“Biz bu mücadeleyi kazanacağız, hak kazanacak, halk kazanacak”: Özgür Çelik’in konuşmasının tam metni

Özgür Çelik'in konuşmasının tam metni.

CHP İstanbul Olağanüstü İl Kongresi’nde konuşan Özgür Çelik, partisinin Türkiye’nin birinci partisi olduğunu hatırlatarak, iktidara gelme sözü verdi. Çelik, “Ne arkadaşlarımızı hapsettiğiniz demir parmaklıklar bizi durdurabilir! Ne siyasallaştırdığınız yargınız bizi durdurabilir! Ne il binamızın, belediyelerimizin önünde ördüğünüz demir bariyerleriniz bizi durdurabilir” dedi. İşte Özgür Çelik’in konuşmasının tam metni.

CHP, İstanbul İl Kongresi’nin mahkeme tarafından iptal edilip Gürsel Tekin’in kayyum olarak İl Başkanlığı’na atanmasına karşı olağanüstü kongresini bugün Beşiktaş’taki Süleyman Seba Sanat Merkezi’nde gerçekleştirdi.

Kongre öncesi İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) “başlayan kongre durdurulamaz” kararına rağmen İstanbul Valiliği ve Sarıyer 1. İlçe Seçim Kurulu’na yazı yazarak, İstanbul İl Kongresi seçimlerinin durdurulmasını talep etti.

YSK, CHP İstanbul Olağanüstü İl Kongresi’nin devamına karar verdi.

Kongrede konuşan Çelik, tutuklu belediye başkanlarını andı. Özgür Çelik konuşmasının devamında, CHP’nin yerel seçimlerde birinci parti olmasını hatırlattı, 19 Mart sürecinden itibaren yaşananları aktardı.

Çelik, “Biz hem adalet ve özgürlük mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz… Hem de güzel ülkemizin sorunlarına çözümler üretmeye devam edeceğiz. Halkçı belediyecilik uygulamalarımızı İstanbul’da yaygınlaştırmaya devam edeceğiz!İstanbul’un gerçek gündemini siyasete taşımaya devam edeceğiz” dedi.

Çelik konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Mücadelemiz 86 milyon kişiye ekmeğin hakça bölüşülmesi mücadelesidir. Mücadelemiz bu toprakların çocuklarını eşitleme mücadelesidir. Mücadelemiz adalet, özgürlük ve demokrasi mücadelesidir. Mücadelemiz eşitlik, barış ve kardeşlik mücadelesidir. Biz bu mücadeleyi kazanacağız, hak kazanacak, halk kazanacak, güzel Türkiyemiz kazanacak, mutlaka kazanacağız.”

İşte Özgür Çelik’in konuşmasının tam metni:

Sayın Divan, Sayın Genel Başkan Yardımcılarımız, Sayın Grup Başkan Vekilimiz, Sayın Yüksek Disiplin Kurulu Başkanımız, Değerli Milletvekillerimiz, PM Üyelerimiz, Sayın İBB Başkan Vekilimiz, Sayın Gençlik Kolları Genel Başkanımız
Değerli İlçe Başkanlarım, İl Yöneticilerim, Değerli Belediye Başkanlarım, meclis üyelerimiz, Kadın ve Gençlik Kollarımızın Değerli Başkanları, Parti içi demokrasimizin öncüleri kıymetli delegelerimiz. Değerli hanımefendiler, beyefendiler, kıymetli basın emekçileri, Olağanüstü İstanbul İl Kongremize hepiniz hoşgeldiniz!

Cumhuriyet Halk Partisi yalnızca bir siyasi parti değildir. Cumhuriyet Halk Partisi bu toprakların şanlı tarihinin mimarıdır. Partimizin tarihimiz, mücadele tarihidir. Bizim tarihimiz, olağanüstü koşullarda olağanüstü direnişleri örgütleme tarihidir.
CHP milli mücadele koşullarında doğdu. Savaş meydanlarında kurulan partimiz bizlere Cumhuriyeti ve çok partili demokrasiyi armağan etti.

Bizlere Cumhuriyeti ve demokrasiyi armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını saygıyla ve şükranla anıyorum. Bugün Gazinin emaneti cumhuriyet halk partimiz 102 yaşında. 102 yıldır türlü zorluklara rağmen cumhuriyet halk partisi dimdik ayakta. 102 yıl boyunca genel başkanlarımıza suikastler düzenlendi. Partimizin mal varlıklarına el konuldu. 12 Eylül darbesi partimizi kapattı.

Genel Başkanımız cezaevine gönderildi. Bugün partimizi darbe girişimiyle durdurmaya çalışan azınlık iktidarı var. Eğer bu bayrak tüm engellemelere, tüm saldırılara rağmen bu şekilde dalgalanabiliyorsa bunu öncelikle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, Parti içi demokrasiyi yaşatmaya ve siz değerli örgütümüze borçluyuz. İyi ki varsınız, hepinize teşekkür ediyorum.

Değerli büyüklerim, sevgili yol arkadaşlarım, Beşiktaş İlçe sınırlarında bir kongre gerçekleştiriyotuz! Kendisi de bu güzel ilçemizin üyesi olan, son gününe kadar omuz omuza bizimle olan, hepimize örnek olan yakın zamanda kaybettiğimiz Genel Başkanımız Altan Öymen’i ve sonsuzluğa uğurladığımız tüm Genel Başkanlarımızı minnetle anıyorum.

Geçmişten bügüne partimizde görev yapan tüm Genel Başkanlarımıza yürekten teşekkür ediyorum. Yine yakın zamanda yitirdiğimiz birlikte kısa bir dönem İl Başkanlığı görevi yürüttüğüm, güleryüzlü abimiz Manisa büyükşehir Belediye Başkanımız Ferdi Zeyrek’i saygı ve özlemle anıyorum. Ve elbette yarınımız güzel olsun diye, bugün ağır bedeller ödeyenler var.

Tutuklu belediye başkanlarını andı

Silivri’de, Buca’da, Çorlu’da, Afyon’da Kandıra’da zindanlarda direnen yol arkadaşlarımız var. Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu’na, selam olsun!
Parti Meclis Üyemiz Baki Aydöner’e, Milletvekilimiz, Aykut Erdoğdu’ya, İzmir İl Başkanımız Şenol Aslanoğlu’na, ev sahibi Belediye Başkanımız Rıza Akpolat’a, Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız Zeydan Karalar’a, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek’e, Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer’e, Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler’e Şişli Belediye Başkanımız Resul Emrah Şahan’a, Beylikdüzü Belediye Başkanımız Mehmet Murat Çalık’a, Büyükçekmece Belediye Başkanımız Hasan Akgün’e, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanımız Hakan Bahçetepe’ye, Avcılar Belediye Başkanımız Utku Caner Çaykara’ya, Ceyhan Belediye Başkanımız Kadir Aydar’a, Seyhan Belediye Başkanımız Oya Tekin’e, Şile Belediye Başkanımız Özgür Kabadayı’ya, Beyoğlu Belediye Başkanımız İnan Güney’e, Bayrampaşa Belediye Başkanımız Hasan Mutlu’ya, onurlu bürokratlarımıza, meclis üyelerimize ve zindanlarda direnen tüm siyasi tutsaklara selam olsun.

Değerli büyüklerim, sevgili dostlar! Bugün burada Olağanüstü Kongremiz için toplandık. Kongrelerde il yönetimleri görev sürelerindeki faaliyetlerini ve gelecek vizyonlarını anlatırlar. Ekim ayı içerisinde olağan kongremizi gerçekleştireceğiz. Olağan kongremizde 2 yıllık çalışmalarımızı bir bir anlatacağız.

Bugün burada seçildiğimiz günden bugüne kadar en büyük başarımızı söyleyeceğim.

İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu ile İstanbul’u yeniden kazandık. Belediye sayımızı iki katına çıkarttık. Genel Başkanımız Özgür Özel’in öncülüğünde Türkiye’nin 1. Partisi olduk!

Belediye başkanlarına teşekkür etti

Değerli büyüklerim sevgili dostlarım;

İşte o gün, 31 Mart günü İstanbul’un muhalafet partisi, Türkiye’nin azınlık iktidarı eyvah dedi!

“CHP Türkiye’nin 1. Partisi oldu şimdi yerel yönetimler eliyle toplumla olan bağını güçlendirecek ve ilk seçimde iktidar olacak” dediler! Ve o gün bir karar verdiler; Tassarruf tedbirleri genelgesi.. Finansman baskısı… Ve 1 yıl önce Esenyurt’la başlayan yargı kıskacı… Baktılar CHP durmuyor! CHP’li belediyeler kreşler açmaya devam ediyor, yurtlar yapmaya devam ediyor, kent lokantaları açmaya devam ediyor, emekliye Pazar desteği, kentsel dönüşüm desteği vermeye devam ediyor, metro yatırımları yapmaya devam ediyor… Kente yeşil alanlar kazandırmaya devam ediyor.. Çocukların beslenme çantasını doldurmaya devam ediyor… burlar vermeye devam ediyor!

Buradan bütün belediye başkanlarımıza teşekkür ediyorum. Her biri tüm yargı tacizine, tüm finansman baskısına rağmen tarih yazıyorlar! Baktılar CHP’yi durduramıyorlar! Partimizin kurumsal kimliğine saldırmaya başladılar! Tertemiz kongremize, kurultayımıza yalan ve iftiralarla davalar açtılar!

5.000 polisle il binamıza geldiler! Amaçları ne? CHP’yi kavgalı göstermek! CHP’yi bölmek! Tıplı 90’lı yıllarda olduğu gibi Cumhuriyetçileri, demokratları bölmek, bir kez daha aradan sıyrılmak! Partimizin imajına, itibarına gölge düşürmek! Şunu herkes bilsin: CHP’de iç kavga yoktur. Bir tarafta ceberrut iktidara teslim olmuş 3-5 işbirlikçi vardır. Bir tarafta tıpkı bu salonda olduğu gibi partisini savunmak için kenetlenmiş CHP neferleri vardır. Bir tarafta bir avuç oligark vardır. Bir tarafta halk vardır. Bir tarafta rantçılar vardır. Bir tarafta halkçılar vardır. Bir tarafta kayyumlar vardır. Bir tarafta seçilmişler vardır. Bir tarafta makam mevki düşkünleri vardır. Bir tarafta direnenler vardır. Bir tarafta azınlık iktidarı vardır. Bir tarafta milletimiz vardır.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Nasıl 19 Mart’ta Saraçhane’de gençlerle, kadınlarla, emeklilerle, emekçilerle darbe girişimlerini püskürttüysek, Hep birlikte kayyumlarını da püskürttük! Genel Başkanımız Sayın Özgür öÖzel ve delegelerimiz kurultayımıza yapılmak istenen darbeyi püskürttü! İstanbul delegelerimizin tamamına yakını 3 gün içinde imzaları toplayarak bu kongreyi topladılar ve kayyum kararını bugün ortadan kaldırdılar! Halkın partisini baba ocağını savunan herkese yürekten teşekkür ederim!

Amaçlarını biliyoruz! Bize bir çerçeve çizmek istiyorlar! CHP, %20’lerin partisi olsun istiyorlar! İktidar yürüyüşümüzü durdurmak istiyorlar! Biz o çerçeveyi kabul etmedik! Onlar bize kumda oynayın dediler, biz okyanuslara açılmayı seçtik! Genel Başkanımız Özgür Özel’le, Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu’yla bugün biz %40’ları aşıyoruz, onlar %20’lere geriliyor! Bütün hınçlarının tek sebebi budur! Ama şunu unutmasınlar, zalimin zulmü ne kadar artmışsa gidişi o kadar yaklaşmış demektir!

“Hem adalet hem özgürlük mücadelemizi sürdüreceğiz”

Her gün zulümünü artıranlar şunu çok iyi bilsinler;

Bugün Türkiye’nin 1. Partisi bir sonraki seçimin iktidar partisidir!

Değerli büyüklerim sevgili dostlarım; biz yurtta barış dünyada barışıyla dış politikada ülkemizi onurlu bir hale getireceğiz. Bugünün azınlık iktidarı Amerikan İttifakı’nın peşine düşmüş durumda. Onun küçük ortağı da Çin İttifakı’nı övmeye başlamış durumda. Bizim ittifakımız idam sehpasına tekme atarken yaşasın tam bağımsız Türkiye diyen Deniz Gezmişler; tam bağımsız Türkiye İttifakı’dır.

Bizi zalimlikleriyle kendi gündemize hapsetmeye çalışanlar şunu da çok iyi bilsinler; biz hem adalet ve özgürlük mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz… Hem de güzel ülkemizin sorunlarına çözümler üretmeye devam edeceğiz. Halkçı belediyecilik uygulamalarımızı İstanbul’da yaygınlaştırmaya devam edeceğiz!İstanbul’un gerçek gündemini siyasete taşımaya devam edeceğiz! Geçinemeyen emeklilerin, emekçilerin, memurların, gençlerin, kadınların, dezavantajlı grupların sesi olmaya devam edeceğiz! Hak mücadelesinde, adalet herkesin yanında olmaya devam edeceğiz! Sadece insanlar için değil, çevre için, doğa için, sokak canlıları için, yaşanılır bir Türkiye için mücadele etmeye devam edeceğiz.

Güzel ülkemizin tüm sorunlarını biz çözeceğiz! Ülkemizin toplumsal barışını biz sağlayacağız! Bu topraklara refahı, demokrasiyi, adaleti, özgürlüğü bir kez daha biz getireceğiz. Bunun için Genel Merkezimizin parti programımızı bir sonraki hükümet programımızı hazırlamaya devam ediyor. Ve emin adımlarla iktidara yürüyoruz!

Değerli büyüklerim sevgili yol arkadaşlarım; Mücadelemiz bu toprakların 2. Kurtuluş mücadelesidir! Biliyorum şafak yaklaştıkça, heyecanımız artıyor.

İl Başkanlığı’nın ablukaya alınmasını hatırlattı

Biliyorum sabırsızsınız. Bir an önce gün doğsun, devran dönsün istiyoruz. Biliyorum bir güvercin tedirginliği de var içinizde. İstedikleri kadar korku ve dehşet propagandasını sürdürsünler! Biz korkuyu yendik! Korku duvarları aşıldı! O duvarları Saraçhane’de gençler aştı, kadınlar aştı! O duvarları 12 metrekarede sarayda yaşayanlardan özgürüm diyen Ekrem İmamoğlu aştı! O duvarları, Türkiye’nin dört bir yanında adalet ve demokrasi mücadelesi veren Genel Başkanımız Özgür Özel aştı! Ne arkadaşlarımızı hapsettiğiniz demir parmaklıklar bizi durdurabilir! Ne siyasallaştırdığınız yargınız bizi durdurabilir! Ne il binamızın, belediyelerimizin önünde ördüğünüz demir bariyerleriniz bizi durdurabilir!

Hani diyor ya şair;

Yetsin demir çağının beyliği,

Yeni bir gün başlıyor demek,

Yer yüzünde korkusuz yaşamak,

86 milyon kişiye 86 milyon ekmek,

Yazık olur bu düş yarı kalırsa,

Barış günü insan hakkı yenirse,

Köroğlu’nun sözü dinlenmelidir,

Sivas ilinin Banaz köyünden,

Pir Sultan Abdallar dirilmedir:

Mücadelemiz 86 milyon kişiye ekmeğin hakça bölüşülmesi mücadelesidir. Mücadelemiz bu toprakların çocuklarını eşitleme mücadelesidir. Mücadelemiz adalet, özgürlük ve demokrasi mücadelesidir. Mücadelemiz eşitlik, barış ve kardeşlik mücadelesidir. Biz bu mücadeleyi kazanacağız, hak kazanacak, halk kazanacak, güzel Türkiyemiz kazanacak, mutlaka kazanacağız.