Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Resmi verilerle Çevre Bakanlığı’nın ÇED tablosu | AKP döneminde 72 bin kez “ÇED gerekli değildir” kararı verildi

Bir projenin çevresel etkilerini tespit etmeye yönelik hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) kararları, AKP iktidara geldiği 2002 yılından 2023 yılı sonuna kadar büyük artış gösterdi. AKP iktidarında 7 bin 208 “ÇED olumlu” kararı verildi. “ÇED gerekli değildir” kararı toplam 72 bin 295 kez kayıtlara geçti. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Genel Sekreteri ve Çevre Mühendisi Dersim Gül, onay sürecinin basit prosedür haline getirildiğini, kararların bilimsel ve teknik kriterlerden uzak olduğunu söyledi.

Erzincan-İliç’te 13 Şubat’ta Çöpler Altın Madeni’nde siyanürlüğü toprağın kayması ardından göçük altında dokuz işçi kaldı. Heyelan riski nedeniyle arama faaliyetleri durma noktasına kadar geldi.

Kimyasal madde içeren yığının altındaki işçilere henüz ulaşılamazken faciayla birlikte Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporları tekrar gündeme taşındı.

Anagold şirketi tarafından işletilen Çöpler Altın Madeni’nde yaşanan faciadan önce Murat Kurum’un 2022 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı iken kapasite artışı için “ÇED olumlu” onayı vermesi bu kararların tekrar sorgulanmasına neden oldu. Kamuoyunda tepkiler sürerken bu konudaki istatistikleri araştırdık.

ÇED’in temel amacının “Bir projenin önemli çevresel etkilerini tespit etmek ve mümkün olduğunca projenin yapımına izin verilmesine yönelik bir karar alınmadan önce bu etkileri azaltmaya veya telafi etmeye yönelik önlemleri tasarlamak” olarak açıklayan bakanlık, buna rağmen birçok projede binlerce “ÇED gerekli değildir” kararı verdi.

Son 30 yılda 77 bin 434 proje için ÇED istenmedi

Türkiye’de ilk ÇED yönetmeliği 1993 yılında yayımlandı. Bakanlığın verilerine göre, 1993-2023 yılları arasında yüzde 47’si petrol-madencilik, yüzde 14’ü tarım-kimya, yüzde 13’ü sanayi ve yüzde 9’u atık-kimya sektörüne ait 77 bin 434 proje için “ÇED Gerekli Değil” yönünde karar alındı. Yüzde 28’i petrol- madencilik alanındaki 7 bin 437 proje için “ÇED Olumlu” kararı verilirken, bu sayı “ÇED Olumsuz” için 77, “ÇED Gereklidir” için bin 358’de kaldı.

Geçen sene “ÇED Olumlu” karar sayısı 548 olurken, “ÇED gerekli değildir” yönelik 4 bin 236 karar verildi. 

AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından 2023 yılı sonuna kadar 7 bin 208 “ÇED Olumlu” kararı verildi. “ÇED gerekli değildir” kararı toplam sayısı 72 bin 295 olarak kayıtlara geçti. Bakanlığın raporunda mahkeme tarafından iptal edilen ÇED kararlarının bu sayılar açısından revize edilmediği notu da düşüldü. 3 Ocak – 20 Şubat 2024 tarihleri arasında 67 “ÇED Olumlu” karar sayısı dikkati çekti.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü Teknik Faaliyet Raporu’nda çarpıcı veriler bulunuyor.

Maden ve atık kimya projeleri için sadece 70 ÇED kararı istendi

Bu konudaki örneğe bakıldığında 2022 yılında, 437 projeye “ÇED Olumludur Kararı” ve 4 bin 52 projeye “ÇED Gerekli Değildir Kararı” verilirken, 82 proje için de “ÇED Gereklidir Kararı” alındı. Bunlar arasında petrol-madencilik için bin 239 “ÇED gerekli değildir” ile 135 “ÇED olumlu” kararı dikkat çekerken, atık-kimya alanında sadece beş proje için “ÇED gereklidir” kararı verildi. 

ÇED olumsuz ve iptal karar sayısı 181’de kaldı

Öte yandan 2022’de 100’ü petrol-madencilik, 11’i atık-kimya alanında olmak üzere “ÇED Olumsuz ve İptal/İade Karar Sayısı ise 181 olarak gerçekleşti. ÇED “Süreci İptal/İade Karar Sayısı” ise 585 oldu.

2011’den 2022’ye ÇED kararları

45 bin çevre izni ve lisans belgesi verildi

Çevre İzin/Çevre İzin ve Lisans belgesinin düzenlenmeye başlandığı 2010 yılından bu yana bakanlık ve teşkilat tarafından verilen faaliyet veya tesise Geçici Faaliyet Belgesi (GFB) sayısı 2022’nin sonuna kadar 38 bin 605′ kadar çıktı. Aynı şekilde faaliyet veya tesise Çevre İzni veya Çevre İzni ve Lisansı Belgesi sayısı ise 13 yılda 45 bin 378’e yükseldi. 

Madencilik faaliyeti yeraltı sularını kirletiyor

Geçen sene hazırlanan Türkiye Çevre Sorunları ve Öncelikleri Değerlendirme Raporu’na göre, Türkiye genelinde yeraltı sularının kirlenme nedenlerine bakıldığında ilk sırada evsel atıklar geliyor. Onun dışında sanayi kaynaklı atıksular ve madencilik faaliyetleri de suların kirlenmesinde büyük rol oynuyor.

Dört bin planlı denetim

2022 yılında 416 denetim sonucunda çevre kirliliğine sebep olan kurum ve kuruluşlara 53.789.947,27 TL idari para cezası uygulandı. Bunların yüzde 34’ünü atık konusu oluşturdu. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlükleri tarafından 2022’de gerçekleştirilen 4 bin 36 planlı, 59 bin 595 ani ve 5 bin 365 şikayet denetimi yapıldı. 477.543.231,63 TL ceza kesildi. Toplamda 384 tesise kapatma/durdurma kararı verildi.

Çevre mevzuatı kapsamında ölçüm ve analiz yapmaya yetkili laboratuvarların sayısı 2012 yılında kamuda 51 iken 2022’de bu sayı 40’a düştü. Özelde ise 2012’de 102 olan labaratuvar sayısı 2022’de 192’ye çıktı. 

Atık İstatistikleri Bülteni’ne göre tehlikeli atık miktarı 2016 yılında 1 milyon 363 bin 227 ton iken, 2021 de bu sayı 3 milyon 31 bin 48 tona çıktı. 

14 bin maden ruhsatı verildi

2023 yılında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nce 4 bin 693ü arama, 10 bin 70’i işletme ruhsatı olmak üzere toplam 14 bin 763 maden ruhsatı verildi.

Maden işletmelerinde 2020 yılında dekapaj malzemesi/pasa hariç 27,6 milyon ton atık oluştu. Dekapaj malzemesi/pasa dahil oluşan 896,4 milyon ton toplam atığın yüzde 99,995’ini mineral atıklar oluşturdu. Maden atıklarının geri kazanım ve bertaraf yöntemlerine göre dağılımına bakıldığında; yüzde 71,3’ü pasa sahalarında, atık barajlarında veya düzenli depolama tesislerinde bertaraf edildi. Yüzde 26,4’ü ocak içine geri dolduruldu.

Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2019 yılından 2021 yılına kadar işletildikten sonra rehabilite edilen maden ocağı/tesisi sayısı bin 878 oldu.

Erzincan’da durum ne?

Erzincan İli 2022 Yılı Çevre Raporu’na göre 2022 yılında ÇŞİDİM tarafından uygulanan idari para ceza sayının yüzde 22’sini ÇED oluşturdu. Sadece 2022 yılında ÇED nedeniyle dört defa ceza uygulandı. ÇED ile ilgili 10 şikayet kaydı açıldı. İldeki maden sektörüne yönelik aynı yıl yedi “ÇED gerekli değildir”, bir defa “ÇED olumlu” kararı verildi.

Anagold Madencilik’in İliç Çöpler Köyü’nde yürüttüğü faaliyet için 16 Nisan 2008 yılında “ÇED olumlu” kararı verildi. Yine aynı şirket için 17 Eylül 2014 tarihinde İliç’te Yakuplu Köyü için “ÇED gerekli değildir” kararı verildi. Şehrin 2022 yılında öncelikli çevre sorununu birinci sırada su kirliği, ikinci sırada atıklar geldi. İliç’te su kirliğinin nedenleri arasında yerleşim yerlerinde evsel nitelikli atık suların arıtılmaması, arıtma tesisi kapasite ve verimlerinin yetersiz olması ile görevli personelin yetersiz olması yer alıyor. Kentte toprak kirliliğinin nedenleri arasında madencilik atıkları yer alıyor. 

“Temel amaç sermayenin önünü açmak”

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Genel Sekreteri ve Çevre Mühendisi Dersim Gül, Anayasa’da yer alan doğa ve çevrenin korunmasına yönelik hükümlere değindi. Devletin görevini yapmadığını anlatarak, şirketlerin çevreyi kirleterek ve yok ederek kar etmesi önündeki yasal engelleri ortadan kaldırdığını savundu. Son zamanlarda Çevre Kanunu, ÇED Yönetmeliği ve koruma mevzuatında yapılmaya çalışılan değişikliklerin temel amacının sermayeni önünü açmaya yönelik olduğunu dile getirdi.

İstatistikleri değerlendiren Gül, “Tarım arazilerine, meralara, ormanlık alanlara, yer altı sularına, nehirlere, göllere, kıyılara geri dönüşü mümkün olmayacak zararlar verecek olan projelere ‘ÇED Olumlu Kararı’ veriliyor. Hatta ‘ÇED Gerekli Değildir Kararları’ veriliyor. ‘ÇED Gerekli Değildir Kararı’ ne demek? Projenin önemli çevresel etkilerinin olmadığı ve ÇED Raporu hazırlanmasına gerek yok demek” dedi.

ÇED kararları ne anlama geliyor?

İliç’te Anagold şirketinin açık ocak genişletme projesine Bakanlık ve Erzincan Valiliği tarafından 2023 yılında “ÇED Gerekli Değildir Kararı” verildiğini anlatan Gül, şirketin ikinci def kapasite artırımı için hazırladığı projeye de bakanlık tarafından “ÇED Olumlu Kararı” verildiğini dile getirdi. Gül sözlerine şöyle devam etti:

“‘ÇED Olumlu Kararı’ ne demek? Projenin çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin, alınacak önlemler sonucu ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olduğunun saptanması üzerine gerçekleşmesinde sakınca görülmediğini belirten Bakanlık kararı demek. Gerekli izinler alınarak yatırıma başlanmasında sakınca yoktur, demek. Bakanlık, şirketin bu işleminde ‘Önemli çevresel etkiler bulunmadığını’ ve ‘Çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin kabul edilebilir düzeylerde’ olduğunu tespit etmiş. Ardından uzun yıllar etkisi altında kalacağımız ülkemizin en büyük çevre felaketinden birisi gerçekleşiyor. Bu örnek bile bakanlığın verdiği bütün ‘ÇED Olumlu’ kararlarının sorgulanması gerektiğini gösteriyor.”

“Bakanlığa yedek dosya sunuluyor”

Dava açtıklarını mahkemenin ÇED kararlarını iptal ettiğini ifade eden Gül, şirketlerin yedek hazırladıkları dosyalarını tekrar Bakanlığa sunduğunu söyledi. Bakanlığın da olumlu yanıt verdiğini vurgulayan Gül, alınan kararların doğa suçlarının işlendiği anlamına geldiğini belirtti.

Bakanlıkla mücadele ettiklerinin altını çizen Gül, “ÇED süreci bakanlık tarafından basit bir prosedür haline getirildi. ÇED süreçlerinin halk tarafından takip edilmesi ve duyulmasının önüne geçilmeye çalışıyor. Çünkü şirketler ve Bakanlık işi oldubittiye getirmeye çalışıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı özellikle madencilik projelerinde ‘ÇED Olumlu’ ya da ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararlarını adeta otomatiğe bağlamış durumda” sözlerini kullandı.

“Bilim ve teknikten uzak raporlar yazılıyor”

Özellikle kırsal yerleşimlerde ve küçük yerlerde yasalar yönetmelikler rafa kaldırıldığını savunan Gül, çevresel etkiler incelenmeksizin, kopyala yapıştır yöntemiyle hazırlanmış bilim ve teknik kriterlerden uzak hazırlanan raporların neredeyse tamamına ÇED Olumlu kararı verildiğini anlattı. Mevzuatta düzenlemeler yapıldığını dile getiren Gül, sözlerini şöyle tamamlandı:

“Zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılması ile ilgili düzenlemeyi, ÇED Yönetmeliği’nde muafiyet sınırlarını genişleten, kapsam dışına çıkaran, etki alan ölçülerini küçülten değişiklik girişimlerini hatırlamak yeterli olacak. Doğamız ve çevremiz devlet tarafından korunmadığı için daha fazla kar etmek isteyen sermaye grupları bu alanlara yöneliyor. “ÇED Gerekli Değildir” kararı verilen projelerin çoğu için halk mücadelesi gerekli.”

ÇED OLUMLU: Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu hakkında Komisyon tarafından yapılan değerlendirmeler dikkate alınarak, projenin çevre üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerinin, alınacak önlemler sonucu ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olduğunun belirlenmesi üzerine projenin gerçekleşmesinde çevre açısından sakınca görülmediğini belirten bakanlık kararı.

ÇED OLUMSUZ: Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu hakkında Komisyonca yapılan değerlendirmeler dikkate alınarak, projenin çevre üzerindeki muhtemel olumsuz etkileri nedeniyle gerçekleştirilmesinde çevre açısından sakınca görüldüğünü belirten bakanlık kararı.

ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR: Seçme Eleme Kriterlerine Tabi Projeler hakkında yapılan değerlendirmeler dikkate alınarak, projenin çevre üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerinin, alınacak önlemler sonucu ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olduğunun belirlenmesi üzerine projenin gerçekleşmesinde çevre açısından sakınca görülmediğini belirten bakanlık kararı.

ÇED GEREKLİDİR: Seçme Eleme Kriterlerine Tabi Projelerin çevresel etkilerinin incelenerek, çevresel etkilerinin daha detaylı incelenmesi amacıyla Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu hazırlanmasının gerektiğini belirten bakanlık kararı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.