12. Kalkınma Planı TBMM Genel Kurulu’nda görüşülüyor. TBMM’de sunum yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, planın 30 yıllık perspektifle, 2053 vizyonuna ulaşmayı sağlayacak şekilde hazırlandığını söyledi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda bugün (30 Ekim) 12. Kalkınma Planı görüşülmeye başlandı. 16 Ekim’de TBMM Başkanlığı’na sunulan Kalkınma Planı’nın Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeleri 24 Ekim’de tamamlanmıştı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 12. Kalkınma Planı’na ilişkin Genel Kurul’a sunum yaptı. Yılmaz, “12. Kalkınma Planı, önümüzdeki 30 yıllık bir perspektifle 2053 vizyonuna ulaşmayı sağlayacak şekilde hazırlanmıştır” dedi. Yılmaz, 2053 vizyonunu “Türkiye Yüzyılında dünyadaki başlıca bilim, teknoloji, üretim, ticaret, kültür ve sanat merkezlerinden biri olarak insanlığa katkı sunan, milli ve manevi değerlerini koruyarak bölgesinin ve dünyanın barış, huzur ve refahı için küresel gelişmelere yön veren etkili, güçlü, müreffeh bir Türkiye’ye ulaşmaktır” diye açıkladı.
Planın beş ana ekseni
Yılmaz, sunumunda 12. Kalkınma Planı’nın ekonomik göstergelerdeki değişikliklere ilişkin hedef ve öngörüleri paylaştı. Yılmaz, planın beş ana ekseni olarak, “istikrarlı büyüme, güçlü ekonomi”, “yeşil ve dijital dönüşümle rekabetçi üretim”, “nitelikli insan, güçlü aile, sağlıklı toplum”, “afetlere dirençli yaşam alanları, sürdürülebilir çevre” ve “adaleti esas alan demokratik iyi yönetişim” başlıklarını açıkladı. Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
“12. Kalkınma Planı genel çerçevesinde, Hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi, temel hak ve hürriyetleri güçlendirmek, iyi yönetişim anlayışını kurumsallaştırmak, beşeri ve sosyal yapımızı geliştirmek, afete dirençli yaşam alanları, akıllı ve sürdürülebilir şehirler oluşturmak, ekonomide istikrar ve sürdürülebilirliği sağlamak, her alanda yeşil ve dijital dönüşüm odaklı rekabetçiliği tesis etmek, ihracata dayalı nitelikli büyümeyi sağlamak, enerji ve gıda arz güvenliğini tesis etmek ve uluslararası işbirlikleri ile stratejik ortaklıkları güçlendirmek konularında somut adımlar atılacaktır.”
“İstikrar ve öngörülebilirlikle yabancı yatırımcı artacak”
12. Kalkınma Planı’na göre Türkiye’nin ortalama yıllık yüzde 5 büyümeyle, 2028’de kişi başına gelirin 17 bin 554 dolara ulaşması ve işsizliğin yüzde 7,5’e gerilemesi hedefleniyor. Maliye politikasının enflasyon hedefi ve cari işlemler dengesiyle uyum içinde uygulanacağını söyleyen Yılmaz, “Siyasi ve ekonomik istikrar, öngörülebilirlik ve yatırımcı dostu politikalarla yüksek teknolojili ve daha üretken alanlarda doğrudan yabancı yatırımı artıracak, iş ve yatırım ortamını daha da iyileştireceğiz” diye konuştu.
“Dayanıklı aile ve toplum yapısı”
12. Kalkınma Planı’nda insan odaklı, kapsayıcı bir kalkınma yaklaşımı benimsediklerini söyleyen Yılmaz, “Dayanıklı bir aile ve toplum yapısı ile milli ve insani değerleri haiz, eğitimli, kültürlü, üretken ve sağlıklı nesillerin geleceğe taşınmasını hedefliyoruz” dedi. Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Sağlıklı bir toplumsal yapının temini ve kalkınmanın sürdürülebilirliği için aile kurumu güçlendirilmeye devam edilecektir. İş ve aile yaşamının uyumlaştırılmasına, aileye yönelik sunulan hizmetlerin niteliğinin ve niceliğinin artırılmasına yönelik çalışmalara devam edilecektir. Bu doğrultuda 12. Kalkınma Planı döneminde, kadınların başta eğitim ve istihdam olmak üzere hayatın tüm alanlarındaki fırsat ve imkânlardan eşit biçimde faydalanmalarının ve her tür şiddet ve ayrımcılıktan uzak bir şekilde yaşamalarının sağlanması ile her alanda ve her düzeyde temsil edilmesine ve güçlenmesine yönelik çalışmalara odaklanılacaktır.”
“Koruyucu ve önleyici sağlık hizmeti”
Sağlık hizmeti sunumunda bölgeler arası dağılımın iyileştirilmesi, fiziki altyapının ve insan kaynağının niteliği ve niceliğinin artırılmasını sağlayacaklarını belirten Yılmaz, “Koruyucu ve önleyici bir bakış açısıyla sağlıklı yaşam tarzı teşvik edilecek, vatandaşların hastalanmadan önce hastalıkları oluşturan nedenler ortadan kaldırarak hastalık risklerine karşı koruyucu sağlık hizmetleri güçlendirilecektir” diye konuştu. Yılmaz, aile hekimi başına nüfusun üç bin 40’tan iki bin 700’e düşürülmesinin hedeflendiğini aktardı.
“Düzensiz göçün önlenmesini amaçlıyoruz”
Dünya genelindeki çatışmalar ve krizlerin ciddi bir göç sorununa neden olduğunu belirten Yılmaz, “12. Kalkınma Planı döneminde, bütüncül, özgün, değişen ihtiyaç ve şartlara göre yenilenebilen, etkin ve sürdürülebilir bir göç yönetiminin sağlanarak düzensiz göçün önlenmesini amaçlıyoruz” dedi.
Türkiye’de geçici koruma ve uluslararası koruma altında bulunan kişilerin sosyal, ekonomik ve kültürel hayata uyumlarının destekleneceğini söyleyen Yılmaz, “Düzensiz göçle etkin mücadele edilecek ve yabancıların gönüllü geri dönüşleri sağlanacak düzensiz göçle mücadelede kaynak ülkelerde ve sınırlarımızda önleyici uygulamalar artırılacaktır” diye konuştu.
Kahramanmaraş ve Hatay depremleri sonrası “Afetlere Dirençli Yaşam Alanları”
Yılmaz, Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerin Cumhuriyet tarihi boyunca etkisi en fazla olan depremler olarak kayda geçtiğini söyleyerek, “Afetlere Dirençli Yaşam Alanları”nın Kalkınma Planı’nın ana eksenlerinden biri olarak ele alındığını belirtti.
Kentleşme, nüfus artışı, yenileme ve afetten kaynaklanan konut ihtiyacını gözeterek, plan döneminde dar ve orta gelirlilere yönelik 375 bin sosyal konut üretimi hedeflendiğini aktaran Yılmaz, “Marmara bölgesi başta olmak üzere riskli yapı stokunun yenilenmesi için gerekli çalışmaların hızlı ve etkin bir şekilde yürütülmesini sağlayacağız” dedi.
HEDEP: “Kalkınma Planında ‘sağlıklı bir toplum’ hedefine göstermelik bile olsa yer verme gereksinimi duyulmadı”
HEDEP Sağlık ve Sosyal Politikalar Komisyonu, bugün (30 Ekim) yaptığı yazılı basın açıklamasında hükümetin 12. Kalkınma Planınında yer alan sağlık hizmetleri hedeflerini eleştirerek hükümetin, “12. Kalkınma Planının temel amaç ve ilkeleri arasında ‘sağlıklı bir toplum’ hedefine göstermelik bile olsa yer verme gereksinimi duymamıştır” denildi.
“Hükümet, ekonomik krize çare olarak sağlık hizmetlerine yapılan devlet harcamalarına sınırlılıklar planlıyor”
12. Kalkınma Planında yapılmak istenenleri açıklayan HEDEP, şunları söyledi:
“Genel sağlık sigortası primi ödeyenlerin de sağlık hizmetlerini kullanabilmeleri için ek bir özel sağlık sigortası anlamına gelen ‘tamamlayıcı sağlık sigortası’ yaptırması hedeflenmektedir. Buna göre hali hazırda ödedikleri genel sağlık sigortası primine ilave olarak özel bir sigorta şirketine ikinci bir sağlık sigortası primi daha ödemeleri zorunlu hale gelecektir. Böylece sağlık hizmetine ulaşım doğrudan kişilerin kendi olanak ve sorumluluklarına bırakılmakta, devletin bu alandaki sorumluluğunun daha da azaltılması hedeflenmektedir.
Hükümet ise sağlık çilesinin görünmez olduğunu zannederek, kendince ekonomik krize çare olarak sağlık hizmetlerine yapılan devlet harcamalarına sınırlılıklar planlamakta ve var olan durumu daha da zorlaştıran bir tutum almaya hazırlanmaktadır.”
