139 sanıklı Saraçhane eylemleri davasının ilk duruşmasında sanıklar savunmalarını yapmaya başladı. Sanıklardan Berkay Gezgin gözaltına alınma sürecini, “Yerde birkaç kere kafamıza vurdular. ‘Demek polise taş atarsınız, şimdi gelsin Ekrem abiniz sizi kurtarsın’ dediler” diyerek anlattı. İzmir’den İstanbul’a üniversite için gelen ve burslu okuyan sanıklardan biri gözaltı sürecinde yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarını tutamadı.
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından başlayan Saraçhane eylemleri nedeniyle haklarında dava açılan bazı isimler hakim karşısına çıktı.
“Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanuna Muhalefet” ettikleri gerekçesiyle yargılanan ve aralarında tutuklu bulunmayan 139 sanığın duruşması, İstanbul Adliyesi 49. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Salon yetersizliği nedeniyle 27. Ağır Mahkemesi salonunda yapılan duruşmada, sanık savunmaları alınmaya başlandı.
Aralarında Berkay Gezgin’in de bulunduğu 139 sanıklı Saraçhane eylemleri davasında ara karar çıktı. Mahkeme, tüm sanıkların yurtdışı çıkış yasağının kaldırılmasına karar verdi. Mahkeme, duruşmaya katılamayan 10 kişinin savunmasının alınması için davayı 30 Haziran’a erteledi.
İzmir’den İstanbul’a üniversite için gelen ve burslu okuyan sanıklardan biri gözaltı sürecinde yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarını tutamadı. Sesi titreyerek savunma yapan sanık, “Polislerden hiçbir uyarı duymadım. Sürekli küfür ettiler. Psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldım. Nezarethanedeki koku çok kötüydü. Burslu öğrenci olduğum için bir dönemim yandı” dedi.
“Şiddete uğradım, yürüyemedim, polis ‘N’aber lan topal’ dedi”
Genç bir kadın olan diğer sanık, yaşadığı şiddeti gözyaşları içinde anlattı. Mahkeme başkanı, ayakta konuşmakta güçlük çeken kadının oturarak savunma yapmasını istedi.
Sanık, “Yerde tekmelendim, kan içinde kaldım, ters kelepçelendim” dedi. Genç kadın, gördüğü şiddet nedeniyle yürüyemediği için polisin, “N’aber lan topal” diyerek kahkaha attığını söyledi.
Bir diğer sanık, “Sanki insan değil hayvan alıyorlar. Kafamdan aşağı gaz döküldü. Anneme küfür edildi. Terörist dediler. Ben de bir insan evladıyım, kimse bunu diyemez. Biz de şikayetçi olacağız” dedi. Başka bir sanık ise “Beni öyle bir dövdüler ki nefes alamadım” diyerek yaşadıklarını anlattı.
Gözaltına alınırken yaşadıklarını anlatan sanık, konuşmakta zorlanarak “Bu olay hepimizin travması haline geldi. Bu süreçte ben işimden istifa ettim, etmek zorunda kaldım. Başka çarem yoktu” dedi.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
“Cezaevinde jandarmaların tacizine uğradım”
Kalp hastası olduğunu söyleyen bir başka sanık da şunları anlattı:
“Polise yol sorarken gözaltına alındım. Kalp hastasıyım. Polislere rica ettim, nefes alamıyorum izin verin dedim. Bize bir şeyler fırlatırken ‘Kalbinde sorun yoktu değil mi o…’ dedi. Videolar var. Saçımı çekerek gözaltı arabasına yapıştırdılar. Sekiz saat ters kelepçe bekledik. Arabanın içinde müthiş bir biber gazı kokusu vardı. Hepimizin gözleri yanıyordu. Hepimiz ağlıyorduk. Ben 16 gün boyunca Silivri’de yattım. Türkiye Cumhuriyeti’nin jandarmaları tarafından tacize uğradım. Terapi alıyorum. Psikolojim mahvoldu. Hiçbir suçum yok.”
“Motorumuzu ararken gözaltına alındık”
Saraçhane eylemleri sırasında motosikletini ararken gözaltına alındığını söyleyen CHP PM üyesi Berkay Gezgin ise savunmasında şunları söyledi:
“Bugün burada bir sanık değil bu ülkenin gençlerine umut olmaya çalışan, siyasetle uğraşan bir genç olarak buradayım. CHP Parti Meclisi üyesiyim, vatanını seven, ailesi ve halkı için sorumluluk hisseden biriyim. Bugün kendi polisine, askerine zarar verme gerçeği aklımdan bile geçemez. Ben arkadaşlarımla birlikte evime dönmek üzere motosikletimizi bulmaya çalışırken gözaltına alındım. Ekrem İmamoğlu hakkında verilecek kararı beklemek üzere Saraçhane’deydik. Süreci geç saatlere kadar dakika dakika takip ettik. Motorumuzu bulmak için iki polisten yardım istedim. Yolun karşı tarafında 20-25 kişi gözaltına alınmıştı. Kasksız, numarasız bir polis memuru beni çağırdı. Kendi irademle polisin yanına gittim ve bir anda yere yatırılarak ters kelepçe ile gözaltına alındım. Yerde birkaç kere kafamıza vurdular. ‘Demek polise taş atarsınız, şimdi gelsin Ekrem abiniz sizi kurtarsın’ dediler. Yaklaşık 60 saatlik gözaltı ardından kaçma şüphesi gerekçesiyle tutuklandım. Ben neden kaçayım? Daha yeni İtalya’da eğitimden dönmüştüm zaten.”
(ANKA)