Kimi dışlıyor, kimi kayırıyor? Tamer Karadağlı neden eleştirilerin odağında?

Tamer Karadağlı

Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, Afife Tiyatro Ödülleri’ndeki protestoların ardından bir kez daha tartışılır hale geldi. Sanat camiasında “otoriter yönetim anlayışı”, “usulsüz atama iddiaları” ve geçmişteki davranışları nedeniyle uzun süredir tepki çeken Karadağlı, tiyatro sahnesinin kutuplaştırıcı figürlerinden biri haline geldi. Peki Karadağlı neden eleştirilerin odağında?

27. Afife Tiyatro Ödülleri töreninde “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü alan Sükun Işıtan’ın konuşması sırasında Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı’ya teşekkür etmesi salonda tepkiye neden oldu.

“En İyi Kadın Oyuncu” ödülü alan Sükun Işıtan’ın ödül konuşmasında Karadağlı’ya teşekkür edip, “Her türlü karşı çıkmasına karşın sahnede nefes aldığımı bildiği için, idari görevimin yanında oynamama çok destek olan, çok değerli dostum, sevgili arkadaşım, genel müdürümüz Karadağlı’ya teşekkür etmek istiyorum” demesi üzerine katılımcılar, hem Işıtan’ı hem de Karadağlı’yı yuhaladı ve salondan ayrıldı.

Bu tablo, sanat dünyasında Karadağlı’nın göreve geldiği günden bu yana süregelen kutuplaşmanın bir yansıması olarak değerlendirildi.

Peki tiyatro camiası Tamer Karadağlı’yı neden eleştiriliyor?

“Çalışmayacaksanız istifa edin, Lale Devri bitti”

Karadağlı, Ağustos 2023’te Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olarak atandı.

Bu göreve geldikten sonra sanatçılara yönelik “Çalışmayacaksanız istifa edin, Lale Devri bitti” açıklamasıyla sert bir tavır takındı.

Bu sözlerin ardından Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçısı Gaye Filiz Alacacı, Karadağlı’nın talimatıyla kurumda sorguya çekildiğini ve telefonuna el konulduğunu iddia etti.

Alacacı, Karadağlı ve ekibi hakkında “hürriyeti tehdit” ve “görevi kötüye kullanma” suçlamalarıyla suç duyurusunda bulundu. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Tiyatroları’nın talebi üzerine müfettiş görevlendirdi.

Karadağlı, daha sonra gazetecilerin Alacacı’nın iddiasını ve suç duyurusunu sorması üzerine “Benim önceliklerim farklı. Ben tiyatroyla uğraşıyorum” yanıtını verdi.

Tamer Karadağlı
Tamer Karadağlı, Ağustos 2023’te Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olarak atandı.

“Usulsüz atama ve ihaleler” iddiası

Karadağlı yönetimindeki Devlet Tiyatroları’nda “usulsüz atama” ve “ihale süreçlerinde şeffaflık eksikliği” iddiaları gündeme geldi.

bianet’ten Tuğçe Yılmaz imzalı haberde, “Karadağlı’nın yönetiminde hem kadro dağılımı hem de kurum içi yükseltmelerde usulsüzlük yapıldığı” belirtildi. bianet’e konuşan kaynaklar şöyle dedi:

“Son üç yıl içinde Devlet Tiyatroları’na dışarıdan dört-beş bürokrat atandı. İlk geldiklerinde hepsi birlikte hareket eder, beraber planlar yapar ve insanların canını birlikte yakarlardı. Ancak bir süre sonra, her biri kendi menfaatlerinin peşine düşerek birbirlerinin ayağını kaydırmaya başladı.”

Haberde, hukuka aykırı bir atama örneği de yer aldı:

“Daire başkanı olan M.S., aldığı kınama cezası sonrası görevden alınmış, mahkeme kararında bu atamanın hukuka uygun olduğu belirtilmişti. Ancak mahkeme kararına rağmen, Tamer Karadağlı’nın genel müdürlük döneminde M.S. yeniden aynı göreve atanmış oldu.”

bianet’in haberinde ayrıca, “adrese teslim ihale” iddiaları dikkat çekici:

“Söz konusu hizmet alımı … ihaleye çıkmak yerine pazarlık usulü (MD 21 E) ile yapılmak istendi; ancak, ihaleye katılan KÜN Medya Yapım A.Ş.’nin iş deneyim belgesinin yeterli olmadığı için ihale iptal edildi. İddiaya göre, bu sürecin organizasyonunu yapan kişiler KÜN Medya’ya işin verilmesini istediği için doğrudan temin yöntemiyle bu geniş kapsamlı proje söz konusu firmaya devredildi.”

Haberde ayrıca, Sayıştay raporlarına yansıyan usulsüz harcırah ödemelerinin de Meclis gündemine taşındığı hatırlatılarak, “Raporda, en dikkat çekici usulsüzlüklerden biri, Devlet Tiyatroları personeline yönelik harcırah ödemeleridir. İdari ve teknik görevlerde bulunan personele de ödenmesi gerekirken bu uygulamanın sadece belirli kişilere geçerli kılındığı tespit edilmiştir” denildi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Karadağlı cephesinden ise iddialara ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadı.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Karadağlı’nın ataması da tartışmalıydı

Tamer Karadağlı’nın Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne atanması da ilk günden itibaren tepkiyle karşılandı.

Sanat çevreleri, kariyerinin televizyon ve sinema ağırlıklı olduğunu belirterek “kurum kültürünü bilmeyen bir ismin” bu göreve getirilmesini eleştirdi.

Muhalefet milletvekilleri de Karadağlı’nın atanmasını “liyakat yerine sadakat” tercihi olarak yorumladı. Atama sürecinde herhangi bir açık ilan ya da değerlendirme komisyonu oluşturulmamış olması da tartışmanın odağındaydı.

“Siz susun” krizi

Tamer Karadağlı’nın tartışmalı kamu imajı, aslında 2021 Altın Portakal Ödül Töreni’nde başladı.

Yalçın’a ödülünü vermesi için sahnede bulunan Tamer Karadağlı, Yalçın’ın konuşması esnasında yaptığı hareketlerle dikkat çekti. Yalçın’ın konuşması sırasında ekip arkadaşlarına teşekkür ettiği an, Karadağlı’nın araya girip Yalçın’a ödülü uzatmasından sonra, Yalçın, Karadağlı’ya dönerek, “Sus mu dediniz? Artık sus mu diyorsunuz?” dedi.

Karadağlı ise “Ödülünüzü alın, havaya kaldırın ve ödülünüzle birlikte konuşun” yanıtını verdi.

Tamer Karadağlı ve Nihal Yalçın
Tamer Karadağlı ve Nihal Yalçın.

Yalçın konuşmasını, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyelim, İstanbul Sözleşmesi yaşatır” sözleriyle bitirdi. Bu sözler üzerine salonun büyük bir kısmı Yalçın’ı alkışlarken, Karadağlı’nın alkışlamaması da sosyal medyada büyük tepkiyle karşılandı.

Tepkiler sonrası TV8 ekranında yayımlanan “2. Sayfa” programına telefonla bağlanan Karadağlı, yaşananları “terör” ile ilişkilendirmiş ve şu açıklamaları yapmıştı:

“Pervin Buldan ona (Nihal Yalçın) sahip çıkıyor, Canan Kaftancıoğlu ona sahip çıkıyor. Burada bir linç girişimi var, e benim duruşum da belli olan bir duruş. Ben Türk ordusuna, Türk askerine silah doğrultan, ateş eden, polisini öğretmenini öldüren terörist örgütün tümüyle karşısındayım… Ben PKK’nın terör örgütü olduğuna inanan bir insanım. Şimdi gidip onlara sormak lazım, siz PKK’nın terör örgütü olduğuna inanıyor musunuz? Abdullah Öcalan’ın bebek katili olduğunu söyleyebiliyor musunuz, lanetliyor musunuz?”


Tamer Karadağlı kimdir?

24 Mayıs 1967’de Ankara’da doğdu.

Karadağlı, Çocuklar Duymasın dizinde canlandırdığı “Haluk” karakteri ile geniş kitleler tarafından tanındı. Oyunculuk kariyerinden çok siyasi görüşleri ve yaptığı açıklamalar ile gündemdeki yerini korudu.

Tamer Karadağlı

2004’te Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası’na üyelik başvurusu yapmış ancak adı seks skandalına karıştığı için üyeliği kabul edilmişti. O dönem bir basın toplantısı düzenleyen Karadağlı, eşini aldattığını itiraf etmiş ve özür dilemişti.

2020’de de Haber Global’de Jülide Ateş’in sorularını yanıtladığı sırada, “O zamanki özür açıklamasını belki de baskıyla yaptım. Benim kimseye verecek hesabım yok sadece karıma hesap veririm ve karım bana hesabı sorabilir” diyerek özründen duyduğu pişmanlığı dile getirmişti.

2013’teki Gezi Parkı eylemlerine katılmış, “Yükselen sese kulak verilmesini düşünüyorum, Gezi Parkı’nda olmaya devam edeceğim” ifadelerini kullanmıştı.

2015’te de Millet gazetesine röportaj vermiş ve “Erdoğan’dan korkuyoruz. Ben de dahil hepimiz bu korkuları yaşıyoruz. Herkes ‘aman ters gitmeyelim, yanlış algılanmayalım’ derdinde” demişti. 2017’de AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hitabetini övmüş, “Doğru hitap ediyor. İnsanların anlayabileceği bir dile sahip. Ben de etkileniyorum” demişti.

2022’de de Saraçhane Parkı’nda “Büyük Aile Buluşması” adındaki LGBTİ+ karşıtı mitinge destek veren Karadağlı, “Çocuklarımıza bu dayatmaları yapanlara, Türk aile sistemini bozmaya çalışanlara, Çocuklarımızın ahlakını bozmaya çalışanlara karşıyım! Çocukları bunlara yem etmeyin! İlmek ilmek işliyorlar. Gökkuşağı her yerde! Olması gereken yer gökyüzü! Onlara gerçek Türk kahramanlarımızı anlatın” diye yazmıştı.