1999-2004 yılları arasında DSP’nin Beykoz Belediye Başkanı olan Alaattin Köseler, 31 Mart Yerel Seçimleri’nde CHP’nin adayı olarak Beykoz’da yarışacak. Köseler’e adaylık sürecini, seçim çalışmalarını ve Beykoz’un sorunlarını sorduk. Köseler, 2022 yılında Tokatköy’de şerhli tapu sahiplerinin evlerinden tahliye edilmesini dert edindiğini ve bu durumu düzelteceğini vaat etti. İktidarı, Beykoz’u “villakent”e çevirme çabasıyla eleştiren Köseler, seçimleri kazanması halinde “Mevcut planları yırtıp atacağız” dedi.
AKP’nin kalesi İstanbul-Beykoz’a talip olan Alaattin Köseler’e mikrofon uzattık. Kendisine adaylık sürecini, seçim çalışmalarını, Beykoz’un sorunlarını ve vaatlerini sorduk. Köseler, Beykoz’un bilmediği bir belediye başkan adayı değil: 1999-2004 yılları arasında DSP’nin Beykoz Belediye Başkanı’ydı. O tarihten itibaren partisi CHP ve MHP’den aday olarak yarışan Köseler, bu sefer AKP’nin kalesi Beykoz’u kazanmak için çok iddialı.
Köseler’in en büyük derdi ise Tokatköy’de 2022 yılında tapusuz olan 238 binanın yıkılması ve mahallenin tahliye edilmesi. Kısaca hatırlatalım:
Haziran 2022’de Tokatköy’de, AKP’li Belediye, 238 binanın yıkımı için karar aldı. Tokatköy sakinlerine tahliye emri verildi, onların elektrik ve suları kesildi. Bu emre karşı çıkan ev sahipleri, baskınlarla zorla evlerinden çıkarıldı. Yıkılan evlerden bazılarınınsa mahkeme süreci hâlâ devam ediyor.
Beykoz’da kentsel dönüşüm tartışması
İlçenin en önde gelen sorunlarının mülkiyet ve planlama olduğunu vurgulayan Köseler, başkanlık yaptığı dönemde uygun fiyata Beykozlulara şerhsiz tapu dağıtıldığını söyledi. Köseler, 2004’te Beykoz’u kazanan ve günümüze kadar yöneten AKP’nin ileriki zamanlarda planlama yapılması halinde evlerin yıkılacağını bilerek şerhli tapu verdiğini öne sürdü:
“O süreçlerde Beykoz’un en büyük sıkıntısı mülkiyetti. Yüzde 86 mülkiyet kamunun elindeydi. Mülkiyet ve planlama bir bölümde yapılmıştı. Daha sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın yaptığı planlara uygun olarak Tokatköy’de şerhsiz ilk tapuyu dağıtmak bana nasip oldu. Fakat geldiğimiz noktada benden sonra dağıtılan tapularda şerh var. Çok büyük rakamsal değerlere ulaştı. Vatandaş almakta zorlandı. Şerhli tapu dağıttılar.”
2023’te yürürlüğe giren Rezerv Yapı Alanı Kanunu’nun etkilerini hatırlatan Köseler, bu kanunun uygulanmasıyla Tokatköy, Rüzgarlıbahçe ve Çubuklu’nun kentsel dönüşüm için rezerv yapı alanı ilan edildiğini söyledi. Köseler, kanunun bu şekilde uygulanması halinde Beykozlular’ın ilçede kalamayacağını vurguladı.
“Yani Beykoz’u birtakım rant ve firmalarının at koşturduğu bir alan ilan ettiler. Beykoz’u kendilerine saklıyorlar” diyen Köseler, ilçenin nüfusunun sürekli azaldığını ve planların sürekli olarak seçim öncesi çıkarılıp askıya alındığını dile getirdi.
“Beykoz’u verdikleri imarla villa kent şehri haline getirmeye çalışıyorlar. Beykoz’da yaşayanların burada yaşam sürdürmelerine imkan yok” diyen Köseler, Beykoz Belediyesi’nin, yerleşim planına veya mevcut haritalara bakmadan planlama yaptığını iddia etti.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Köseler, ilçenin güzelliklerini koruyarak, Beykozluların yaşam hakkını gözeterek yeni planlar yapılması gerektiğini söyledi, “Büyükşehirde Ekrem Başkanımızla, yerelde Beykozlularla birlikte kesinlikle Beykoz’a dar gelen bu planları yırtacağız” dedi.
“Mevcut başkana 11 soru sordum. Cevap 0”
Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın’a ilçeyle ilgili imar konularının da olduğu 11 soru sorduğunu söyleyen Alaattin Köseler, “Mevcut belediye başkanı, tek kişiye biat eden kayyum belediye başkanıdır. Bu planların halka hizmet anlayışıyla yapıldığını zannettirmeye çalışıyor. Kendisine bu konuların da içinde yer aldığı 11 tane soru sordum. Cevap sıfır” diye konuştu.
“Beykoz’da üretim ve istihdam artmalı”
Beykoz’da dört fabrikanın faaliyet gösterdiği ve onlara bağlı yüzlerce atölyenin iş yaptığı dönemleri çok iyi hatırladığını belirten Köseler, şöyle devam etti:
“Bütün fabrikalarımız, üretim noktalarımız kapatıldı. Gençlerimiz işsiz ve umutsuz. Eğer 25 senedir yönetenler sayacılık, sanayicilik gibi mesleklerini koruyan, sanayi siteleri oluşturan planlar yapsalardı, gençlerimizin hepsi iş sahibi olacaktı. Ekmeğini kazanacaktı, evine huzurlu gidecekti. Bir Beykozlu olarak, Beykoz’da Ekrem Başkanımızla birlikte üretimi ve istihdamı artıracak projeler üreteceğimize söz veriyorum.”
