Edirne’de boşandığı kadın polis Sevda Kuş’u öldürmekle yargılanan sanık komiser A.Y., son üç duruşmaya katılmadı. Davanın 29 Eylül’e ertelenmesinin ardından Medyascope’a konuşan avukat Bilge Çarpıcı, tutuklu olarak yargılanmasına rağmen sanığın ifade vermediğini ve duruşmaların ilerlemesini engellediğini söyledi. Sevda Kuş’un kız kardeşi Kübra Karasu ise bir an önce adaletin yerini bulmasını talep etti, “Akıl hastanesindeymiş. Kendini ifade veremez hale getiriyor. En ağır cezayı almasını istiyoruz” dedi.
Edirne’de komiser A.Y., dokuz yıl evli kaldığı ve 2022’de boşandığı polis memuru Sevda Kuş’u öldürmekle yargılanıyor. İddianamede, 16 Şubat’ta öldürülen Kuş’un 10 yaşındaki çocuğunun da yanında olduğu yazıyor.
A.Y., “Kadına ve üstsoy veya altsoydan birine ya da eş, boşandığı eş veya kardeşe karşı kasten öldürme” suçundan tutuklu yargılanıyor. Davada üç duruşma yapıldı. Ancak üç celsede de sanık, duruşmaya katılıp ifade vermedi. Sanığın ifade vermemesi, davanın ilerlemesine engel oluyor.
“Akli dengesi yerinde değilse, nasıl komiser olarak çalışabildi?”
Medyascope’a konuşan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nden avukat Bilge Çarpıcı, “Sanık, akli dengesinin yerinde olmadığına dair rapor almaya çalışıyor, ama akli dengesi yerinde olduğuna dair rapor geldi. Akli melekeleri gayet yerinde, ancak avukatları bu raporu aldırmaya çalışıyor. Savunması alınamadan da mütalaa verilemiyor. Hastane veya cezaevi o kişi her neredeyse SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile ifadesinin alınmasını talep ettim” dedi.
Çarpıcı, akli dengesinin yerinde olmadığına dair raporun istenmesinin gerekçesini anladıklarını, ancak eğer böyle bir rapor verilirse bu durumda devletin de sorumluğunun ortaya çıkacağını vurguladı. Çarpıcı, “Eğer akli dengesi yerinde değilse, bu insan nasıl silahla çalışabiliyor? Hem de komiser olarak. Dolayısıyla bu durumda devletin de sorumluluğu doğuyor. Eğer akli dengesi yerinde değilse, devlet bunu fark etmemiş demektir” diye devam etti.
Kuş’un kız kardeşi Kübra Karasu ise seslerini duyurmak istediklerini, üç duruşmadır ilerleme kaydedemediklerini dile getirdi. Bir an önce sürecin hızlanmasını istediklerini belirten Karasu, “Bu nasıl bir şeyse daha ifadesini bile alamadılar. Akıl hastanesindeymiş. Kendini ifade veremez hale getiriyor. O adamın en ağır cezayı almasını, ağırlaştırılmış müebbet almasını istiyoruz. Az da olsa yüreğimize su serpilsin. Olayın planlanarak yapıldığı son derece açık” dedi.
“Yeğenim sürekli annesini sayıklıyor”
Çocuğun babasıyla sadece mahkemenin izin verdiği günlerde değil, istedikleri zaman görüştüğünü söyleyen Karasu, olay gününü şöyle anlattı:
“Olay günü de yeğenimi sanık okuldan alıp eve bırakmış. Sanık eve girmek isteyince çocuk, ‘Baba, eve giriyorsun ama annemin izni, haberi var mı?’ diye sormuş. Hatta babası ‘Annene söyleme’ deyince, yeğenim haber vermek için annesini aramış ama kardeşim açmamış. O gün babasında bir tuhaflık olduğunu çocuk bile anlamış.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Yeğeninin anneanne ve dedesiyle yaşadığını aktaran Karasu, “Yeğenim ilaç tedavisi görüyor. Hırçınlığı, asiliği var, hâlâ kabullenemedi. Duygularını kontrol edemiyor, sürekli annesini sayıklıyor. Baba kelimesini ise asla kullanmıyor” dedi.
