Gürsel Tekin ve Barış Yarkadaş CHP’den resmen ihraç edildi

CHP Yüksek Disiplin Kurulu, Gürsel Tekin ve Barış Yarkadaş’ın da aralarında olduğu altı kişiyi partiden ihraç etti. Medyascope’un edindiği bilgiye göre, YDK’ya yazılı savunma gönderen Barış Yarkadaş “Tedbirin en ağır yaptırımlardan olduğu ve tedbirin infazının hükümden önce bir cezalandırma olduğu” şeklinde savunmasıyla dikkat çekti.

CHP Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) 22 dosyayı ele almak üzere toplandı.  Merkez Yönetim Kurulu’nun (MYK) kesin ihraç talebiyle YDK’ya sevk ettiği altı kişi hakkında karar verildi.

CHP İstanbul İl Yönetimi’nin görevden uzaklaştırılmasının ardından kayyum atanan Gürsel Tekin ile görevi kabul eden heyette yer alan Zeki Şen, Erkan Narsap, eski milletvekili Barış Yarkadaş, kongreler hakkında davacı olan Savaş Aras ve Levent Çelik partiden ihraç edildi.

Gürsel Tekin ve Barış Yarkadaş CHP’den resmen ihraç edildi

İhraç gerekçesi “üyelikle bağdaşmayan davranışlar”

MYK, bu isimleri parti tüzüğünün 68. maddesinde düzenlenen “Partide aldıkları görev ve sorumlulukla ve üyelikle bağdaşmayan tutum ve davranışlarda bulunmak” ile suçlayarak ihraçlarını istemişti. 

YDK, soruşturmayı tebliğ ederek suçlanan kişilerin savunmasını istedi. Gürsel Tekin “Suç işlerseniz savunma yaparsınız” diyerek YDK’ya savunma vermedi. Barış Yarkadaş ise iki sayfalık yazılı savunmasını gönderdi. Yazılı veya sözlü savunma yapmayan kişiler için, bu haklarından vazgeçtikleri kabul edilerek karar verildi. 

Yarkadaş’tan “tedbir hükümden önce cezalandırma” savunması

İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin CHP İstanbul İl Yönetimi’nin görevden uzaklaştırılmasına yönelik tedbir kararını savunan, ayrıca Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin de Genel Merkez yönetimi hakkında mutlak butlan kararı vermesi gerektiği yönünde fikirlerini açıklayan Barış Yarkadaş, YDK’ya ilettiği yazılı savunmasında disipline “tedbirli” olarak sevk edilmesini eleştirdi. 

Medyascope’un edindiği bilgiye göre, Yarkadaş kendisi hakkındaki üyelikten tedbirli çıkarma kararına ilişkin “Tedbir gibi bir yaptırımın en ağır yaptırım olduğu ve tedbirin infazının hükümden önce bir cezalandırma olduğu” şeklinde savunma yaptı. 

Ayrıca Yarkadaş’ın savunmasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yolsuzluk soruşturmalarını hatırlatarak YDK üyelerini de itham ettiği öğrenildi. 

Berhan Şimşek’in tedbire itirazı reddedildi

Eski milletvekili Berhan Şimşek de 15 Eylül tarihli MYK toplantısında kesin ihraç talebiyle tedbirli olarak disipline sevk edildi. Şimşek tedbir kararına itiraz etti, YDK bu itirazı görüşerek reddetti. Şimşek’ten savunma istenecek ve bir sonraki YDK toplantısında, MYK’nın talebi üzerine Şimşek’in partiden ihracı da değerlendirilecek.

Şimşek ile birlikte Yusuf Gögerkaya, Mustafa Yavuz, Zeynel Kızılkaya, Atakan Demirci, Koray Göbel, Ömer Kutlu, Cevher Sönmez’in de itirazları reddedilerek haklarındaki tedbirin devamına karar verildi.

“Kim olduğuna bakmıyoruz, yapılması gerekeni yaptık”

İhraç kararlarına imza atan YDK üyeleri, kararlarını Medyascope’a değerlendirdi. YDK’daki yetkililer parti suçu işlendiğine dikkat çekerek, “Biz kişinin kim olduğuna, hangi görevi yaptığına bakmayız. Buraya sanık olarak gelenlere, hangi üyeye ne yapılıyorsa o yapıldı. Ekstra bir önem atfetmiyoruz veya farklı bir muamele uygulamıyoruz” dedi.

“Asliye hukuk YSK’yı tanımıyor, bu bir yargı krizi”

YDK toplantısının yanı sıra CHP’nin bugünkü gündeminde, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin CHP İstanbul İl Yönetimi’nin görevden uzaklaştırılmasına yönelik tedbir kararı da vardı. Mahkeme, CHP’nin tedbir kararına itirazını reddetti. CHP kurmayları, “Hukuken izahı yok, hakimliğin nasıl bir düşünce dünyası olduğunu kongre yapılırken icra dairesiyle kapıya dayandıklarında gördük” dedi. 

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, hakime tazminat davası açacaklarını, ayrıca reddi hakim talebinde bulunacaklarını açıkladı. Özel, mahkemenin Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) yetki alanlarına girdiğini ve seçim hukukunu katlettiğini söyleyerek, “Hukuk yolları üzerinden iki elimiz yakasındadır. Bundan sonra o kaçacak, adalet tecelli edene kadar biz kovalayacağız” dedi. 

CHP kurmayları ise mahkemenin kararının sadece partiyi ilgilendirmediğini, bir asliye hukuk mahkemesinin YSK kararını tanımamasının “yargı krizi” olduğunu savundu. 

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), milletvekilliği düşürülen Can Atalay hakkındaki hak ihlali kararını Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin tanımamasıyla yaşanan yargı krizini hatırlatan kurmaylar “YSK olağan ve olağanüstü kongrelere zaten izin verdi, ‘Başlamış bir seçimi ben denetlerim’ dedi. Asliye hukuk mahkemesinin denetleme hakkı, yetkisi yok, bu parti içi bir mesele” yorumunu yaptı.

“Üç yıllık hakim, burada Türkiye siyasetini dizayn etmeye çalışıyor”

24 Eylül’deki İstanbul İl Olağanüstü Kongresi’yle Özgür Çelik yeniden il başkanı seçildi. Kongreye iki günlük yasal itiraz süresinin tamamlanmasının ardından Çelik, mazbatasını 29 Eylül Pazartesi günü Sarıyer İlçe Seçim Kurulu’ndan alacak. Ancak buna rağmen mahkeme, Gürsel Tekin ve heyetinin kayyumluk görevinin devamı yönünde karar verdi. 

Parti kurmayları, mahkemenin olağanüstü il kongresinin yapıldığı sırada durdurma kararı vermesini şöyle değerlendirdi: 

“Durdurma kararı CHP Genel Merkezi’ne, il başkanlığına ve davalı görünen İbrahim Arslan’a tebliğ edildi ama icra memuru ‘kimlik tespiti’ için kongre salonuna geldiğini iddia ediyor. Sadece o kargaşayı yaratmak için İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi bu kararı o gün verdi. Bu yaptıkları artık haddi aşıyor, herhalde borsada birilerine para kazandırmak için yapıyorlar. Üç yıllık hakim, burada Türkiye siyasetini dizayn etmeye çalışıyor.”

Gürsel Tekin’den açıklama: “Bizi susturamazsınız”

İhraç kararının ardından Gürsel Tekin sosyal medya hesabından açıklama paylaştı:

“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak ömrümü verdiğim partiden, suça bulaşmış kişilerin, partinin değil kendi şahsi çıkarlarının temsilciliğini yapanların aldığı bir kararla ihraç edildik. Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir. Biz bu partinin emektarlarıyız. Bu partiye yıllarımızı, alın terimizi, mücadelemizi verdik. Bizimle aynı yolda yürüyen binlerce yol arkadaşımızın emeğini yok sayarak kendi düzenlerini sürdürmeye çalışanların vereceği hiçbir karar CHP tarihine gölge düşüremez. Bugün bizi ihraç edenler bilsinler ki aslında ihraç ettikleri biz değiliz; ihraç ettikleri kendi vicdanlarıdır, partinin onurlu geçmişidir. Bizim varlığımızı yok edemezsiniz. Çünkü biz CHP’nin vicdanıyız, kökleriyiz, hafızasıyız. Şunu açıkça söylüyorum: Sizler bu partiden gittiğinizde, bu partiyi şaibelerden, kişisel hırslardan arındırdığınızda Cumhuriyet Halk Partisi daha da büyüyecek. Çünkü CHP, birkaç kişinin koltuğunu korumak için tasfiye ettiği insanların değil, Mustafa Kemal’in izinden giden milyonların partisidir. Bizler, partimizi namussuzlardan, şaibelerden ve kirli düzenlerden temizlemek için mücadelemize devam edeceğiz. İhraç kararlarıyla bizi susturamazsınız. Tarih, bugün alınan bu haksız kararları değil, bu kararların karşısında dimdik duran bizleri yazacaktır.”