Yerel seçimler öncesinde İYİ Parti’nin, Akşener’in deyimiyle 81 ilde “Ez başına” seçimlere girme ve aday çıkarma kararı alması farklı boyutlarıyla tartışıldı. CHP’de kurultayda genel başkan değişikliği ve Özgür Özel’in Akşener’i ziyaret ederek “81 ilde aday çıkarma kararını gözden geçirme” talebi üzerine beklentiler oluştu. Genel İdare Kurulu (GİK) daha önceki kararını değiştirmedi. İlk kararda dört üye 81 ilde aday çıkarma görüşüne karşı çıkıp, işbirliği aranmalı görüşünü dile getirirken, Özel’in talebinin değerlendirildiği toplantıda, “İşbirliği yapılmalı” diyen üyelerin sayısı 14’e çıktı.
İYİ Parti tek başına seçimlere girme kararının ardında durdu. Bu karar İYİ Parti’nin yerel seçimlerde kaybetmesi ve “Siyaseten intihar” anlamına gelir mi sorusunun yanıtı 1 Nisan’dan sonra netlik kazanacak olmakla birlikte İYİ Parti’yi iyi günler beklemiyor.
Özellikle İstanbul ve Ankara’da aday çıkarılması halinde il örgütlerinde istifaların olacağı beklentisi hakim. GİK toplantısı öncesinde genel merkezin bu iki ilin ve ilçelerinin yöneticileriyle yapılan toplantılarda eğilim işbirliği arayışından yanaydı. Buna karşın işbirliği kararının çıkmamış olması adaylık sürecinde sıkıntılar yaşatacak.
Akşener bu hamlesiyle parti içindeki akçeli tartışmaları da bertaraf ederek tartışma zeminini parti dışına taşıyor ancak bu hamle yerel seçimlerde iktidarın adaylarının kazanmasına yol açarsa bunun hesabını partiye verebilir mi, orası çok net değil.
Cumhur İttifakı’nda kazanacak aday sıkıntısı mı var?
Cumhur İttifakı ise yerel seçimler öncesinde “tam bir uyum içinde” çalıştıklarını, liderleri Erdoğan ve Bahçeli’nin ağzından ifade ettiler. Cumhur İttifakı’nda asıl sorun adayların kim olacağında düğümleniyor. Cumhur İttifakı’nın İstanbul, Ankara gibi illerde “kazanacak aday” arayışı hayra alamet değil. Bu aday bulmakta değil, hangi aday olursa ve hangi denklemler ortaya koyulursa kazanabiliriz çabasından kaynaklanan bir sorun. 2019 yerel seçimlerinden önce Erdoğan’ın böyle bir sıkıntısı ya da arayışı olmazdı, aday belirlenir ve belirlenen de seçilirdi.
Gelinen noktada, kazanacak aday söylemi bile yaşadıkları sıkıntıyı gösteriyor. kazanacak aday arayışı sürerken Erdoğan, seçim kazanmaya odaklı bir kişi olduğu için rakiplerinin hamlelerini gözlüyor hatta onları da süreçte yönetebilecek hamleler yapmaya çalışıyor. Rakiplerinin ittifakları ve adayları da Erdoğan ve Bahçeli’nin aday belirleme sürecinde önem kazanıyor. O nedenle özellikle büyük illerde rakiplerinin aday belirleme süreçlerini ve isimlerin açıklanmasını bekleyebilir.
