Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Erken yaşta evlilik ve çalışma hayatı yarım milyon öğrenciyi eğitimden kopardı

Eğitim Reformu Girişimi’nin (ERG), hazırladığı rapora göre 442 bin 643 çocuk zorunlu eğitimin dışında. Önceki yıl eğitim gören çocukların en az 20 bini, 2022-2023 eğitim öğretim yılında okul kaydını yenilemedi. Uzmanlara göre kız çocuklarını okuldan kopartan en önemli faktör erken yaşta evlilik, ev içi çalışma ve engellilik… Erkek çocukları ise erken yaşta çalışma hayatına atıldıkları için eğitim hayatından uzaklaşıyor.

ERG tarafından hazırlanan “Eğitim İzleme Raporu 2023” yayımlandı. Rapor, Türkiye’de çocukların eğitime erişimi konusunda çarpıcı veriler ortaya koydu. Buna göre 442 bin 643 çocuk zorunlu eğitimin dışında kaldı, önceki yıl eğitime kayıtlı olan en az 20 bin öğrenci de okulu bıraktı. En çok sınıf tekrarı yapanlar mesleki ve teknik eğitim alan 9. sınıf öğrencileri. İlkokuldaki öğrencilerin yüzde 42’si ikili eğitim yapan kurumlarda okudu.

Araştırmacılar, özellikle çalışma hayatına katılan çocukların okulu bırakarak eğitim dışında kaldığını vurguluyor. Aynı gruptaki kız çocuklarının eğitim dışı kalma nedeni erken yaşta evlilik, ve ev içinde çalışmak zorunda bırakılmaları.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) diğer kurumlarla birlikte daha bütüncül politika uygulaması gerektiğini dile getiren uzmanlar, ekonomik açıdan zor durumda olan ailelere destek verilmesini öneriyor. Türkiye’de eğitim sistemine yönelik dikkat çeken bilgilerin olduğu raporda öne çıkan bulgulardan bazıları şöyle:

2022-2023 eğitim öğretim yılında zorunlu eğitim çağındaki yaklaşık 442 bin 643 çocuk, eğitim dışında kaldı. Bu çocukların 220 bin 904’ü yani yüzde 49,9’u erkek, 221 bin 739 ile yüzde 50,1’i kız çocuğu olarak kayıtlara geçti. Eğitim kademesine bakıldığında ise, eğitim dışındaki çocuk sayısı ilkokul çağındaki 6-9 yaş grubunda 75 bin 174, ortaokul çağındaki 10-13 yaş grubunda 83 bin 401, lise çağındaki 14-17 yaş grubunda ise 284 bin 68 oldu.

Raporda önceki yıl bir eğitim kurumuna kayıtlı olan en az 20 bin çocuğun, 2022-2023 eğitim öğretim yılında herhangi bir okula kayıtlı olmadığı bilgisi yer aldı. Bunun nedenleri arkasında çocuğun ailesinin sağlık durumu, zorbalık, akademik başarı, sosyoekonomik durum gibi koşulların olabileceği belirtildi.

Raporda 2023 yıl sonu tahminlerine göre en yüksek sınıf tekrar oranları yüzde 27,2 ile mesleki ve teknik eğitimdeki 9’uncu sınıf öğrencilerinde olduğu bilgisi yer aldı. Sınıf tekrarının en az olduğu eğitim kurumları ise Anadolu imam hatip liseleri.

Devamsızlık oranı yüzde 16 

2023 verilerine göre ortaöğretimde 20 gün ve üzeri devamsızlık oranı yüzde 16,4 olurken, bu oran ilköğretim için yüzde 16,7 olarak gerçekleşti. Ancak raporda mesleki ve teknik liselerde 2019’da yüzde 40,7 olan devamsızlık oranının azalmasının nedeninin ortaöğretim öğrencileri içinde genel ortaöğretim öğrencilerinin payının daha yüksek olmasından kaynaklanabildiği vurgulandı. Bu nedenle meslek liselerine yönelik sağlıklı değerlendirme yapılamayacağı belirtildi.

Örgün eğitimde özel eğitim hizmetlerinden yararlanan öğrenci sayısı, bir önceki seneye göre 35 bin 118 artarak 507 bin 804’e çıktı.

Kırsaldaki toplam öğrenci sayısı yüzde 2,4’lük artışla 623 bin 902’ye yükseldi. Bu artışta Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri de etkili oldu.

Taşımalı eğitimde öğrenci sayısı arttı

Tüm kademelerde taşımalı eğitim hizmetinden yararlanan öğrenci sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 10,0 arttı ve 1 milyon 347 bin 738’e yükseldi. Bir önceki yıl, 270 olan yatılı bölge okulu sayısı ise bu yıl 263’e geriledi.

Türkiye’de yaşayan 5-17 yaş grubundaki “yabancı uyruklu” çocuk sayısı 1 milyon 448 bin 638. Ancak 5-17 yaş grubundaki 455 bin 302 sığınmacı çocuk, herhangi bir okula kayıtlı değil.

2022 verilerine göre eğitim dışında olan çocuklardan 15-17 yaş grubundaki kızların yüzde 11,7’si, erkek çocukların yüzde 6,8’i ne eğitimde ne de istihdamda.

En kalabalık derslikler, anaokulu ve anasınıfları. Derslik başında en yüksek öğrenci sayısı 27’yle İstanbul’da.

İlkokulda öğrencilerin yüzde 42’si ikili eğitimde

İlkokulda öğrencilerin yüzde 42,5’i, genel ortaokulda yüzde 35,6’sı, imam hatip ortaokulunda yüzde 11,6’sı, genel ortaöğretimde yüzde 7,0’si, mesleki ve teknik ortaöğretimde yüzde 1,9’u ve dini öğretim ortaöğretimde ise yüzde 0,8’i, ikili eğitim yapılan okullarda okuyor.

2022-2023 eğitim öğretim yılında okul öncesi eğitimdeki öğrenci sayısı, önceki yıla kıyasla yüzde 9,0 artarak 2 milyon 55 bin 350 oldu. Ancak OECD ortalamasında 2020 verilerine göre 3-5 yaş grubu okullulaşma oranı yüzde 87,1 ve bu oran 5 yaşta yüzde 95,7. Türkiye ise OECD ülkeleri arasında son sırada yer alıyor. Çalışmada, okullulaşma ortalamalarındaki değerlendirmelerin yalnızca artış üzerinden yapılmasının eğitime erişimdeki eşitsizliklerin görmezden gelinmesine sebep olabildiği vurgulandı.

Önceki yıl özel öğretim kurumlarına kayıtlı öğrenci oranındaki artış eğilimi, bu eğitim-öğretim yılında da devam etti ve 0,4 yüzde puan artarak yüzde 9,5 oldu. En fazla artış yüzde 0,9 puanla mesleki ve teknik ortaöğretimde görüldü. Öte yandan, okul öncesi eğitimi ve ilkokul hariç, tüm kademelerde özel okul sayıları azaldı. Raporda bunun nedeninin kurumları etkileyen mali kriz olabileceği belirtildi.

Kur’an-ı Kerim kurslarına kayıtlı 193 bin öğrenci var

Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı 4-6 yaş kurslarda, belediyeler ve derneklerce açılan kreşlerde 2022-2023 eğitim yılında öğrenim gören öğrenci sayısı bir önceki eğitim-öğretim yılına göre yüzde 21,3 artarak 154 bin 417 oldu. 4-6 yaş Kur’an-ı Kerim kurslarına kayıtlı 193 bin 564 öğrenci bulunuyor. Ancak raporda kamu kurumlarının paylaştığı bu konudaki verilerin tutarsız olduğu notu da yer alıyor.

Salgının etkisiyle derinleşen çocuk yoksulluğunun kız ve erkek çocuklar üzerindeki etkisi farklılaşıyor. Özellikle 12 yaş üzeri ve ergenlik dönemindeki kız çocukların eğitime devamları dışında kişisel güvenliklerinin, bedensel özerkliklerinin, sağlıklarının, akran desteğine erişimlerinin ve sosyal bağlantılarının olumsuz yönde etkileniyor.

Kahramanmaraş merkezli depremler ardından öğretmenler, deprem bölgesinde öğrencilerin depremle ilgili yaşadıkları tedirginliği ve korkuyu sürekli olarak dile getirdiklerini belirtiyor. Bu bölgelerde okula kayıtlı öğrencilerin tamamı okula düzenli gitmiyor. Ulaşım sorunları devam ediyor, bazı çocuklar bu nedenle okula gidemiyor. Kırsal alanlara dışarıdan gelen insan sayısındaki artış, kız çocukların köylerde de benzer güvenlik endişeleriyle barınma alanlarına sıkışmasına neden oluyor, dışarı çıkmaları ve özgürce gezmeleri kısıtlanıyor. Kırsal bölgelerde taşımalı eğitimde yaşanan sorunlar kız çocukların eğitimden kopmalarına da neden oluyor.

Erkekler çocuklar çalışıyor, kızlar evde 

ERG Araştırmacısı Kayıhan Kesbiç zorunlu eğitime rağmen her yaş grubunda yüzde 100 okullaşma olmadığını anlatarak eğitim dışındaki çocuklarla ilgili şöyle diyor:

“Yaş arttıkça eğitim dışındaki çocuk sayısı artıyor. Lise ikinci, üçüncü, dördüncü sınıftaki çocuklar bu rakamın büyük bölümünü oluşturuyor. Çocuklar özellikle 15 yaşından sonra çalışmaya başlıyor. Çalışma verilerine bakıldığında kızların nerede olduğu sorusu gündeme geliyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine bakıldığında bu çocukların ev içi emeğe zaman ayırdıklarını görüyoruz. Bunun dışında zorla, çocuk yaşta evlendirme kız çocukları açısından çok fazla. 20 bin çocuk eğitim dışına çıktı. Bunun nedenleri arasında çalışma, ev içi emek, engellilik gibi faktörler yer alıyor. Yabancı uyruklu çocukların yüzde 31’i eğitimde yok. Çalışma hayatına atılıyorlar ve bu durum lise çağında artıyor. Bu çocuklar okulda zorbalığa maruz kalıyor, okulda sorun yaşıyorlar.” 

Kesbiç, sınıf tekrarının 9. sınıfa çok fazla olmasını “yoğun ders programı” ile açıklıyor. Kesbiç, çalışan ve ev içi emek harcayan çocukların devamsızlık yaptığını söylüyor, “Bakanlığın erken uyarı sistemi yaygınlaştırılmalı. Veriler daha şeffaf ve detaylı, 10, 20, 30 günlük süreler şeklinde açıklanmalı. Okulu bırakan, devamsızlık yapan, eğitim dışındaki çocuklara yönelik daha bütüncül politikalar uygulanmalı. Çocukların ailelerine sosyal, ekonomik destek verilmeli” diyerek önerilerini sıralıyor. 

Deprem bölgesinde öğrenciler psikososyal destek alamıyor

Araştırmacı Ekin Gamze Gencer ise, 6 Şubat depremlerinin milyonlarca öğrenciyi etkilediğini anlatarak, “Bölgede akademik açıdan telafi çalışmaları yapılıyor. Ancak öğrencilerin psikososyal desteğe ihtiyaç duyduğunu öğretmenler anlatıyor. Depremler kırılgan grupları daha fazla etkiledi ve ihtiyaçlarına yönelik hizmetlerin tamamını alamadı. Her okulda rehber öğretmeninin olması önemli” dedi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.