor musunuz? Laik cumhuriyet ilkesine bağlı kaldığına inanıyor musunuz? Ben de inanmıyorum. Yok öyle bir şey. Görevini tarafsızlıkla yerine getireceğine dair namusu ve şerefi üzerine and içiyor. Sadece bir soru soracağım Erdoğan’a namus ve şeref kavramından sen ne anlıyorsun?” diye konuştu.