İBB haziran ayı olağan meclis toplantılarının ilki Saraçhane’deki İBB Merkez Hizmet Binası Meclis Toplantı Salonu’nda yapıldı. Toplantıda “Roma gezisi” de gündeme geldi, CHP’li Meclis Üyesi Seda Türkoğlu tartışmalara “Gazetecilerimizin masraflarını ve uçuşları İBB değil, sponsorlar karşılamıştır” yanıtını verdi.
İBB Meclisi haziran ayı oturumlarının birinci birleşimi Saraçhane’deki başkanlık binasında yapıldı. Birinci Başkanvekili Nuri Aslan başkanlığındaki toplantı, yazılı ve sözlü soru önergelerinin verilmesiyle başladı. Toplantıda, AKP’li Meclis Üyesi Abdullah Aksu, İBB’nin 2027 Avrupa Oyunları’nın imza töreni için Roma’ya düzenlediği geziyle ilgili soru önergesi verdi. Aksu, “İmzalanacak bir metin için 73 kişinin yurtdışına götürülmesinin, siyasi, hukuki, bürokratik ya da ahlaki olarak izahı var mıdır? Söz konusu geziye götürülen gazetecilerin belirlenmesinde hangi kıstaslar uygulanmıştır? Götürülen tüm gazeteciler spor gündemini takip eden gazeteciler midir? İstanbul’dan Roma’ya her gün yaklaşık 15 tarifeli sefer bulunmaktadır. 73 kişiyi toplam 1,5 milyon TL’ye götürmek mümkünken kiralanan uçağa yaklaşık 4,5 milyon TL ödendiği doğru mudur?” diye sordu.
“İBB değil, sponsorlar karşıladı”
Aksu’ya CHP Bayrampaşa Meclis Üyesi Seda Türkoğlu cevap verdi. Türkoğlu, İstanbul’da ilk kez çoklu branşların olduğu bir spor organizasyonu gerçekleştirileceğini dile getirdi ve sorulan sorunun gazeteciliği aşağıladığını söyledi.
Türkoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin başarısını gözlemleyip yazacak gazeteciler, bu masrafları düşünerek gerçekleri yazamayacaklar mı? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde tanıklık yapan gazeteciler dahil, herkese yol, yemek ve barınma imkanı sağlanıyor. Bunları alan bir gazeteci duruşmada gerçekleri söyleyemez denilebilir mi? Biz gazetecileri, propagandamızı yapsınlar diye bir yere davet etmedik. Türkiye’nin ve İstanbul’un başarısına ortak olmaları için davet ettik. Bu yanlış bir tartışmadır.”
Gazetecilerin masraflarını sponsorların karşıladığını vurgulayan Türkoğlu, “Sponsorların bu masrafları karşılaması da çok doğaldır çünkü konu Türkiye’nin itibarıdır, başarısıdır ve spor siyaset üstü bir meseledir. Siz bugün hâlâ Roma’yı konuşurken biz üç gün önce Bükreş’te onayı aldık” dedi.
“İBB Başkanı’nın sözünü tutması için kaç canın daha deprem olmadan enkaz altında kalması lazım?”
AKP adına soru önergesi vermek için söz alan Aykut Arıkbuğa, Küçükçekmece’de çöken binayı örnek göstererek, ilçenin büyük bir kısmının riskli yapıdan oluştuğunu ve 1. dereceden deprem riski bulunduğunu söyledi. Arıkbuğa, “İBB’nin verdiği bilgiler doğrultusunda, acil müdahale edilmesi gereken konutların neredeyse tamamıyla alakalı hiçbir çalışma yapılmadığını gözlemledik” dedi.
Arıkbuğa, İmamoğlu’nun seçim zamanı “100 bin konut” sözünü hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“İBB Başkanı geçen altı yıl boyunca kaç konutun dönüşümünü sağladı? ‘Riskli yapı’ olarak belirledikleri konutlarla alakalı ne gibi çalışmalar yaptı? İBB Başkanı verilen sözlerin tutulması için kaç canın daha deprem olmadan enkaz altında kalmasını bekleyecek?”
“Deprem siyasete alet edilmemeli”
Daha sonra CHP Küçükçekmece Belediye Meclis Üyesi Mahmut Sedat Özkan, Aykut Arıkbuğa’ya yanıt verdi. Özkan, olaydan yaklaşık sekiz dakika sonra ilgili birimlerin olay yerine ulaştığını ve hızlı bir müdahale ile daha fazla can kaybının olmasının engellendiğini söyledi. Özkan aynı zamanda, İstanbul ve deprem riski olan illerde binaların yorgun olduğunu ve yönetmelik incelendiğinde 2000 yılından önce yapılan birçok binanın depreme karşı dayanıksız olduğunu belirtti:
“Binaların yenilenmesi, bir ilçe belediyesinin, İBB’nin, AFAD’ın tedbirleriyle üstesinden gelinebilecek bir problem değil. Bu konuyla ilgili hükümetin, bakanlıkların ve belediyelerin bir araya gelip farklı bir kurul oluşturması ve kurul üzerinden bu işin ciddi bir şekilde ele alınıp yürütülmesi lazım. Bir yapılanma yapılması lazım ve siyasete de bu işin alet edilmemesi lazım.”
Silivri Kadın Plajı’nın kapatılmasına tepki: “Kadınların özgürlüklerine ciddi bir müdahale”
MHP Grup Başkanvekili Orkun Ayhan, Silivri Belediyesi’nin Kadınlar Plajı’nı kapatmasına yönelik eleştirilerde bulundu. Ayhan, “Siz insanlara kendi tercihlerinizi dayatmak niyetindeyseniz, bunu açıkça söylemelisiniz” dedi.
Ayhan, “Silivri yönetimine göre karma plajlarda denize girme tercihinde bulunmayan kadınlarımızın denize girmeye hakkı yok” diyerek sözlerine şöyle devam etti:
“Mevcut Silivri yönetimi şunu dayatıyor kadınlarımıza: ‘Ya karma plajda denize gireceksiniz ya da denizlerden faydalanma hakkınızı elinizden alıyorum.’ Bize göre Silivri Belediyesi’nin almış olduğu bu karar, o tesisi kullanan kadınların haklarına ve özgürlüklerine yönelik ciddi bir müdahale niteliğindedir.”
Bora Balcıoğlu: “Ben sadece yasayı uyguladım, yasayı değiştirin”
Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu, MHP Grup Başkanvekili Orkun Ayhan’ın sözlerine yanıt verdi. Balcıoğlu, “Burası bir hukuk devletidir. Herkes yasalar çerçevesinde hareket edebilir. Bahse konu olan alanda imar edilen kadınlar plajı, tamamıyla yasadışıdır. Kimsenin giyimi, kuşamı veya değer yargılarıyla işimiz yok. Kimsenin de sorunu olmamalı, burası özgür bir ülke. Yasalar çerçevesinde çıkar yolu aradık ancak bulamadık. TBMM çoğunluğunuz var, yasa yapma hakkı elinizde, değiştirin yasayı, bir değil iki tane kadınlar plajı yapacağım, söz veriyorum. Yasayı değiştirin, ben sadece yasayı uyguladım” dedi.
Balcıoğlu’nun plajı kapatma gerekçesinin bu işin kamuflajı olduğunu iddia eden MHP’li Meclis Üyesi Sultan Aşkın, “Volkan Yılmaz Başkanımız tarafından kadınlarımızın talebi ile 1 liraya çay, 5 liraya kahve, ücretsiz şezlong hizmetinin verildiği, kadınlarımızın rahatlıkla vakit geçirebildiği bir plaj hizmete açıldı. Peki, Silivri sahillerinde kanuna aykırı tek yer orası mıdır?” dedi.
