Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Şile’nin Karabeyli köyünde planladığı taş ocağı projesi 6 köyü tehdit ediyor. Makyol İnşaat tarafından yürütülen proje köy merkezine 97 metre, meydana ise 250 metre uzaklıkta ve 56 metre üst kotda kurulacak. 650 yıllık tarihi köy için yapılan 3 bini aşkın CİMER şikayeti sonuç vermezken, Şile Dernekler Federasyonu yürütmeyi durdurma davası açtı. Bölgede zaten 34 aktif taş ocağı bulunmasına rağmen yeni tesis planlanıyor.
Haber: Petek Uğur

Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nden onay alan proje, ormanlık alanları kapsıyor. Tesis, köyden 56 metre daha yüksek kotda kurulacak. Köy sakinleri toz, gürültü, titreşim ve su kaynaklarının kirlenmesi endişesi yaşıyor.
Altı köy etkilenecek
Şile Dernekler Federasyonu temsilcisi Süleyman Hilmi Eren, projenin yalnızca Karabeyli’yi değil çevredeki beş köyü daha etkileyeceğini açıkladı. Akçekese, İmrenli, Sortullu, Osmanköy ve Sevişli köyleri de etki alanında bulunuyor.
Şile Dernekler Federasyonu yürütmeyi durdurma davası açtı. Köy sakini İsmail Seyhanlı, projenin gizli yürütüldüğünü belirtti, “CİMER şikayetlerimiz 3 bini geçti. Her geçen gün artıyor” dedi.
“Gizli sondaj çalışmaları yapıldı”
Seyhanlı, yetkilerin sahada gizli incelemeler yaptığını söyledi, “Ara ara gelip gidiyorlar, bizden habersiz sahada incelemeler yapıyorlar. Sondaj çalışmaları yapmışlar, köylü arkadaşlarımız kazara görüyor, jandarmaya haber veriyorlar” diye konuştu.
Bölgede zaten 34 aktif taş ocağı bulunduğunu belirten Seyhanlı, bunlardan birinin köy sınırları içinde ve yalnızca 1 kilometre uzaklıkta olduğunu vurguladı, “Günlük kapasitesi 3 bin tonun üzerinde olan mevcut taş ocakları varken, bu yeni proje sadece düşük maliyet için yapılıyor” dedi.
“650 yıllık köyün geleceği tehlikede”
Seyhanlı, 650 yıllık Karabeyli köyünün tarım, hayvancılık ve ormanla geçindiğini söyledi. Ayrıca Seyhanlı, “Burada ufak bir butik botanik bahçemiz var, 850 bitki, 450 farklı tür bulunuyor” diye belirtti.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Gençlerin aromatik bitkiler yetiştirdiğini ve arıcılık yaptığını anlatan Seyhanlı, taş ocağının bölgeyi öldüreceğini söyledi, “Pes etme şansımız yok, çünkü pes etmek hepimizin ölmesi demek” dedi.
ÇED raporu süreci şaibeli görülüyor
Projenin 18,4 hektarlık alanı kapsadığını belirten Seyhanlı, ÇED raporu sürecinin şaibeli olduğunu iddia etti, “Normalde 25 hektarın altında ÇED gerekli değildir raporu alınabiliyor. Bu yüzden alanı düşük gösterip, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne başvuru yapmışlar” diye konuştu.
Seyhanlı, daha sonra alanın artırılacağını düşündüklerini belirtti, “Bu, köylülerin, doğanın ve hayvanların hiçe sayılması demek” dedi.
Doğal yaşam zarar görecek
Bölgenin doğal yaşamına dikkat çeken Seyhanlı, İstanbul’a yakın bir yerde geyiklerin, domuzların, çakalların yaşadığını söyledi, “Doğal yaşamı koruyoruz. Kamu yatırımları olsun ama 650 yıllık köy yok edilmesin” diye konuştu.
Şile Dernekler Federasyonu, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne yürütmeyi durdurma talebi sundu. Seyhanlı, 30 günlük süre geçtiğinde davanın gerçek mahkemeye taşınacağını belirtti.