AKP kurucularından Ertuğrul Yalçınbayır’dan Erdoğan’ın futbolculuğuna gönderme: “Maçı kazanmak için her şey mübah değil”

AK Parti’nin kuruluş sürecinde yer alan ve parti programının yazılmasına katkı sunan Ertuğrul Yalçınbayır, siyasi yaşamı boyunca farklı siyasi partilerde ve devletin çeşitli kademelerinde görev yaptı. Göksel Göksu’nun sorularını yanıtlayan Yalçınbayır, AKP’nin dünü ve bugününü değerlendirdi. 19 Mart sürecini değerlendiren Yalçınbayır, İmamoğlu ile ilgili tutum ve davranışları hem siyasetçi hem hukukçu olarak kabul etmenin mümkün olmadığını söyledi. İmamoğlu için “Adaysa aday olsun” diyen Yalçınbayır, Tayyip Erdoğan’ın futbolculuğuna gönderme yaparak “Maçı kazanmak için her şey mübah değil” dedi.

Dünyanın geldiği noktayı tek kelimeyle “kötü”, iki kelimeyle “çok kötü” sözleriyle özetleyen Yalçınbayır, ‘kötü’nün hak, adalet ve hukukun vicdan ile yoğrulması sayesinde defedilebileceğini söyledi. “Demokrasimiz son derece ayıplı. Biz demokrasiyi oluşturan insan hakları, ekonomik haklar, sosyal haklar bakımından dünyada o kriterlerin sonlarındayız” yorumunu yapan Yalçınbayır, “Söz ve düşünce özgürlüğü, düşünceyi açıklama özgürlüğü, adil yargılanma hakkı, örgütlenme hakkı, çalışma hakkı, bütün bunların maalesef dibindeyiz” dedi.

“AKP kuruluşu sırasında önüne koyduğu hedeflere ulaştı mı?” sorusuna cevap veren Yalçınbayır, konulan hedeflerin ilk sınandığı yerin 14 Ağustos 2001’de düzenlenen ve Tayyip Erdoğan’ın genel başkan seçildiği ilk kongre olduğunu kaydetti. O kongrede Erdoğan’ın Divan Başkanlığına blok liste sunduğunu söyleyen Yalçınbayır, o listeye itiraz ettiğini anlattı:

“İtirazı yapan tek kişi ben oldum. Dedim ki ‘partinin tüzüğü ve programı çarşaf listeyi öngörmektedir. Blok liste söz konusu değildir. Konulan kural tartışmalar sonucu konulmuştur. Burada blok liste olması halinde seçenin ve seçilenin iradesine müdahale ediyorsunuz’. Bunun üzerine 2,5 saat ara verildi. Birçok kişi, ‘Tayyip Bey kendi istediği kişilerle çalışmak isteyebilir’ dedi. Bakın, istediği kişilerle değil, aday olabilecek, aday gösterilebilecek herkesin aday olma hakkı var. O hakkı siz ortadan kaldıramazsınız. Verdiğiniz söze, ettiğiniz yemine ilk günden karşı çıkarsanız gelecek vaat edemezsiniz. İki saatlik aradan sonra Tayyip Bey’in istediği olmadı. Bundan sonra zaman zaman o ekipteki arkadaşlar düşüncelerini MYK ve MKYK’da rahatlıkla söyleyebiliyorlardı. Söz söylemek, düşünceyi açıklamak insanın en doğal hakkı. Siyaset iki dudak arasından dökülmemeli. Dökülecek yer evrensel kurallardır, bilimsel kurallardır. Eğer bunlara uymuyorsanız siz mutlaka bir yere çarparsınız, toslarsınız.”

Yalçınbayır’dan AKP eleştirisi: “Her şey mübah değil”
Yalçınbayır’dan AKP eleştirisi: “Her şey mübah değil”

“Adaletten yana olmak yerine yobazlık arttı”

AKP’nin ilk yıllarında Abdullah Gül’ün tavır koyma konusunda yetersiz kaldığı değerlendirmesini yapan Yalçınbayır, buna karşın o dönem çoğu kişinin görüşlerini açıkça ifade edebildiğini anlattı; bu durumun zamanla kişisel kaygı ve tavizlerle değiştiği yorumunu yaptı:

“Bu insanların maalesef egolarından kaynaklanan, toplumdan, çevrelerinden, baskıdan kaynaklanan ama haktan, hukuktan, adaletten yana olmak yerine yakınlaşma, yandaşlık sayısı arttı. Yoksulluk, yolsuzluk yerine maalesef yakınlık, yandaşlık, yobazlık arttı. Biz herhangi bir dini görüşün, herhangi bir görüşün hâkim olmaması ama görüşlerin söylenebilmesi, o söylenenler içinde en güzelinin ortaya çıkarılabilmesi için bir araya geldik. Bunun sorumlusu sadece siyaset yapanlar değil, siyaseti kendi aralarında iş olarak dolaştıranlar değil. Buna izin veren, fırsat veren maalesef seçmenler. Söz konusu seçmenler ve bu konuda siyaset yapanlar hep birlikte yaptığının karşılığını görecektir. Herkes yaptığının karşılığını görecek. Ya birimiz ya hiçbirimiz değil, her birimiz.”

AKP’nin yola çıkarken “muhafazakâr demokrat” bir kimlik belirlemediğini söyleyen Yalçınbayır, Yalçın Akdoğan’ın kitabında yer alan bu tanımlamanın giderek kabul gördüğünü ancak demokratlığın başka bir sıfatla anılamayacağını ifade etti; “Yazılı metin ortadadır. Hiçbir yerinde muhafazakâr demokrat, sosyal demokrat sözü yoktur” dedi.

Yalçınbayır’dan AKP eleştirisi: “Her şey mübah değil”
Yalçınbayır’dan AKP eleştirisi: “Her şey mübah değil”

“Tek başımıza iktidar oluncaya kadar her şey mübah”

Siyasete Necmettin Erbakan’ın avukatı olarak başlayan Yalçınbayır, Oğuzhan Asiltürk ile aralarında geçen bir diyaloğu da paylaştı. Birkaç kez aykırı davrandığını ve bunun üzerine Asiltürk’ün kendisine sitem ettiğini söyleyen Yalçınbayır, hukukçu olarak ettiği yeminin gereği üzerine düşeni yaptığını söylediğinde Asiltürk’ün “Bakın biz tek başımıza iktidar oluncaya kadar her şey mübahtır” dediğini söyledi.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

19 Mart krizi ile Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının tutuklanması, belediye başkanlarının görevden alınması ve CHP Kurultay davası ile ilgili süreci değerlendiren Yalçınbayır, kayyum uygulamasına da karşı.

Yalçınbayır’dan AKP eleştirisi: “Her şey mübah değil”
Yalçınbayır’dan AKP eleştirisi: “Her şey mübah değil”

“Bir maçı kazanmak için her şey mübah değildir”

İdare edenin ya da siyasi partilerin yerine bir başkasının atanamayacağını söyleyen Yalçınbayır, “Sayın İmamoğlu ile ilgili tutum ve davranışları siyasetçi olarak, hukukçu olarak kabul etmek mümkün değil. Adaysa aday olsun, yargılanması suretiyle onların seçme ve seçilme hakkının önünde böyle geçmek mi iyi?” diye sordu.

Yalçınbayır şunları söyledi:

“Bu konuyu sırf kendi çıkarı lehine, kendi rakibini küçük düşürme, kendi rakibini bu yolla elimine etme işi değil. Bir gün Tayyip Bey’le futbol konusunu tartışıyoruz. Tayyip Bey futbol oynadı. Ben seyrettim kendisini. Ama ben de futbol antrenörüyüm. Bir maçı kazanmak için her şey mübah değildir. Kaliteli oynayarak maçı sürdürün. Kazanırsanız kazanırsınız, kazanmazsanız da rakibinizi tebrik edin. Kazanırsanız kaliteli oyunla kazanın ki o süreklilik arz etsin.”