Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

İstanbul Üniversitesi’nin stratejik planından bulgular: Nitelikli doktora öğrencisi sayısı azalıyor

İstanbul Üniversitesi 2024-2028 Stratejik Planı’na göre üniversitede şeffaf ve hesap verebilir idari yapılanma ile politika tasarımları için kurumsal düzeyde planlama yapılamıyor. Nitelikli doktora öğrencisi sayısının azalması tehdit olarak görülürken kurum, işe alımlarda ve görevde yükselmelerde liyakatin ön planda tutulmasını ihtiyaç olarak belirtiyor.

İstanbul Üniversitesi 2024-2028 Stratejik Planı yayımlandı. Planın amaçları arasında uluslararası bilimsel çalışmaların nicelik ve nitelik olarak geliştirilmesi gibi maddeler yer aldı. Çalışma kapsamında, kanunlar incelenerek mevzuat analizi yapıldı, kaynakları ekonomik ve verimli kullanan, liyakati esas alan ve başarıya önem veren, şeffaf bir yönetim anlayışına sahip olmanın yasal yükümlülük olduğu vurgulandı.

Planda “şeffaf ve hesap verebilir idari yapılanma ile politika tasarımları için kurumsal düzeyde planlama yapılmadığı” söylendi. Bu konuda “işe alımlarda ve görevde yükselmelerde liyakat sisteminin ön planda tutulması, mali saydamlık ve hesap verebilirliğin üst ve alt tüm personelce uygulanmasının sağlanması” ihtiyaç olarak belirtildi.

Planda öğretim elemanı sayısının, öğrenci sayısıyla paralel şekilde artmadığı söylendi ve nitelikli doktora öğrenci sayısının azalması tehdit olarak tanımlandı.

Raporda öne çıkan bulgular özetle şöyle:

  • Plana göre, derslik, ofis ve laboratuvar imkânları ihtiyaca cevap vermiyor. Araştırma laboratuvarları, nicelik ve nitelik olarak yetersiz kalıyor. Bilimsel çalışmalara yeterince bütçe ayrılmıyor.
  • Bütçe kanunu ile tahsis edilen cari ve yatırım bütçe ödenekleri, artan öğrenci ve öğretim elemanı sayısının gerektirdiği eğitim ve AR-GE faaliyetlerini yapmakta zorlanıyor.
  • Öğretim elemanı sayısı, artan öğrenci sayısına paralel şekilde artmıyor. Yüksek lisans seviyesinden sonra araştırmalarına devam edecek nitelikli doktora öğrencisi sayısının azalması, tehdit olarak görülüyor.
  • Kamunun ve bölgenin talep ve sorunlarının çözümüne yönelik hazırlanan proje ve lisansüstü tez sayıları yeterli düzeyde değil.
  • Temel bilimler alanlarında lisans ve lisansüstü programlara ilginin azlığı tehdit olarak görülüyor.
  • Dekan ile fakülte sekreterleri arasında yaşanan rol karmaşasının yarattığı huzursuzluk ve yaşanan karmaşaların giderilmesi adına unvanlarda yapılandırılmaya gidilmesi gerekiyor.
  • Z kuşağının beklentileri üzerinde yapılan çalışmalarda “gelecek kaygısı” yüzde 50 olarak görülüyor.

Raporun “sektör yapı analizi” kısmında Sağlık Bakanlığı’nın üniversite hastanelerine ilişkin politikaları ele alındı. Bu konunun üniversiteye etkisi, olası yetersiz politikaların hasta memnuniyetsizliğini tetiklemesi tehdit olarak görüldü. Üniversite bünyesinde tamamlayıcı ve destekleyici sağlık politikalarının geliştirilmesi önerildi.

Kontenjanların üniversitenin derslik ve öğretim üyesi sayısı dikkate alınarak belirlenmesi, küçük derslik ve az öğretim üyeli bölümlere kontenjan sınırlaması getirilmesi önerisi de raporda yer alan bir diğer konu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.