Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

ESPN yazdı | Futbolu iş olarak değil, oyun olarak gören bir şovmen: Eden Hazard

Kariyerinde Lille, Chelsea, Real Madrid gibi devler bulunan Belçikalı Eden Hazard 32 yaşında futbolu bıraktı. Futbolseverlere göre istese tarihin en iyileri arasına girebilecek bir yetenekken, bu yeteneğine ihanet edercesine yaşadığı hayat da çok eleştirildi. ESPN’den Julien Laurens’in “Eden Hazard a showman who saw football as a game, not a job/ESPN yazdı | Futbolu iş olarak değil, oyun olarak gören bir şovmen: Eden Hazard” yazısını Medyascope Spor’dan Hasan Hüseyin Alimoğlu çevirdi.

Futbolu iş olarak değil, oyun olarak gören bir şovmen: Eden Hazard

Eden Hazard  her zaman futbol oynamaktan artık zevk almadığı gün futbolu bırakacağını söylerdi. İşte o gün geldi çattı. 

Salı günü, 32 yaşındaki Hazard, 16 yıllık profesyonel kariyerini sonlandırmaya karar verdi çünkü bu oyun artık onun için eğlenceli değildi. Muhtemelen 2019’da Chelsea’den Real Madrid’e 100 milyon euro karşılığında katıldığından beri… 

Eğlenmek her zaman Hazard’ın bu oyunu oynamasının ana nedeni olmuştur. Çocukluğundan beri ailesinin evinin bahçesinde oynarken tek istediği eğlenmekti. Bu yüzden sosyal medyadaki emeklilik mesajında “dünyanın dört bir yanındaki sahalarda oynama ve eğlenme hayalini gerçekleştirdiğini” belirtmesi sürpriz olmadı. 

Madrid’de yaşadığı son sakatlık sorunlarına rağmen Hazard, Premier Lig’de oynamış en iyi hücum oyuncularından biri olarak iz bırakıyor. O hem bir Chelsea efsanesi hem de bir Belçika efsanesi. İstatistikler her şeyi anlatıyor: Chelsea’de 352 maçta 110 gol, iki Premier Lig kupası, iki Avrupa Ligi, bir FA Cup ve 2014-15’te PFA ve FWA Yılın Oyuncusu ödülleri. Ülkesi adına ise 126 maçta 33 gol atarak yıldız oyunculardan oluşan Altın Jenerasyon’un en önemli parçalarından biri olmayı başardı. 

Hazard bir sanatçıydı; kendi jenerasyonunun en iyi driplingcilerinden biriydi. Alçak ağırlık merkezi, topa hakimiyeti, hızı, zekası ve kazanma arzusuyla rakipler, 2017’de Arsenal’e karşı yarı saha çizgisinden koşarak attığı golde görüldüğü gibi, topu ondan almak bir yana, çoğu zaman ona yaklaşamıyordu bile. 

Lille’in gözlemcileri küçük yaşlardan itibaren bir futbol dehası olan Hazard’ı 2005 yılında keşfetti ve iki yıl sonra 16 yaşındayken kulüp için ilk profesyonel maçına çıktı. Ligue 1’de halen Yılın Genç Oyuncusu ve Yılın Oyuncusu ödüllerini birden fazla kez kazanan iki oyuncudan biri. Diğeri de Paris Saint-Germain’in yıldızı Kylian Mbappé. 

2011’de yeteneği Lille’i lig ve kupada çifte şampiyonluğa taşıdı. Ama Ligue 1 için fazla iyiydi. Son sezonunda 38 lig maçında 20 gol attı ve 2013 yılında yaklaşık 40 milyon euro karşılığında Chelsea’ye gitti. Kilit bir role sahip olacağı ve asıl adam olacağı bir takıma katıldığı için bu hamle mantıklıydı. Ve asıl adam da o oldu. Bolca kupa kazandı ve Premier Lig savunmalarına korku saldı. 

Ancak Hazard sadece maçları ve kazanmayı önemsiyordu. Antrenmanlar ona göre değildi; sevmiyordu ve fazla çaba sarf etmiyordu. Büyük maçlarda, özellikle de iç sahada başarılı olan bir oyuncuydu. Bu onun varoluş sebebiydi. 

LONDON, ENGLAND – APRIL 08: Eden Hazard of Chelsea takes on Fabian Balbuena of West Ham United during the Premier League match between Chelsea FC and West Ham United at Stamford Bridge on April 08, 2019 in London, United Kingdom. (Photo by Mike Hewitt/Getty Images)

Ne yazık ki, 2019’da Real Madrid’e taşındığında bekleneni veremedi. Madrid onun hayaliydi ve kulüp efsanesi Zinedine Zidane (o zamanlar teknik direktördü) çocukluk idolüydü. Ancak İspanya’da geçirdiği dört yıl tam bir kâbustu. Sakatlıklar, yanlış anlaşılmalar, hayal kırıklıkları, kötü kararlar ve başarısızlıkların yanı sıra çok kolay havlu attığı hissi de vardı. Sakatlık sorunlarını en net istatistik ise doğal rakip Barcelona’ya karşı El Clasico’da tek bir dakika bile oynamamış olması. Büyük bir oyuncu (bu yıla kadar tüm zamanların en pahalı 10 oyuncusundan biri) en büyük maçta hiç yer almadı. 

Hazard sezon öncesi ilk antrenmanına aşırı kilolu çıktı. Bunu önceki takımlarında her yaz yapmıştı çünkü onun için tatiller kutsaldı ama kulüp onu asla affetmedi ve o da hiçbir zaman kendini toparlayamadı. Madrid’de kendini futbolcu gibi hissetmeyi bıraktı. Daha fazla kupa kazanmasına rağmen (iki kez LaLiga; Copa del Rey; İspanya Süper Kupası; UEFA Süper Kupası; Dünya Kulüpler Kupası; ve Şampiyonlar Ligi), hiçbir zaman futbolcu gibi hissetmedi. Bu sonun başlangıcıydı. 

Bazıları Bernabeu’da geçirdiği dört yılın Stamford Bridge’de başardıklarını mahvettiğini söyleyebilir; bazıları Şampiyonlar Ligi’nde iyi performans gösterememesinin onun sınırlarını gösterdiğini söyleyebilir. Ancak Hazard’ı, Lionel Messi ve Cristiano Ronaldo ile karşılaştırmak haksızlık olur. Onlar birer makineyken o futbolu bir iş olarak değil oyun olarak gören bir romantikti. 

Belki de kariyeri için sorunun bir parçası da buydu çünkü Messi ve Ronaldo’nun sahip olduğu azim ve hırsa hiçbir zaman sahip olamadı. Yine de Hazard tam bir “yetenek” oyuncusuydu; bir şovmen ve eğlendiriciydi. Taraftarlar sırf onu izlemek için maç bileti alırdı. Zaman zaman imkansızı mümkün kılıyordu. Eski Belçika yardımcı antrenörü Thierry Henry’nin bir keresinde dediği gibi: “Onu izler ve ‘Bunu neden deniyor ki’ diye düşünürdüm. Sonra başarırdı ve ben de şöyle derdim: ‘Ah evet, tamam!'” 

Futbolun bu tür oyunculara ihtiyacı var. Hazard bir süredir gerçek yeteneklerini gösterememiş olsa da kariyeri boyunca oyuna eğlence ve keyif kattığı için büyükler arasındaki yerini hak ediyor. 

Yazan: Hasan Hüseyin Alimoğlu

Editör: Doğa Üründül

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.