ABD Başkanı Donald Trump, hamile kadınların parasetamol bazlı ağrı kesici Tylenol kullanmasının otizm riskini artırabileceğini iddia etti. Bilim insanları ise açıklamaları “tehlikeli” ve “kanıtsız” buldu. Trump’ın Tylenol ve otizm iddiasına bilim dünyası nasıl yaklaşıyor?
ABD Başkanı Donald Trump, Oval Ofis’te yaptığı açıklamada hamilelik döneminde Tylenol kullanımını hedef aldı, “Tylenol iyi değil. Hamile kadınlar sadece çok yüksek ateş durumunda alsın. Yoksa savaşır gibi direnmeliler” dedi. Trump, otizmin “tamamen kontrolden çıktığını” ve bunun bir sebebi olduğuna “inandığını” belirtti.
Trump’ın açıklaması, Amerikan sağlık kurumlarını da harekete geçirdi. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) doktorlara gönderdiği notta daha temkinli bir dil kullanarak, Tylenol’ün hâlâ hamilelikte ağrı ve ateş tedavisinde en güvenilir seçenek olduğunu vurguladı. FDA, “Parasetamol ile otizm arasında ilişki kuran çalışmalar olsa da, kesin bir nedensellik kanıtlanmamıştır” dedi.

“Dişinizi sıkın” tavsiyesi ve sağlıkçıların tepkisi
Trump’ın özellikle hamile kadınlara “dişlerini sıkmaları” yönündeki tavsiyesi büyük tepki çekti. İngiltere Sağlık Bakanı Wes Streeting, “Ben doktorlara Trump’tan daha çok güveniyorum” sözleriyle çıkışı eleştirdi. Amerikan Kadın Doğum Koleji Başkanı Dr. Steven Fleischman ise, “Bu iddia bilimsel kanıtlarla desteklenmiyor. Çocuklarda nörolojik sorunların nedenlerini tehlikeli şekilde basite indiriyor” açıklamasını yaptı.
İngiltere’de sağlık yetkilileri, aspirin ve ibuprofen gibi ilaçların hamilelikte riskli olduğuna dikkat çekerek, parasetamolün hâlâ en güvenli seçenek olduğunu vurguladı.
Araştırmalar ne gösteriyor?
Harvard Üniversitesi’nin 2025’te yayımladığı 46 çalışmayı kapsayan derlemenin 27’sinde Tylenol ile otizm arasında ilişki bulundu ancak kesin kanıt ortaya konulmadı. İsveç’te 2,4 milyon çocuk üzerinden yapılan 2024 tarihli bir araştırma ise herhangi bir ilişki saptamadı. Durham Üniversitesi’nden Prof. Monique Botha, “Ciddi ve ikna edici bir nedensellik kanıtı yok” dedi.
Uzmanlara göre otizmin tek bir nedeni yok. Genetik ve çevresel faktörlerin bir arada rol oynadığı, tek bir ilacın veya gıdanın doğrudan neden olarak gösterilemeyeceği görüşü hâkim.

Trump’ın komplo teorileri: Aşı iddiaları ve diğerleri
Trump açıklamalarında sadece Tylenol’le sınırlı kalmadı, çocukluk döneminde yapılan kombine aşıları da hedef aldı.
MMR aşısının (kızamık, kabakulak, kızamıkçık) tek tek uygulanması gerektiğini savunan Trump, “bebeklere at gibi sıvı pompalanıyor” ifadelerini kullandı. Ancak bu iddialar, yıllar önce sahte olduğu kanıtlanmış Andrew Wakefield’ın çalışmasına dayanıyor. Wakefield etik dışı araştırmaları nedeniyle İngiltere’de hekimlikten men edilmişti.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Uzmanlar, Trump’ın açıklamalarının aşı güvenini zedeleyebileceğini ve kızamık, boğmaca, çocuk felci gibi hastalıkların geri dönmesine yol açabileceğini belirtiyor.
Ulusal Otistik Derneği, Trump’ın sözlerini “sorumsuz ve anti-bilim” olarak nitelendirdi: “Bu tür açıklamalar, otistik bireylerin değerini düşürüyor ve yılların bilimsel araştırmasını gölgeliyor.”
Trump’ın sağlık alanında başvurduğu komplo teorileri sadece Tylenol ile ilgili değil. Koronavirüs salgını döneminde Trump, bilimsel temeli olmayan “çözümler” gündeme getirdi. En tartışmalı olanı, dezenfektanların vücuda enjekte edilmesinin virüsü öldürebileceği yönündeki sözleriydi.
Salgın boyunca maske takmanın gerekliliğini sorgulayan Trump, “Maskeye gerek yok” dedi. Ayrıca karantina ve kısıtlamaların Demokrat eyaletler tarafından politik amaçlarla abartıldığını iddia etti. Bu tavrı, özellikle Cumhuriyetçi seçmenler arasında maskeye ve aşıya direncin artmasına yol açtı.
Kaynak: BBC