Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi İstanbul İl Örgütü’nde 13 ilçe başkanı ve ilçe yöneticisi istifa etti. Geçtiğimiz günlerde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bazı DEVA’lı ilçe yöneticileri İstanbul’da görüşmüştü. Eski DEVA Partisi İstanbul İl Başkanı Erhan Erol, Medyascope’a konuştu. Erol, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde alınan kararlardan dolayı teşkilatta küskünlük olduğunu söyledi ve “CHP listesinden aday gösterilen kişi, ‘Ben CHP’ye oy isteyemem’ dedi. Bunu diyen genel başkan yardımcısı” diye konuştu.
Program editörü: Aliye Altınışık
DEVA Partisi İstanbul İl Örgütü’nde 13 ilçe başkanı ve ve ilçe yöneticisi istifa etti. Bir otelde toplantı düzenleyen Esenyurt Kurucu İlçe Başkanı Halis Kahriman, “Türkiye’de siyasi parti kuruyorsan, kendine ve ekibine güveniyorsan kendi logonla seçime gireceksin. Eğer bu yüreğiniz yoksa, topluma güven vermiyorsanız, seçmene güven vermiyorsanız başarılı olamazsınız. Kusura bakmayın” dedi.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bazı DEVA’lı ilçe yöneticilerinin görüşmesinin fotoğraflarının çıkması gerilime yol açtı. DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, X hesabından “Yazık, yakışmadı Kemal Bey!” diye yazdı.
Eski DEVA Partisi İstanbul İl Başkanı Erhan Erol da partinin seçime tek başına girmesi gerektiğini düşünenlerden. CHP listelerinden seçime girileceğinden teşkilatın haberdar olmadığını söyleyen Erol, DEVA Partisi’nin İstanbul teşkilatlarında ciddi rahatsızlık olduğunu söyledi:
“DEVA Partisi seçime tek başına gireceğini açıkladı. Teşkilat buna angaje oldu. Partimizin CHP listelerinden seçime gireceğini televizyon altyazısıyla öğrendik. İstanbul’da çok kaliteli bir teşkilata sahiptik. Alınan oylarla kıyaslanamayacak kalitede bir teşkilat vardı. 250 aday adayımız vardı. Çalışmalara başlayan 250 kişi bir gecede aday olmadığını öğrendi. Türkiye’nin tamamında böyle 2 bin 500 kişi vardı.”
Erol, Göksel Göksu’nun “Sahada görünürlüğünüzün az olmasının sebebi bu küskünlük müydü?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Genel merkezin CHP listesinden İstanbul’a koyduğu milletvekillerinden birisi teşkilatlarla yapılan toplantıda il ve ilçe başkanlarına ‘Ben CHP’ye oy isteyemem’ dedi. Bu kişi genel başkan yardımcısı. Bunu diyen kişi için bu teşkilatı nasıl çalıştıracaksınız? Kendi aday adaylarınızı aday yapmayıp kaldırıp atmışsınız. Rize’den, Muş’tan eski AKP’lileri getirip İstanbul’dan aday yapmışsınız. Teşkilat düştü. Teşkilat kimle çalışacak? Milletvekili adayıyla çalışacak. İstanbul’da beş tane aday var, garanti yerden seçilecek. Lütfen bunların performanslarına bakın. Teşkilat bunlarla çalışacak. Adaylarımızın giydirilmiş arabasını, afişini falan görmedik. Garanti yerleri alınca kimi çalıştıracaksınız?”
Erhan Erol’un bu sözlerinden Mustafa Yeneroğlu’nu işaret ettiği anlaşılıyor.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Erol, istifa eden isimlerin CHP’ye geçmelerindeki en önemli etkenin, DEVA teşkilat ve tabanının en yakın parti olarak CHP’yi görmesi olduğunu belirtti:
“İstanbul’da DEVA Partisi teşkilatlarının en yakın gördüğü ikinci parti CHP’dir. DEVA’nın Gelecek ve Saadet Partisi’nden en büyük farkı budur. DEVA teşkilatıyla Gelecek ve Saadet Partisi yapıları çok farklıdır. Bu üç partinin neden bir araya gelemediği bir türlü anlaşılamadı.”
Küskün onlarca il başkanı olduğunu söyleyen Erol, bazı il başkanlarının İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun öne çıkmasını beklediğini söyledi. Erol, DEVA Partisi teşkilatında İmamoğlu’na güven olduğunu belirtti.
Erol, “Bu insanlar AK Parti’nin gitmesi gerektiğine inanmışlar. Bu ülkenin değerlerine, Atatürk ilke ve inkılaplarına cumhuriyet değerlerine bağlı sadık önemseyen insanlar. Bu insanlar gelecekte bu mücadelenin yapılabileceği kişi olarak Ekrem İmamoğlu’nu görüyorlar” diye konuştu.
İmamoğlu’nun Türkiye’nin geleceği için bir alternatif olduğuna inandığını söyleyen Erol, “Ben ortak mitinglerde bizzat Ekrem Bey’i izledim. Halkla Ekrem Bey arasındaki diyaloğu ve enerjiyi hissetmiş bir insanım. Daha önce böyle bir şeyi Recep Tayyip Erdoğan’da gördüm” dedi.
