Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin Katar Büyükelçiliği’nin cumhuriyetin 100. yıl kutlamalarını İsrail-Hamas savaşı nedeniyle bir ay ertelenmesini sert sözlerle eleştirdi. Kılıçdaroğlu, gazeteci Timur Soykan’ın “Adalette rüşvet çarkı” haberine ve haberi konu alan grup toplantısı konuşmasına erişim engeli getirilmesine de tepki gösterdi.
Türkiye’nin Katar’daki Doha Büyükelçiliği’nin düzenleyeceği Cumhuriyet Bayramı kutlamaları, İsrail-Hamas savaşı gerekçe gösterilerek 23-24 Kasım’a ertelendi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) grup toplantısında büyükelçiliğin 100. yıl kutlamalarının ertelenmesini sert sözlerle eleştirdi.
Türkiye’nin Katar Büyükelçisi Mehmet Mustafa Göksu’nun, kutlamaların ertelenmesi kararından bir gün önce Katar’da Halit bin Muhammet es Subeye’nin düğününe katıldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Bürokratik hayatımda çok büyükelçiyle karşılaştım. Bizim büyükelçilerimiz onurludurlar, el pençe kimsenin önünde durmazlar. O temsilden asla ödün vermezler. Düğünde çekilen fotoğrafta iki eli önünde, süt dökmüş kedi gibi iki kişinin arasında duruyor” dedi.
“Bir yüz yıl sonra mı şenlik yapacaksınız?”
Büyükelçiliğin cumhuriyetin 100. yıl kutlamalarını ertelenmesine karşı çıkan Kılıçdaroğlu, CHP’li belediyelerin bulunduğu yerlerde kutlamaların düzenleneceğini hatırlattı. “Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti ve 100. yaşını dolduran Cumhuriyet Halk Partisi” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Bir yüz yıl sonra mı bir daha şenlik yapacaksınız? Bunlar şenliği başka türlü anlıyor galiba. Anmak demek. 100. yılı kutlamak demek. Bilim insanlarının, sanatçıların, esnafın konuşması demek. Gençlerin sokaklarda yürümesi, meşale taşıması demek. Anıtkabir’i, şehitlerimizin mezarını ziyaret etmek demek. Eğlenmek, gülmek 100. yılı kutlamak demek.”
Kılıçdaroğlu geçen haftaki grup toplantısında gazeteci Timur Soykan’ın “Adalette rüşvet çarkı” haberine ilişkin konuşmuştu ve her iki habere de erişim engeli getirilmişti. Konuyu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Devletin geleneğinde bir başsavcı Ankara’ya bir dilekçe yazıp yargının içinde çeteler oluşmuş dememiştir. Bir savcı, yargının içinde çeteler oluştu diyorsa bıçak kemiğe dayandı demektir. Devletin temelinin sarsıldığını hepimiz dillendirmeliyiz” dedi.
Kılıçdaroğlu, erişim engeli getirilmesine tepki göstererek, “Habere erişim engeli getirdiler. Kimse duymasın diye. Siz istediğiniz kadar söyleyin. Şu an gidin sokağa, nereye giderseniz gidin. Vicdanlı her bir vatandaşa sorun ‘Türkiye’de adalet var mı?’ diye. Hepsi diyecek ki, ‘Hayır, adalet yoktur.’ Yürekli bir savcının bunun dillendirmesi bizim adalet tarihimiz açısından çok önemlidir. Bu dilekçe yargı tarihini yazacaklar için de önemli bir belge olarak önümüzde duruyor” diye konuştu.
“Adliyeye siyaset soktular”
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Kurmaylarına erişim engeli getirilen konuşmanın TBMM Genel Kurulu’nda okunması ve Meclis tutanaklarına geçmesi talimatını verdiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Bunlar adliyeye siyaset soktular. Birilerinin isteği üzerine istedikleri kişiyi mahkum ettirdiler, istediği kişiyi serbest bıraktılar. Bugün Türkiye ciddi bir sorunla karşı karşıya. Erişim engeli getirildi ama grup başkanvekili arkadaşlarıma söyledim. Erişim engeli getirilen konuşma metnim TBMM Genel Kurulu’nda okunacak, Meclis tutanaklarına geçecek.”
“Adaleti sadece kendimiz için istemiyoruz, Filistin’de de istiyoruz”
İsrail-Hamas arasında yaşanan savaşta Filistinlilerin hayatını kaybetmesine pek çok ülkenin sessiz kaldığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Adaleti sadece kendi ülkemiz için istemiyoruz. Bütün dünyanın gözü önünde masum çocukların katledildiğini görüyorsunuz. Nerede? Filistin’de. Kendini uygar dünyanın bir parçası olarak tanımlayan o sözde devletlerin yöneticileri ne yapıyor, akan kanı mı durduruyorlar? Hayır. Ellerinden gelse utanmasalar alkış tutacaklar. 2 bini aşkın çocuk katledildi, 5 bini aşkın insan hayatını kaybetti. Hastane bombalanır mı ya? Akıl var, mantık var. Bir insanın gözü dönmüşse, artık bir şeyi görmüyorsa kendi koltuğuna düşkünse -Netanyahu için söylüyorum-, onlar gider hastaneyi de bombalar” diye konuştu.
“Türkiye geçmişte sorunları çözmeye talip olmazdı, davet edilirdi”
Türkiye’nin dış politika hamlelerini eleştiren Kılıçdaroğlu, daha önce ülkenin pek çok kez arabulucu rolünü üstlendiğini aktardı. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Türkiye geçmişte sorunları çözmeye talip olmazdı, sorunları çözmeye davet edilirdi. Şimdi bizimkiler bağırıyor, ‘Gelin biz size arabuluculuk yapalım.’ Ama kimse dinlemiyor. Sözü dinlenen bir Türkiye’den Ortadoğu’da dışlanan bir Türkiye konumuna geldik. Gidip üç-beş kuruş için dilenirseniz sizin itibarınız da güveniniz de asla olmaz. Şimdi arabuluculuk rolünü Katar’a verdiler. Katar yapıyor. Bazen öyle bir dil kullanıyoruz ki herkesi kırıp geçiyoruz, sözümüzün nereye gittiğini bile hesaplayamıyoruz.”