İran’ın nükleer programının kalbi sayılan Fordo Nükleer Tesisi, bir dağın içine gömüldü, en güçlü bombalara karşı korunaklı hale getirildi. Peki Fordo Nükleer Tesisi tam olarak neyi temsil ediyor, neden bu kadar kritik ve gerçekten yok edilebilir mi?
ABD Başkanı Donald Trump 22 Haziran’da Amerikan uçaklarının İran’da Fordo dahil üç nükleer tesisi vurduğunu açıkladı. Trump, “Fordo yok oldu” diyen bir mesajı hesabından paylaştı. Tesiste ne büyüklükte bir hasar olduğu henüz bilinmiyor.
Peki İran’ın “nükleer kalbi” Fordo hakkında neler biliyoruz?
İran’ın yer altındaki nükleer yakıt zenginleştirme tesisi Fordo, yalnızca fiziksel olarak değil, jeopolitik dengeler açısından da dünyanın en kritik nükleer altyapılarından biri olarak kabul ediliyor.
- ABD, Fordo Nükleer Tesisi’ne saldırı hazırlığında mı?
- İsrail saldırıları İran’ın nükleer programını ne kadar etkiledi?
Ne zaman inşa edildi?
Fordo Yakıt Zenginleştirme Tesisi’nin inşaatı 2002 yılında başladı. Uydu görüntülerine bakıldığında 2004 yılı itibarıyla tesis alanında ciddi faaliyetler olduğunu gözlemlemek mümkün.
İran, bu tesisi Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na (IAEA) ancak Eylül 2009’da bildirdi.
ABD, Fransa ve Birleşik Krallık liderleri aynı ay düzenledikleri basın toplantısında Fordo’nun varlığını kamuoyuna açıkladı. Dönemin ABD Başkanı Barack Obama, tesisin “barışçıl amaçlı bir programla uyuşmadığını” ifade etti.
Fordo’nun teknik özellikleri hakkında ne biliyoruz?
Tesis, Kum kentine yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta, Zagros Dağları’nın içine oyulmuş şekilde yer alıyor. Ana zenginleştirme alanı, yer seviyesinin yaklaşık 80 ila 90 metre altında.
Bu derinlik, tesisin hava saldırılarına karşı büyük ölçüde korunaklı olmasını sağlıyor. İçeride 2 bin 700 adet gelişmiş santrifüj bulunuyor. Tesisin yıllık en az iki nükleer bomba yapımına yetecek kadar silah sınıfı uranyum üretme kapasitesine sahip olduğu düşünülüyor.
Hangi silahlar Fordo’yu vurabilir?
ABD Hava Kuvvetleri’ne ait B-2 Spirit tipi bombardıman uçakları tarafından taşınabilen GBU-57/A “bunker buster” bombası, Fordo’ya zarar verebilecek tek konvansiyonel silah.
Ancak bu bomba bile yalnızca 60 metre derinliğe kadar inebiliyor.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Fordo’nun daha derinde olması, tek seferde imha edilmesini imkânsız hale getiriyor. Uzmanlar, bu tesise yönelik olası bir saldırının ancak birkaç ardışık bombardımanla başarıya ulaşabileceğini belirtiyor.
İsrail tek başına bu tesisi vurabilir mi?
İsrail’in Fordo’yu doğrudan yerle bir etmesi mevcut teknolojiyle mümkün görünmüyor. Ancak enerji hatlarını, havalandırma sistemini ve tünel girişlerini hedef alan bir operasyonla tesisin uzun süre devre dışı bırakılması teknik olarak mümkün.
Tesiste gözle görülür bir hasar görülmüyor.
İsrail daha önce Suriye’de benzer bir tesisin operasyon kabiliyetini zayıflatmıştı.
Nükleer anlaşmalar Fordo’yu nasıl etkiledi?
2015 yılında imzalanan Ortak Kapsamlı Eylem Planı (JCPOA) kapsamında İran, Fordo’daki santrifüjlerin üçte ikisini sökme ve nükleer materyali buradan çıkarma taahhüdünde bulundu. Ancak ABD’nin 2018’de anlaşmadan çekilmesiyle bu yükümlülükler fiilen ortadan kalktı. 2025 itibarıyla Fordo’da yüzde 60 saflıkta uranyum zenginleştirmesi yeniden başladı.
Fordo neden stratejik önemde?
IAEA’nın son raporlarına göre Fordo, İran’ın kısa süre içinde silah sınıfı uranyum üretme kapasitesine sahip tek tesisi.
Bu nedenle hem İsrail’in hem de Batılı devletlerin birincil hedefi konumunda.
Ancak derinliği ve korunaklı yapısı nedeniyle doğrudan bir saldırıyla etkisiz hale getirilmesi son derece zor. ABD’nin olası müdahalesi, yalnızca askeri değil, uluslararası hukuk açısından da ciddi sonuçlar doğurabilir.
Kaynak: CNN, New York Times, AP