Ceza hukukçusu Prof. Dr. Adem Sözüer, Osman Kavala ve Gezi davasından tutuklu bulunanların serbest bırakılması için yeni bir değerlendirmeye ya da yeni bir başvuruya ihtiyaç olmadığını söyledi. Sözüer, Gezi davasından tutuklananların AİHM kararları uyarınca derhal serbest bırakılması gerektiğini söyledi.
Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) mimarlarından Prof. Dr. Adem Sözüer, Kavala ve arkadaşlarının serbest kalması için ne bir ziyarete ne bir değerlendirmeye ne de bir başvuruya ihtiyaç olmadığını söyledi. “Çözüm açık ve net” diyen Sözüer, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının derhal uygulanmasını, Kavala ve arkadaşlarının serbest kalmalarını gerektiğini söyledi.
Hükümetin, AİHM kararlarının uygulanmasını engellediğini söyleyen Sözüer, iktidara şöyle seslendi:
“İktidarın mensupları da bu hukuki durumu gayet iyi bilirler. Çünkü AİHM kararlarının yerine getirilmesini önleyen bizzat mevcut hükümettir. Bilindiği üzere hükümet, yıllardır AİHM’in Kavala kararlarını uygulatmayacağını söylüyor ve Avrupa Konseyinin ‘kararları uygula’ talebine de açıkça ‘hayır’ diyor.”
“HSK yetkilerini kullanıp kararı yerine getirmiyor”
Kararları uygulamakla “Yetkili Mahkemenin” mensuplarının görevlerini ısrarla yapmadığını dile getiren Sözüer, “Başkanı Adalet Bakanı olan HSK da bu konuda yetkilerini kullanıp AİHM kararlarının gereklerini yerine getirtmiyor” dedi.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nin kurucusu ve AİHS’in ilk imzacılarından olduğunu hatırlatan Sözüer, insanların özgürlüklerinden keyfi olarak mahrum bırakıldığını ve eşlerin, çocukların, annelerin ve babaların da dışarıda bir mahpus hayatı yaşadığını söyledi.
Sözüer “Tüm bu hukuksuzluklar insan haysiyeti değerinin sürekli ve sistematik şekilde ihlalidir. Tüm yetkili kişi ve kuruluşlar böyle bir ihlali önleme yükümlülüğü altındadır” diye konuştu.
