“Butch Cassidy ve Sundance Kid” ve “Başkanın Bütün Adamları” filmlerinde başrollerle tanınan Oscar ödüllü yönetmen Robert Redford, Utah’taki evinde vefat etti. Sundance Enstitüsü’nü kuran ve çevre aktivizmiyle tanınan oyuncu, sinema dünyasına 60 yılı aşkın bir kariyerle damgasını vurmuştu.
Hollywood’un altın çağının son temsilcilerinden Robert Redford, 89 yaşında vefat etti. Oyuncu, Utah’taki evinde uykusunda yaşamını yitirdi. Redford’un sözcüsü Cindi Berger, CNN’e açıkladığı bilgiye göre oyuncunun ölüm nedeni henüz açıklanmadı.
Charles Robert Redford Jr., 18 Ağustos 1936’da Kaliforniya’nın Santa Monica kentinde dünyaya geldi. Babası muhasebeci olan oyuncu, gençlik yıllarında ressam olmayı hayal etti. Colorado Üniversitesi’nde beyzbol bursu kazanan Redford, daha sonra New York’ta Amerikan Dramatik Sanatlar Akademisi’ne kaydoldu.
Kariyer 1959’da Broadway’de başladı
Redford, 1959’da “Tall Story” oyunuyla Broadway’e çıktı. Aynı yılarda “Alfred Hitchcock Presents” ve “Twilight Zone” gibi televizyon programlarında rol aldı. 1963’te Neil Simon’ın “Barefoot in the Park” oyunundaki performansı, kariyerinin dönüm noktası oldu.
Oyuncunun sinema kariyeri 1962’de “War Hunt” filmiyle başladı. Ancak gerçek çıkışı 1969’da Paul Newman’la birlikte oynadığı “Sonsuz Ölüm” filmiyle geldi. Film, o yıl en çok hasılat yapan yapım olarak tarihe geçti.
1970’lerin en ünlü yüzü haline geldi
Redford, 1970’lerde Hollywood’un en çok aranan oyuncusu haline geldi. “The Sting” (1973), “The Way We Were” (1973) ve “All the President’s Men” (1976) filmleriyle zirvede tuttu. “The Sting” filmi En İyi Film Oscar’ını kazandı ve Redford’a tek Oyunculuk Oscar adaylığını getirdi.
1976’da Dustin Hoffman’la başrolünü paylaştığı “Başkanın Bütün Adamları” filmi, Watergate skandalını konu aldı. Film sekiz Oscar adaylığı aldı ve dönemin siyasi atmosferini yansıtan önemli bir yapım oldu.
Yönetmenlik kariyeri Oscar getirdi
Redford, 1980’de ilk yönetmenlik deneyimi “Ordinary People” filmiyle En İyi Yönetmen Oscar’ını kazandı. Film ayrıca En İyi Film dahil dört Oscar ödülü aldı. Daha sonra “A River Runs Through It” (1992) ve “Quiz Show” (1994) filmlerini yönetti.
Oyuncu kariyerini sürdürürken “The Natural” (1984), “Out of Africa” (1985) ve “Sneakers” (1992) filmlerinde başrol oynadı. Son oyunculuk performansını 2018’de “The Old Man & the Gun” filmiyle sergiledi.
Sundance Enstitüsü’nü kurdu
1981’de Sundance Enstitüsü’nü kuran Redford, bağımsız sinemaya büyük destek verdi. Sundance Film Festivali, dünya çapında bağımsız filmlerin vitrini haline geldi. Enstitü, sayısız yeni yönetmenin keşfedilmesine katkıda bulundu.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Festival, Utah’ın Park City kentinde her yıl düzenleniyor. 40 yılı aşkın süredir sinema dünyasının en önemli etkinliklerinden biri olarak kabul ediliyor. Redford, bağımsız sinemacıları destekleme misyonunu yaşamının sonuna kadar sürdürdü.
Çevre aktivizminde öncü rol oynadı
Redford, 1961’de Utah dağlarına taşındıktan sonra çevre aktivizmini hayatının merkezine koydu. Amerika’nın Batı bölgesinin doğal peyzajını koruma çalışmalarına öncülük etti. Çevre Savunma Fonu’nun yönetim kurulu üyesi olarak görev aldı.
Oyuncu, iklim değişikliği ve yenilenebilir enerji konularında kampanyalar yürüttü. Utah’taki Sundance Resort’u çevre dostu bir tesis olarak işletti. Politik aktivizmi, filmlerinin seçiminde de etkili oldu.
Ödüller ve onur dereceleri aldı
Redford, kariyeri boyunca sayısız ödül aldı. 2002’de Onursal Oscar, 2005’te Kennedy Center Onur Ödülü ve 2016’da Başkanlık Özgürlük Madalyası kendisine verildi. Time dergisi, onu 2014’te dünyanın en etkili 100 kişisinden biri seçti.
Oyuncu ayrıca BAFTA Ödülü, iki Altın Küre Ödülü ve Cecil B. DeMille Ödülü’ne sahipti. 2019’da Fransa’dan Onursal César Ödülü aldı. Bu ödüller, onun sinema tarihindeki yerini pekiştirdi.
