ABB Başkanı Mansur Yavaş, belediye konserleriyle ilgili gözaltıların ardından Melih Gökçek dönemindeki yolsuzluk dosyalarını yeniden açtı, “Gökçek’i aklayanla bizi suçlayan bilirkişi aynı” dedi. Mansur Yavaş “Melih Gökçek ve ailesinin tümü yargılanmadan, hapse girmeden ve yaptıklarının hesabı sorulmadan bu ülkede asla adaletten bahsedilemez” diye konuştu. Ayrıca Yavaş, İletişim Başkanlığı’nın kendisini itibarsızlaştırmaya çalıştığını iddia etti.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin (ABB) 2021-2024 yılları arasındaki konserlerine yönelik soruşturma kapsamında 13 kişinin gözaltına alınmasının ardından ABB Başkanı Mansur Yavaş açıklama yaptı. Açıklamaya Ankara’nın ilçe belediye başkanları ile CHP’nin Ankara milletvekilleri de katıldı.
Yavaş, eski ABB Başkanı Melih Gökçek dönemi için tespit ettikleri yolsuzluk iddialarını yeniden gündeme getirdi. Sosyal etkinlikler için yapılan harcamaları AKP dönemiyle kıyaslayarak anlatan Yavaş, “Bizlerin ve eski dönemin harcamaları burada. ‘Bir konsere 40 milyon mu verilir?’ deniyor. Bir festival için gong çaldı diye Avrupa’dan getirdikleri mankene 41 milyon verdiler. Gong çaldı ve gitti, düşünün” dedi.
“Gökçek ve ailesi yargılanmadan adaletten bahsedilemez”
Konserlerle kamu zararı olduğu iddiasıyla ilgili geçmişe dönük bütün konserleri incelettiklerini söyleyen Yavaş, konserlerdeki teknik ve personel masrafları detaylarına değindi. Yavaş dün (24 Eylül) 13 kişinin sabaha karşı operasyonla gözaltına alınmasına tepki gösterdi:
“İnsanları ifadeye çağıracaksınız, yargılayacaksınız, varsa cezasını çekecek. Bu şekilde olmalı. Akşamdan operasyonu haber veren kişi, Ankara’nın en büyük trolü. ‘Sabaha karşı operasyon var’ dedi. Şimdi de tepkiyi görünce ‘Ben onu kastetmedim’ diyor. Ben diyorum ki; Gökçek ve ailesinin tümü yargılanmadan, hapse girmeden ve yaptıklarının hesabı sorulmadan bu ülkede asla adaletten bahsedilemez.”
“Dezenformasyon Merkezi beni itibarsızlaştırmaya çalışıyor”
Yavaş, İletişim Başkanlığı’nın ABB ile ilgili soruşturma için bazı bilgileri servis ettiği iddiasına değinerek şunları söyledi:
“Doğru duvar yıkılmaz. Ben 1999’dan beri kamu görevi yapıyorum. Benimle ilgili en ufak bir şey bulabilselerdi ellerinden geleni yapmazlar mıydı? Ben bir tane soruşturma geçirmedim. Dezenformasyon Merkezi her yere haber dağıtıp beni itibarsızlaştırmaya çalışıyor, oysa ben bu dosyada yokum. Ankara’nın tertemiz dürüst yönetilebileceğini göstermek için yönetime geldik. Çalmayacağız, çaldırmayacağız. Ne yiyeceğim, ne yedireceğim. Hayatım boyunca çocuklarıma haram lokma yedirmedim. Ama hayatları boyunca çocuklarına helal lokma yedirmemiş kişilerin laflarını da kusura bakmayın, boğazlarına tıkmak zorundayım.”
“Gökçek’i aklayanla bizi suçlayan aynı bilirkişi”
Yavaş, Gökçek ile ilgili 100’e yakın şikayetlerinin 55’i için bilirkişi raporuyla, 11’i içinse bilirkişi raporu alınmadan takipsizlik kararı verildiğini ve 11’i için iddianame düzenlendiğini anlattı. Yavaş şöyle devam etti:
“Hırsızlıkları arşa çıkmış bu aile hakkında ne yaptınız? Hiçbir dosyada adli yaptırım veya tutuklama kararı olmadı. Ankara’da tam 4 bin bilirkişi var. Fakat her nasılsa bizim yaptığımız tüm şikayetler aynı bilirkişilere gitti. En son kamu zararı çıkaran bilirkişi de bunlardan bir tanesi. Onları aklayanla bizi suçlayan aynı şahıs.”
“Osman Gökçek’e iş vermesi lazım”
“Oğlana iş vermesi lazım” diyen Yavaş, Melih Gökçek’in şu an AKP’den milletvekili olan oğlu Osman Gökçek için Osmanlıspor’u aldığını ve ihaleler yoluyla hafriyat gelirinin Osmanlıspor’a verildiğini anlattı.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Yavaş, ANKA Park’taki kamu zararı için eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun soruşturma izni vermediğini, Danıştay’ın iddiaların incelenmesi kararına rağmen dosyanın bekletildiğine de söyledi. Ayrıca Yavaş, AKP İl Başkan Yardımcısına verilen ihalelere de değindi.
“Gökçek ‘Beni cinler kandırdı’ dedi, FETÖ’den yargılanmadı”
Mansur Yavaş, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın istifa ettirdiği belediye başkanları arasında olan Gökçek’in görevden ayrıldığı süreci de hatırlattı. Gökçek’in Fetullah Gülen cemaati ile ilişkisi olduğunu “Ben bunlarla çok haşır neşir oldum” diyerek kendisinin söylediğini ifade etti.
Yavaş, “FETÖ’nün gelir kaynakları nereden” diye sorarak “Bir arsa bulunuyor, Ankara Büyükşehir’de imardan geçiyor ve gelen para örgüte aktarılıyor” iddiasını dile getirdi, bu iddianın hiçbir zaman sorgulanmadığını söyledi.
Gökçek’in şikayeti üzerine Yavaş hakkında araştırma yapıldığını, 10 yıl önceki HTS kayıtlarına kadar incelendiğini ve hiçbir şey bulunmadığını aktaran Yavaş, “İlginç olan şey şu; Gökçek’in hiçbir telefon ya da HTS kaydı sorgulanmıyor. Çünkü çıktı televizyona ‘Beni cinler kandırdı’ diyerek kurtulmaya kalktı. Demek ki ‘Cinler kandırdı’ deyince yargılanmıyor” diye konuştu.
“Gökçek usulsüz oturduğun o evden çık”
Görevden alınmadan önce Gökçek’in kendi ev eşyalarını da belediyeye aldırdığını söyleyen, “Gökçek, usulsüz oturduğun o ev var ya. Mahkeme kararıyla tespitli. Çık bakayım o evden. Hadi çık! Evsiz kalmazsın. Oğlan ev yapıyor, bir katına seni oturtur. Ankara halkının malını geri ver. İki kitap dolusu yolsuzluk var, bir tane yargılama yok” diye devam etti.
Yavaş sözlerini “Bizim yargılanacak hiçbir şeyimiz yok. Konser soruşturmasının en adil şekilde yapılmasını istiyoruz. Adaletin herkese eşit uygulanmasını istiyoruz” diye bitirdi.