Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Medyascope okuyucuları anlatıyor: Cumhuriyetin 100. yıl kutlamalarına katıldınız mı, neler hissettiniz?

Cumhuriyet, 29 Ekim Pazar günü 100 yaşına bastı. Başta Ankara, İstanbul, İzmir olmak üzere 81 ilde etkinlikler düzenlendi. Biz de Medyascope okuyucularına “Cumhuriyetin 100. yıl kutlamalarına katıldınız mı, neler hissettiniz?” diye sorduk.

Cumhuriyetin 100. yılı ülke genelinde coşkuyla kutlandı. 100. yıla özel 5 Türk Lirası değerinde hatıra parası basıldı. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cumhuriyetin 100. yılına ilişkin konuşmasında “yeni anayasa” vurgusu yaptı ve “Önümüzdeki dönemde en büyük hedefimiz, demokrasimizi darbe anayasası utancından kurtarmaktır” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Cumhuriyette hiçbir birey, hiçbir toplum kesimi diğerleri üzerinde tahakküm kuramaz” diye konuştu. Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), “Laik cumhuriyete sahip çıkacağız” açıklamasında bulundu. Borusan Kocabıyık Vakfı, cumhuriyetin 100. yılını kapsamlı ve eşsiz bir sergiyle kutladı.

Medyascope’ta da özgür ve nitelikli haberciliğimizin yapıtaşları olan demokrasi, laiklik, özgürlük, eşitlik, çoğulculuk, bağımsızlık ve dayanışma değerlerini topluma kazandıran cumhuriyetimizin 100. yılını kutladık. Ama asıl merak ettiğimiz şuydu: Cumhuriyet sizin için ne ifade ediyor?

Bu soruyu geçtiğimiz günlerde okuyucularımıza sorduk. İşte cevaplar.

(Arda Can)

“Ankara’dan yazıyorum. Kutlamalara katıldım, Anıtkabir’e giremedik, çok kalabalıktı. Gündüz korteji izleyen halk çok sönüktü, neredeyse kimseden ses çıkmıyordu. Bence belediyeler de yeterince iyi değildi. Yürüyüş boyu halk kendi kendine marş söyledi, gündüz de öyleydi, halkı ateşleyen bir şey yoktu. Süslemeler fena değildi, ama mesela seçim zamanı görünürlük çok daha fazlaydı. Her bayramda kullanabilecekleri bayraklar alıp süsleme yapamıyorlar mı?”

(Anonim, 49)

“Cumhuriyet bence önce özgürlük, vatan, millet demek. Halk olarak özgürce kendini ifade edebilme, haklarını özgürce kullanabilme, aynı bayrak altında, bağımsız bir vatanda, kardeşçe ve barışçıl yaşayabilmek. Sonra ATATÜRK demek. Onu çok seviyorum ve ömrüm boyunca onun yolundan gideceğim, ideallerinden vazgeçmeyeceğim. Ona o kadar borçluyuz ki ömrümce ona olan borcumu ödeyemem, bir genç kadın olarak. Bize verdiği her şey için teşekkürler. Rabbim onu cennetine almıştır eminim. Bir vatan kuran, insanları koruyan, onları millet yapan birinin yeri eminim cennettir.”

(Selim Göksu, 62)

“İstanbul’da ‘devlet’ ve belediye arasında açık bir rekabet vardı. Genel olarak sokaklar kalabalıktı fakat İBB’nin medya sansüründen dolayı güme giden iyi hazırlanmış, hamaset ağırlığı olmayan kutlamasına çoğunlukla her kesimden gençlerin katılması ilgi çekiciydi.”

(Anonim, 31)

“İstanbul’da yaşıyorum. Kutlamalara katılmadım. Cumhuriyet karşıtı değilim, sadece kutlanacak pek bir şey bulamıyorum mevcut durumda. Boğaziçi mezunuyum. Yurtdışında yüksek lisans yapıp geri döndüm. Psikoloğum. Uluslararası bir yönetim danışmanlığı şirketinde Ar-Ge işleri yapıyorum, yapay zekayla kişilik ölçümü üzerine çalışıyorum. 31 yaşındayım. Sosyal demokratım diyebilirim, bugüne kadar CHP veya HDP’ye oy verdim. Katılmayışımın sebebi şu: Bir günlük bu kutlama maalesef yaşadığımız derin krizi ortadan kaldırmıyor. Masum insanlar hapiste. Yurtdışında eğitim aldığım süreyi saymazsak 18 yıldır İstanbul’da yaşıyorum ve havası hâlâ kirli, hâlâ trafik sorunu var, hâlâ deprem tehlikesi altında yaşıyoruz. Önümüzdeki on yıllarda iklim krizi ve ekolojik yok oluş tehdidi altındayız. Bunlar çözülmediği müddetçe bayrakta ay yıldız mı var emoji mi var umurumda değil. Oyumu alan siyasetçiler Meclis’te aktif değil. Saçma sapan uçaklar, donanma, marşlar ve nutuklar istemiyorum, insanca yaşam istiyorum.”

(Sevil Köksal, 65)

“Cumhuriyete gönülden bağlı insanlarla bir arada olmak, o coşkuyu yaşamak çok güzel. Mutlu döndüm eve. Fakat bir o kadar da hüzünlü… Çünkü biz kentli, eğitimli, seküler kesimler yenildik fena halde. Kentler çirkin köylere döndü, dinbazlık ve bezirganlık her yere sirayet etti, efendilik unutuldu. Kurumların içi boşaldı, yapıları değişti, yeni davranış örüntüleri benimsendi, kabullenildi. Sünni kültür/ basmakalıp Türkçülüğün ve tüm taşıyıcılarının ödüllendirildiği, incelikten, sanattan, bilimden, iyilik güzellikten uzak tatsız bir yapı kuruldu. Bunu görüyor ve çok hüzünleniyoruz. Gel gelelim kırmızı beyaz giyinip Atatürk resmiyle gezmekten öte ne yapacağını bilemeyen örgütsüz sahipsiz kitleler bunlar. Tamam kalabalık değil kitle, ama örgütlemedikçe son hayat kırıntıları da kaybedilecek. Bunları düşünerek ve hüzünlenerek döndüm evime.”

(Ayşe, 32)

“Cumhuriyet Bayramı’nın kutlamalarına katıldım. Böyle güzel bir günde her yaştan, sınıftan, görüşten ya da insanları farklı kılacak her türlü özellikten insanın, yani milletimizin birlik ve beraberlik içinde olması çok umut verici. Bizi buna yönlendiren herhangi bir kurumsal muharrik olmadan tamamen sivil inisiyatifle herkesin bir çekim merkezine kapılmış gibi Birinci Meclis ve Anıtkabir’e yönelmesi çok güzeldi. Metrolara kalabalıktan binemeyen insanlar bu coşkuyu peronlarda alkışlıyordu. Seyyar satıcılar ve motorlu kuryeler dahi asmıştı bayrağını. İnsanımız cumhuriyetinin sevincini hep birlikte içtenlikle yaşadı. Bu güzel vatanda hep birlikte, barış ve birlik içinde, değerlerimizle nice yüz yıl daha yaşamayı temenni ediyoruz. Milletimiz, devletimiz, vatanımız, cumhuriyetimiz ilelebet payidar olsun!”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.