Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Akşener: “Siyasi partileri, krizin Anayasa’nın öngördüğü hukuk düzeni içinde çözülmesine katkı sağlamaya davet ediyorum”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Yargıtay-AYM krizine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Akşener, siyasi partilere “Hukuk düzeni içinde çözüm” çağrısı yaparken, yeni anayasa yapımını çözüm olarak sunan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Mevcut Anayasa’ya uygun hareket etme sorumluluğu” olduğunu hatırlattı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yargı kriziyle ilgili ilk açıklamasını iki gün sonra, yazılı olarak yaptı. Gelişmelerin “Anayasal Devlet kavramını hedef alan ciddi bir kriz tehlikesi” olduğunu söyleyen Akşener, uyarı ve önerilerini sıraladı. 

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) bireysel başvuruda verdiği kararın itiraz merci olmadığını vurgulayan Akşener, açıklamasında “Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının uygulanamaz ve Anayasa Mahkemesi’nin görevini yapamaz hâle gelmesi gibi bir sonuçla karşı karşıya olduğumuz açıktır. Son durum aslında bir Anayasa/Devlet krizi niteliğindedir” sözlerine yer verdi. 

Akşener’den siyasi partilere “hukuk düzeni içinde çözüm” çağrısı

Akşener, krizin ortaya çıkarılmasının arka planındaki amaçların değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, halkı Anayasa’ya sahip çıkmaya çağırırken, Akşener “Gelinen aşamada demokrasinin vazgeçilmez kurumları olan siyasi partileri de, bu krizin Anayasa’nın öngördüğü hukuk düzeni içinde çözülmesine katkı sağlamaya davet ediyorum” dedi.

“TBMM’yi de bu hukuki olmayan sürecin bir unsuru hâline getirecektir”

Yargıtay 3. Dairesi’nin kararı, kaynağını Anayasa’dan almayan bir devlet yetkisi olduğunu belirten Akşener, açıklamasına şöyle devam etti: 

Anayasa’nın belirlediği görev ve yetki kapsamı dışında olan bir kararın TBMM’ye sevk edilerek uygulanmasını istemek, millet iradesinin tecelligâhı olan TBMM’yi de bu hukuki olmayan sürecin bir unsuru hâline getirecektir. Ancak TBMM’nin, yargı organları arasında Anayasa’nın vermediği bir yetkinin kullanımının meşrulaştırma aracı yapılmaya çalışılması ve böylesi bir fiili duruma maruz bırakılması kesinlikle kabul edilemez.

Akşener’den, Mehmet Uçum’a: “Devletin kurumlarını birbirine karşı kışkırtan bir duruş”

Akşener, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararı hakkında “Yönteminin bu olup olmadığı ayrıca tartışılır ama cesareti tartışılmaz” diyen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’a şöyle tepki gösterdi:

Cumhurbaşkanı’nın başkanı olduğu Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu’nun başkanvekili, yargı organları arasında maalesef siyasi ve ideolojik tasnifler yapmış ve Anayasa’nın öngördüğü nizamın dışında konuşlandırmış, Anayasa’nın belirlediği görev ve yetki dışındaki Yargıtay kararını da hukuku aşan bir nitelemeyle ‘cesaret’ olarak tanımlamıştır. Bu ifadeler her şeyden önce Anayasa’nın Cumhurbaşkanı’na verdiği görevleri tanımaz ve uygulamaz hâle düşüren sorumsuz bir yaklaşımdır. Bu sakıncalı tavır, devletin kurumları arasına ideolojik paralel yapılanmaları meşrulaştırmanın yanı sıra birbirine karşı kışkırtan ve hukuk devleti ilkesini de çiğneyen bir duruştur.

“Erdoğan’ın tavır değişikliğinin krizin çözümüne katkı sağlamak için önemli olduğunu düşünüyorum”

Yargı organlarında siyasi ve ideolojik paralel yapılanmanın ve çekişmenin acı tecrübelerinin yaşandığını söyleyen Akşener, “uyarılarımız” diyerek şöyle devam etti: 

Karşılaştığımız bu yargı krizinin mevcut Anayasal ve kanuni düzen çerçevesinde yargı mekanizmaları içinde çözülmesi için, tüm kurumlarımız sorumluluk ve görevleri yerine getirmelidir. Bu kapsamda Erdoğan ilk açıklamasında, Cumhurbaşkanlığı sıfatının kendisine verdiği ‘Anayasanın uygulanması, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin etme’ görevini yerine getirmek ve kriz sarmalını önlemek yerine maalesef yine bir taraf olmayı seçmiştir. Ancak bugün yapmış olduğu değerlendirmede ‘taraf’ değil ‘hakem’ görevi olduğunu belirterek yine ‘kurumlarımız arasındaki görüş ayrılığının bir anayasa ve sistem krizi hâline dönüşmesinin önüne geçecek adımları süratle atacağını’, ‘yüksek yargı kurumlarımızın temsilcileriyle görüşerek, meseleye bir hâl yolu bulacağını’ ortaya koyma gereği de hissetmiştir. Bu tavır değişikliğinin, yaşadığımız krizin çözümüne katkı sağlamak için önemli olduğunu düşünüyor ve devamının da gelmesini umuyorum.

“Yeni Anayasa yapımını çözüm olarak sunan Erdoğan’ın Anayasa’ya uygun hareket etme sorumluluğu var”

Akşener, Erdoğan’ın “Parlamentomuz bu konularda ağır hareket ediyor yani birçok terörist, parlamentoda dokunulmazlıkların kaldırılması süreci geciktiği için kaçtılar, yurt dışına çıktılar” sözlerinin kabul edilemez bir itham olduğunu söyledi ve beklentilerini açıkladı: 

Krizi sonlandıracak meşru beklentimiz, Cumhurbaşkanı’nın Anayasa’da verilen görev ve sorumluluk çerçevesinde Anayasa Mahkemesi kararlarının kesinliği ve bağlayıcılığına vurgu yapması, hukuk devletini fiilen askıya alacak böyle bir karara karşı Anayasa ve kanunların belirlediği nizam içinde Anayasa Mahkemesi’ne destek vermesidir. Önemle hatırlatmak isterim ki, yaşanan bu krizi gerekçe göstererek yeni anayasa yapımını çözüm olarak sunan Erdoğan’ın öncelikle mevcut Anayasa’ya uygun hareket edilmesini sağlama görevi ve sorumluluğu vardır.

“TBMM Başkanı, TBMM’nin işleyişine ve hukukuna sahip çıkmalı”

TBMM Başkanı’nın da TBMM’yi hedef alan Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararı karşısında, Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığını vurgulaması, Anayasa’da yazılı görevler çerçevesinde nihai karara göre işlem yapacağını ifade edecek bir tutum alması, TBMM’nin işleyişine ve hukukuna sahip çıkma adına önemli olacaktır.

“Yargıtay Başkanı’nın, krizin çözümünde sorumluluk üstlenmesi gerekir”

Yargıtay Başkanı ise Yargıtay’ın verimli ve düzenli çalışmasını sağlamak görevini esas alarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusu konusunda, Başsavcı’nın konuya ilişkin hiçbir yetkisinin olmadığı yönünde krizin çözümünde bir sorumluluk üstlenmesi gerekmektedir.

“AYM Başkanı, asılsız söylemden ibaret olduğu gerekçesiyle suç duyurusunu işleme koymamalı”

Anayasa Mahkemesi Başkanı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin suç duyurusu kararını göndermesi hâlinde, söz konusu talebin somut delillere dayanmayan, asılsız ve boş bir söylemden ibaret olduğunu belirten bir gerekçeyle suç duyurusunu işleme koymaması hususunu takdir etmelidir.

“HSK anayasal bir devlet krizine yol açanlar hakkında inceleme yapmalı”

“Hakim Savcılar Kurulu (HSK) da, krizi başlatan ilk derece mahkemesi başta olmak üzere anayasal bir devlet krizine yol açan ve yargıya güveni zedeleyen bu süreçte rol alanlar hakkında Anayasa ve kanunlar çerçevesinde gerekli incelemeleri yapmalıdır.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.