Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Yılmaz Tunç’tan Can Atalay açıklaması: “AYM’nin ‘karar verilmesine yer olmadığı’ şeklinde değil yetkisizlik nedeniyle ret kararı vermesi gerekir”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç AYM’nin Can Atalay hakkındaki “karar verilmesine yer yoktur” kararı hakkında konuştu. Gerekçeli kararın henüz yayınlanmadığını söyleyen Tunç “Karar verilmesine yer olmadığına şeklinde değil yetkisizlik nedeniyle ret kararı gerekirdi” dedi. Konunun Anayasa değişikliği ile çözüleceğini söyleyen Tunç, “Yapılamıyorsa bu sorunun çözümü yine kanunlarımızda yapılacak olan değişikliklerdedir” diye konuştu.

AYM, Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğunun tespiti için yapılan başvuru hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmetti. Konuya ilişkin 23 Şubat’ta Zonguldak’ta konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç gerekçeli kararı henüz bilmediklerini fakat AYM’nin karar verilmesine yer olmadığı yönündeki kararın yanlış olduğunu yetkisizlik sebebiyle ret kararı vermesi gerektiğini vurguladı:

“Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı henüz yayınlanmadı. Gerekçeli kararı gördükten sonra yorum yapmak daha doğru olur. Tabii Anayasa Mahkemesi’nin yok hükmünde değil de karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini öğrendik. Gerekçeli karar yayınlandığında da bunun hangi gerekçeyle verildiğini öğrenmiş olacağız. Burada Anayasamızın 84. maddesi açık. 84. maddede milletvekilliğinin düşme sebepleri yazar orada devamsızlık nedeniyle, milletvekilliği ile bağdaşmayan bir iş yaptığını ya da kesin hüküm nedeniyle milletvekilliği düşer. İstifa ve ölüm nedeniyle de düşer tabii. Bu düşme sebeplerinden kesin hüküm nedeniyle düşme durumunda, Anayasa’nın 85.maddesine göre Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapılamaz Anayasamızın açık hükmüdür bu. Can Atalay’ın milletvekilliği de kesin hüküm nedeniyle, Meclis’te kesin hükmün okunması nedeniyle düşmüştür. Bu durumda tabii Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapılmıştır.”

Can Atalay’ın durumu: AYM Genel Kurulu yeni bir karar alınması gerekmediğine hükmetti

“Milletvekilleri oylama yapmıyor karar TBMM’de okunduğu için milletvekilliği düşüyor”

“Henüz gerekçeli kararını görmedik ama karar verilmesine yer olmadığı şeklinde değil de burada yetkisizlik nedeniyle ret kararı verilmesi gerekir çünkü Anayasa’nın açık hükmü söz konusu. Karar verilmesine yer olmadığına karar vermenin gerekçesini ancak gerekçeli kararda görebileceğiz eğer Anayasa Mahkemesi’nin bu yöndeki kararı Meclis’te okunan kesin hükmün tartışılması nedeniyle ise burada bu doğru değildir. Kesin hüküm kalkmamıştır kesin hüküm Meclis’te okunmuştur ama karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar eğer ilgili bu konuda Anayasanın 85. maddesi gereğince Anayasa Mahkemesi’ne gidemeyeceği ve ortada Türkiye Büyük Millet Meclisi genel kurulu tarafından alınan bir karar olmadı sadece çünkü kesin hüküm okunuyor ve milletvekilliği kendiliğinden düşüyor milletvekilleri bir oylama yapmıyor.”

Gezi olayları ve iki mahkeme arasındaki görüş ayrılıkları

“Burada da bir yargı süreci gerçekleştirilmiştir. Seçimden önce başlayan Gezi Olayları nedeniyle başlayan bir ceza soruşturması vardır. Yerel mahkeme, İstinaf ve Yargıtay bu suçu değerlendirmiştir ve bir kesin hükme ulaşmıştır. Dolayısıyla bu kesin hükümde ortadan kaldırılmış değildir. Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru neticesinde verdiği ihlal kararıyla ilgili olarak da Yargıtayımız Anayasa’nın 83. ve 14. maddelerinin uygulanamaz hale getirilmesinin nedeniyle Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmaması yönünde karar vermiştir. Burada iki yüksek mahkeme arasındaki görüş farkı nedeniyle bugünlere kadar gelmiş bulunuyoruz.

“Anayasa değişikliği olmuyorsa kanunlar değişsin”

“Tabii bunun çözümü var. Bunun çözümü de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapılacak olan yasal ve anayasal değişiklikleridir. Anayasa değişikliği bir uzlaştırma gerektirir. Tabii eğer bu yapılamıyorsa bu sorunun çözümü yine kanunlarımızda yapılacak olan değişikliklerdedir. Özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ihlal kararlarını Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre yargılamanın yenilenmesi sebebi sayılır. Ceza Muhakemesi 311. maddeye göre ama Anayasa Mahkemesi kararları ile ilgili olarak farklı bir düzenleme vardır. Anayasa Mahkemesi ihlal kararları Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş kanunlarında 50. maddesinde yeniden yargılamaya karar verir ve yapılacaklara da hükmeder şeklinde bir düzenleme söz konusudur. Burada tabii adliye mahkemelerinin görev alan ve bir kesin hükmünü ortadan kaldırılması usulü yargılanmanın yenilenmesi ile mümkün olabilecek bir husus söz konusudur. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi Kuruluş Kanunu 50. maddesi ile Ceza Muhakameleri Kanunu 311. Maddesi’nde yapılacak olan değişikliklerle bu sorun ortadan kaldırılabilir bu takdirde tabii Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin elindedir.”

Yılmaz Tunç’un andığı kanun maddeleri:

“(Anayasa Mahkemesi Kuruluş Kanunu ) MADDE 50- (1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir. Ancak yerindelik denetimi yapılamaz, idari eylem ve işlem niteliğinde karar verilemez. (2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir. (3) Bölümlerin esas hakkındaki kararları gerekçeleriyle birlikte ilgililere ve Adalet Bakanlığına tebliğ edilir ve Mahkemenin internet sayfasında yayımlanır. Bu kararlardan hangilerinin Resmî Gazetede yayımlanacağına ilişkin hususlar İçtüzükte gösterilir. (4) Komisyonlar arasındaki içtihat farklılıkları, bağlı oldukları bölümler; bölümler arasındaki içtihat farklılıkları ise Genel Kurul tarafından karara bağlanır. Buna ilişkin diğer hususlar İçtüzükle düzenlenir. (5) Davadan feragat hâlinde, düşme kararı verilir.”

Ceza Muhakameleri Kanunu MADDE 311: “ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: YARGILAMANIN YENİLENMESİ
HÜKÜMLÜ LEHİNE YARGILAMANIN YENİLENMESİ NEDENLERİ

(1) Kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış bir dava, aşağıda yazılı hâllerde hükümlü lehine olarak yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görülür:

a)Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliği anlaşılırsa.

b) Yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçek dışı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiği anlaşılırsa.

c) Hükme katılmış olan hâkimlerden biri, hükümlünün neden olduğu kusur dışında, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmiş ise.

d) Ceza hükmü hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayandırılmış olup da bu hüküm kesinleşmiş diğer bir hüküm ile ortadan kaldırılmış ise.

e) Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa.

f) Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması. Bu hâlde yargılamanın yenilenmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istenebilir.

(2) Birinci fıkranın (f) bendi hükümleri, 4.2.2003 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararları ile, 4.2.2003 tarihinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurular üzerine verilecek kararlar hakkında uygulanır.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.