İran ve İsrail arasındaki savaş dördüncü gününe girerken başkent Tahran’da kargaşa hakim. Şu an kadar 100’den fazla İranlı sivil İsrail’in füze saldırılarında hayatını kaybetti. İranlılar benzin ve yiyecek almak için bombalar arasında sokaklara döküldü. İşte Tahran’da korku ve kaos.
İran ve İsrail arasında yaşanan savaş dördüncü gününde. İsrail’in açıklamasına göre İran’da “20’den fazla hedef” vuruldu. Öte taraftan her iki ülkede de can kayıpları giderek artıyor.
İsrail’in Tahran’a yönelik saldırıları şiddetlenirken, halk pazar günü (15 Haziran) kenti terk ederek kırsal bölgelere yöneldi. Bombalar hem yerleşim alanlarına hem de resmi binalara yağdı. Yetkililer resmi can kaybı açıklamasında bulunmadı, ancak cuma gününden bu yana İran’a yönelik saldırılarda en az 138 kişi öldü, yüzlerce kişi de yaralandı.
Gerilim giderek tırmanırken, İranlı yetkililer Tahran’daki metro istasyonlarının ve okulların sığınak olarak kullanılacağını duyurdu.
Tahran Belediye Meclisi Başkanı Mehdi Chamran, “Ne yazık ki Tahran’da ve diğer şehirlerde sığınaklarımız yok” dedi ve vatandaşa, tünel ve bodrum katlarını geçici sığınak olarak kullanmaları çağrısında bulundu.
Tahran’da korku ve kaos
Peki, bu korku ve kaos ikliminde kalanlar ne yaşıyor?
Dün saat 16.00’yı biraz geçtiğinde, Tahran’da yaşayan Nahid’in* (25) pencereleri bir anda titremeye başladı. İsrail’e ait bir bomba yakındaki bir binaya isabet etti. Nahid, bu bombanın tam olarak nereye düştüğünü göremedi ve kısa süre sonra evi dumanla dolmaya başladı.
Tahran’da bir e-ticaret şirketinde finans analisti olarak çalışan genç kadın, Guardian’a gönderdiği mesajda, “Bu bir katliam. Patlamalar durmuyor. Çocuklar ağlıyor ve birçok sivilin öldüğünden korkuyoruz. Havada ölüm kokusu var. Sürekli ağlıyorum” dedi.
Nahid, camiler, okullar ya da metro istasyonlarının güvenli olacağından emin olmadıklarını söyledi, “Ya üstümüze çökerse? Kız kardeşlerimle birlikte ailemizi ve komşularımızı evden ayrılmaya ikna etmeye çalışacağız” diye yazdı.
Cep telefonu şebekeleri çöktü
Tahran sokaklarında kaotik sahneler yaşandı. Bombalamalar sürerken halk, marketler kapanmadan önce gıda stoklamaya çalıştı.
Tahran Üniversitesi’nde okuyan Reza* (21) ise, şehirden çıkmadan önce benzin istasyonlarında uzun kuyruklara girdiğini anlattı, “İnsanlar sokaklarda koşuşturuyor ve çığlık atıyor. Dışarı çıkmak son derece tehlikeli ama başka seçeneğimiz yok” dedi.
Halk benzin ya da ATM’lerden nakit almak için kuyrukta beklerken, saldırıların otomobillere yerleştirilen bombalarla da desteklenmesi – özellikle İranlı nükleer bilim insanlarını hedef aldığı söylenen saldırılar – panik duygusunu artırdı. Cep telefonu şebekesi çöktüğü için insanlar yakınlarına ulaşmakta zorlandı.
Saldırının zamanlaması
Uzmanlara göre İsrail’in saldırısı, İran hükümetinin ciddi protestolarla ve derinleşen ekonomik krizle sarsıldığı kritik bir dönemde geldi.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Ortadoğu ve Küresel Düzen Merkezi’nin kurucusu Dr. Ali Fathollah-Nejad, bu savaşın, İran’ın son on yıllardaki en ciddi ekonomik krizinin yaşandığı bir dönemde patlak verdiğini söyledi.
Geçtiğimiz yıl boyunca gıda ve temel ihtiyaç maddelerinin fiyatları hızla arttı, çünkü İran para birimi çok fazla değer kaybetti. Ocak ayında yeniden başkanlık koltuğuna oturan Donald Trump, İran’a yönelik yaptırımları sertleştiren bir kararname imzaladı ve İran ekonomisinin zaten zorlanan petrol ihracatını daha da boğdu.
Fathollah-Nejad, bu ekonomik krizin, İran hükümetini son aylarda ABD ile nükleer program konusunda yürütülen diplomatik görüşmelere yönelten etkenlerden biri olduğunu belirtti.
Halktan “hazırlıksız yakalanan” hükümete tepki
Öte yandan hükümetin bu saldırılara hazırlıksız olması, İranlılar tarafından eleştirildi, sosyal medyada alay konusu oldu. Öyle ki, üst düzey askeri yetkililerin “İsrail asla İran’a saldırmaya cesaret edemez” sözlerinin yer aldığı videolar viral oldu. Yetkililer daha önce, İran’ın askeri kapasitesi sayesinde saldırıların caydırılabileceğini öne sürüyordu.
Ülkede devlet televizyonu, İran’ın İsrail’e yönelik saldırılarını tekrar tekrar yayınlarken, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının etkisini küçümsemeye çalıştı. Yabancı saldırı tehdidi altında olma hissi, bazı İranlılarda birlik duygusu uyandırdı.
60 yaşındaki Tahranlı Hadi* ise rejim değişikliği söylentileriyle ilgili, “Bunu özellikle İsrailliler ve Amerikalılar dillendiriyor. Bize daha çok şaka gibi geliyor” dedi.
Hadi, kendisi gibi arkadaşları arasında da, başta İran’ın nükleer silah geliştirmesine karşı olanların artık bu fikri savunmaya başladığını söyledi:
“Birçok İranlı hükümeti eleştirebilir ve stratejilerine karşı çıkabilir, ama tarih göstermiştir ki bir dış güç saldırdığında İran halkı birleşir.”
Kaynak: Guardian
(*) Bazı isimler değiştirilmiştir.